Prijevod od "altı" na Hrvatski


Kako koristiti "altı" u rečenici:

Bir, iki, üç, dört, beş, altı.
Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis.
Görüntüler bir kişi gibi olabilir ama burada altı kişi varmış.
Snimke pokazuju mailova samo jedan, izgovora bilo je sedam ljudi.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
jedan, dva, tri, četiri, pet, ąest, sedam, osam.
Yaşam kaynaklarını tamir etmek altı ayımızı alır ve dört ay sonra oksijenimiz bitmiş olacak.
Inženjeri trebaju još šest mjeseci da poprave održavanje. Mi ćemo ostati bez kisika za četiri.
Margot Al-Harazi'nin kontrolünde altı Amerikan İHA'sı olduğunu doğruladık.
Potvrdili smo da Margot Al-Harazi ima 6 letjelica pod svojom kontrolom.
Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın.
Šest dana radi i obavljaj sav svoj posao.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi...
"Jedan, dva, tri, četiri, pet, šest, sedam... " - Molim te, prekini, molim te.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Jedan, dva, tri, cetiri, pet, šest...
Selam, ben Ray, burada Long IsIand'da eşim, Debra... altı yaşındaki kızım ve iki yaşındaki ikiz oğullarımla birlikte yaşıyorum.
Zdravo, ja sam Ray, živim ovde na Long IsIand- u sa suprugom, Debrom... 6- o godišnjom ćerkom i dvogodišnjim blizancima.
Bir, iki, üç, dört beş, altı, yedi, sekiz.
Smisao udaranja za fleksibilnost... Dva, tri, četiri, pet, šest, sedam, osam.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.
Jedan, dva, tri, 4, pet, šest, sedam.
Son altı ay boyunca böcek avındaydık ve şahane vakit geçirdik.
Bili smo u lovu na bube zadnjih 6 mjeseci i baš smo se dobro zabavili. Maggie.
Burada altı kişiyi dışarıda da iki kişiyi kaybettik.
Probili su se unutra. Ovdje je šest mrtvih, dvoje je u uličici.
Bu adam, bu yabancı onun gibi birini öldürdükten altı ay sonra neden kızımın arkasında duruyor?
Zašto ovaj lik, stranac, stoji iza moje kcerke, 6 mjeseci poslije ubojstva osobe koja je kao i ona?
Fair Haven'daki yer altı mezarlığında ramus mortium dolu bir duvar var.
Tamo je cijeli zid pun "Ramus Mortiuma" u katakombama Fair Havena.
Altı ay içinde baskın yaptığın her eve patlayıcılar döşenecek.
Za 6 mjeseci svaka kuća koju pretreseš bit će pod eksplozivom.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı...
Jedan, dva, tri, četiri, pet, šest, sedam...
Altı ay önce şartlı tahliyeyle çıkmış.
Je uvjetno pušten prije šest mjeseci.
Düzeltmenin bir yolunu bulamazsak altı ay içinde hepimiz öleceğiz.
Ako to ne popravimo, svi ćemo biti mrtvi za 6 mjeseci.
Bir yılım altı yıla dönüştü, binlerce hikayeye, yüzlerce uzun mülakata, konuşma gruplarına.
Moja jedna godina se pretvorila u šest godina, tisuće priča, stotine dugačkih intervjua, fokus grupa.
Bir noktada insanlar bana gazete sayfaları ve kendi hikayelerini gönderiyorlardı - altı yılda binlerce veri.
U jednom trenutku ljudi su mi slali stranice novina i slali su mi svoje priče - tisuće komada podataka u šest godina.
Ve altı hafta önce yeteneksiz dediğiniz bazı öğrenciler, şimdi baksanız yetenekli oluyorlar.
I onda isti klinac za kojeg ste prije šest tjedana mislili da je sporiji, sada mislite da je nadaren.
Tüm dünyada 12 ünite kullanılıyor, en zengin bir milyar kişi, bunlardan altı tanesini kullanıyor.
I troši se 12 jedinica u cijelom svijetu, i milijardu najbogatijih, oni koriste šest jedinica.
Hapishanede yatarken altı hafta sonra Van Meegren itirafta bulundu.
Nakon što je proveo šest tjedana u zatvoru Van Meegeren je priznao.
Ancak bugünlerde tipik bir sınıfa bakarsanız sıraların toplu olarak dizildiğini görürsünüz, birbirlerine bakan dört beş altı yedi çocuk.
Ali u današnje vrijeme uobičajena učionica ima polukružno složene stolove, gdje je četvero, petoro, šestoro, sedmoro djece međusobno suočeno.
Altı sene önce Arapça öğrenmeye karar verdim, ve bu dilin oldukça mantıklı olduğuna kanaat getirdim.
Prije jedno šest godina, odlučio sam učiti arapski, koji je izuzeto logičan jezik.
Hakkımdaki düşüncelerinizi altı saniye içinde tamamen değiştirdim.
Upravo sam promijenila što ste mislili o meni u 6 sekundi.
Yüzde altı kalp hastalıklarıyla, yüzde yedi tip-2 diyabet ile alakalı. ki babam bu hastalıktan ölmüştü.
Šest posto za srčanu bolest, sedam posto za dijabetes tipa 2, od čega je umro moj otac.
Sizden benim için yapmanızı istediğim şey, yedi rakamınızdan herhangi altı rakamı, herhangi altısını, istediğiniz sırada bana söylemeniz.
Želim da mi svatko od vas dovikne bilo kojih šest od vaših sedam znamenaka, bilo kojih šest, u bilo kojem redoslijedu.
Neden, "Biftegimi orta pişmiş alayım, altı numara ayakkabılara ihtiyacım var" diyebilirim, ama "Beni şöyle över misiniz?"
Zašto mogu reči, "Uzeti ću srednje pečeni odrezak, trebam cipele broj 36", ali ne želim reči, "Možeš li me pohvaliti na ovaj način?"
Ve çok eğlenceliydi. Dört, beş ve altı yaşında çocukları kullandım.
I bilo je vrlo smiješno. Koristio sam četverogodišnju, petogodišnju i šestogodišnju djecu.
Kendi etrafında dönmüş. Ve sonra altı tane çizgili tişörtlü eş parçaya bölünmüş. Ve ona doğru yürümeye başlamışlar.
I on se okrenuo. Tada se podijelio u šest identičnih likova u prugastim majicama, koji su krenuli prema njoj.
Eğitim sistemimiz, bizlerin dünyayı belli bir yer altı zenginliği için kazdığımız gibi aklımızı kazmakta.
Naš obrazovni sustav iskorištava naše umove na isti način kao što mi ogoljujemo Zemlju radi iskorištavanja nekog (prirodnog) bogatstva.
kesinlikle harika. --(Gülüşmeler) Dört yaşından beri yazmayı çok seviyorum, altı yaşıma geldiğimde, annem bana içinde Microsoft Word olan laptop aldı.
(Smijeh) Voljela sam pisati još od svoje četvrte godine, a kada sam imala šest mama mi je kupila vlastiti laptop koji je imao instaliran Microsoft Word.™
(Gülüşmeler) Bir arkadaşım bir keresinde şöyle söylemişti, "Üç yaşında bir çocuk, altı yaşındaki bir çocuğun yarısı değildir."
(Smijeh) Moj prijatelj je jednom rekao: "Znaš, trogodišnjak nije pola šestogodišnjaka."
Tıbbi teknolojideki tüm gelişime rağmen altı çocuktan birinde görülen beyin bozukluklarının tanısı hala son derece sınırlı kalmaya devam ediyor.
Pa ipak, usprkos napretku medicinske tehnologije, dijagnoza neuroloških poremećaja kod jednog od šestoro djece ostaje tako nepotpuna.
Otel... Çalıların Efendisi iki-altı, Çalıların Efendisi iki-altı, hareket etmeliyiz, şimdi!
Hotel...Bushmaster 2-6, Bushmaster 2-6, moramo otići, sad!
Oğullarının karıları dışında Yakupun soyundan gelen ve onunla birlikte Mısıra gidenler toplam altmış altı kişiydi. Bunların hepsi Yakuptan olmuştu.
Tako je sve Jakovljeve čeljadi što je od njega poteklo i u Egipat doselilo - ne uključujući žena Jakovljevih sinova - u svemu šezdeset i šest osoba.
Seçme altı yüz savaş arabasının yanısıra, Mısırın bütün savaş arabalarını sorumlu sürücüleriyle birlikte yanına aldı.
Uze šest stotina svojih kola sve poizbor i ostala kola po Egiptu. I u svima bijahu štitonoše.
Mısır'dan bir savaş arabası altı yüz, bir at yüz elli şekel gümüşe getirilirdi. Bunları bütün Hitit ve Aram krallarına satarlardı. bölgesi››.
Dovozila su se i prodavala jedna bojna kola iz Egipta po šest stotina srebrnih šekela, a konji po sto i pedeset; to bješe isto tako za sve hetitske i aramejske kraljeve koji su ih uvozili preko njih.
Yotam yirmi beş yaşında kral oldu ve Yeruşalimde on altı yıl krallık yaptı.
Bilo mu je dvadeset i pet godina kad se zakraljio. Kraljevao je šesnaest godina u Jeruzalemu.
Sonra iç odaya gidip girişin sövelerini ölçtü. Her biri iki arşın genişliğindeydi. Girişin genişliği altı arşın, her yandan buna bağlı duvarların genişliği yedi arşındı.
Onda uđe i izmjeri polustupove vrata: dva lakta; zatim vrata: šest lakata; pa širinu vrata: sedam lakata.
Altı gün sonra İsa, yanına yalnız Petrus, Yakup ve Yakupun kardeşi Yuhannayı alarak yüksek bir dağa çıktı.
Nakon šest dana uze Isus sa sobom Petra, Jakova i Ivana, brata njegova, te ih povede na goru visoku, u osamu,
Yine size gerçeği söyleyeyim, gökyüzünün üç yıl altı ay kapalı kaldığı, bütün ülkede korkunç bir kıtlığın baş gösterdiği İlyas zamanında İsrailde çok sayıda dul kadın vardı.
Uistinu, kažem vam, mnogo bijaše udovica u Izraelu u dane Ilijine kad se na tri godine i šest mjeseci zatvorilo nebo pa zavladala velika glad po svoj zemlji.
Yahudilerin geleneksel temizliği için oraya konmuş, her biri seksenle yüz yirmi litre alan altı taş küp vardı.
A bijaše ondje Židovima za čišćenje šest kamenih posuda od po dvije do tri mjere.
Yahudi yetkililer, ‹‹Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?›› dediler.
Rekoše mu nato Židovi: "Četrdeset i šest godina gradio se ovaj Hram, a ti da ćeš ga u tri dana podići?"
İsa, Fısıh Bayramından altı gün önce, ölümden dirilttiği Lazarın bulunduğu Beytanyaya geldi.
Šest dana prije Pashe dođe Isus u Betaniju gdje bijaše Lazar koga je Isus uskrisio od mrtvih.
1.7708020210266s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?