Prijevod od "zglobovi" na Turski


Kako koristiti "zglobovi" u rečenici:

Bar će ti zglobovi biti glatki za ljubljenje.
En azından bileklerin pürüzsüz ve öpülebilir olacak.
Čovječe zglobovi me još uvijek bole od one nogometne igre.
Of, o futbol oyunu yüzünden parmaklarım hala ağrıyor.
"Zglobovi su mi se blokirali možeš li me odnijeti kući?"
Beni eve taşır mısın?" diye soran kimdi?
Zglobovi su mi slabi i često mi je mučno.
Son zamanlarda eklemlerim kırılıyor ve kendimi hasta hissediyorum.
Prvi stupanj; blizu normalnog stasa, lomljive kosti i zglobovi, off-bijeli sclera.
Tip I; hemen hemen normal yapıda kırılgan kemik ve eklemler, gri sklera.
Ako trčiš tako brzo, tvoji zglobovi će popucati!
O kadar hızlı koşarsan, ayakların kopar.
Gojaznost je uzročnik dijabetesa, oštećuje srce, uništava jetru... da ne spominjem koliko su vam opterećeni zglobovi.
Obezite şeker hastalığına, kalp rahatsızlıklarına ve karaciğer yetmezliğine sebep olur. Eklemlerinize yaptığı basınçtan bahsetmiyorum bile.
Većina šestogodišnjaka nije upoznata sa frazom "Moji zglobovi mi djeluju upaljeno".
Çoğu 6 yaşındaki çocuk "eklemlerimde enflamasyon var" tabirini bilmez.
Zglobovi je bole zadnje dvije godine.
Son iki senedir eklem ağrıları çekiyordu.
Puknut vrat, polomljena rebra, smrskani zglobovi.
Boyun kopmuş, kaburgalar kırılmış, eklemler parçalanmış.
Stopala i zglobovi su mu svi u krastama a nokti na stopalima mu urastaju.
Ayakları, ayak bilekleri kabuklanmış ve nasırlı... ve ayak tırnakları etine doğru uzuyor.
Zglobovi mi imaju udubljenja od kucanja.
Bileklerimde sürekli yazmaktan karpal tünel sendromu oluştu.
Zglobovi su mekši, osjećaj bi trebalo da bude prirodniji.
Eklemler biraz daha esnek. Yani daha doğal bir his verir.
Iskreno, zglobovi me malo bole, zato sam doveo pomoć.
Dürüst olmak gerekirse, eklemlerim biraz ağrıyor. Ben de yardım getirdim.
Zglobovi obaju žrtava su bili vezani, ali se nijedan nije otimao.
İki kurban da bileklerinden bağlıydı. İkisinde de boğuşma izi yoktu.
Onda je vaš automehaničar nesposoban, jer kardanski zglobovi su skroz istrošeni.
O zaman, tamirciniz beceriksizmiş çünkü bu kardan mafsalları feci hâlde aşınmış.
Svi su mu zglobovi iščašeni i skoro sve kosti slomljene.
Neredeyse bedenindeki tüm eklemler çıkmış ve tüm kemikleri kırılmış.
Ne, artritis u smislu da vam propadaju zglobovi.
Artrit; eklemlerinizde bir bozulma var demek oluyor.
Zglobovi i članci su vezani žicom, tragovi i modrice od borbe i otpora, na kraju ubistvo odsecanjem glave.
bilekler ve ayak bilekleri telle bağlıydı, Uh, işaretler ve morarma boğuşma ve direnme, en sonunda da kafası kesilerek öldürülme -
Vidite, ovi zglobovi prstiju možda pokazuju znakove cijepanja zbog dislokacije.
Ah. Şimdi, bak, Sublüksasyona göre parmak kemikleri burularak kırılmış olmalı.
Da, a drugu ruku staviš ovdje, s ova tri prsta, srednji ispred druga dva nazad, nek zglobovi usmjeravaju nož i reži prema naprijed.
Evet, böyle, diğer elinle de bunu tut,...şu üç parmağınla, öndekiler ve ortadaki,...diğer ikisi arkada,...bırak eklemlerin bıçağa yol göstersin,...ve dilimlemeye devam et.
Hej, zašto ti nisu pokriveni zglobovi?
Hey kadın! Bileklerin niye örtülü değil?
Hladno je, ja to ne podnosim, od toga me... moji zglobovi bole.
Soğuk var ya, tahammül bile edemiyorum eklemlerimi ağrıtıyor.
Svim žrtvama su zglobovi bili vezani šalovima za krevete i silovane su prije nego što su zadavljene.
3 kadının da bilekleri eşarpla yatağa bağlanmış ve 3'ü de boğulmadan önce tecavüze uğramış.
Odrezan jezik, smrskani zglobovi, vaginalna trauma...
Koparılmış dil, parçalanmış eklemler, vajinal travma.
Slomljeni zglobovi, izgorena pluća, organi s ožiljcima.
Parçalanmış el ve ayak bilekleri yanmış ciğerler, yaralanmış organlar.
Sjećate li se posljednji put da tuku me dok Vaši zglobovi krvarili?
Beni muştaların kan içinde kalana dek dövdüğün son zamanı hatırlıyor musun?
Paulovi zglobovi su bili debeli da bi stali u te okove.
Pavlus'un bilekleri o zincirlere sığmayacak kadar kalındı. Bilmez miyim!
Listovi su bili glomazni blokovi metala sa cijevima spojenim vijcima koje su služile kao zglobovi, i žuto gumeno stopalo s podignutom gumenom linijom od prsta do zgloba kako bi izgledala kao vena.
Baldırlar, bilek kısmını oluşturan demir borulara vidalanmış, kocaman metal bloklarıydı ve üstünde damar gibi görünen lastik bir şerit olan sarı kauçuk bir ayak gibiydi.
Zglobovi, mišići i ligamenti koji su pričvršćeni na kosti drže sve to zajedno.
Eklemler, kaslar ve bağlar kemikleri birbirine bağlar ve bir arada tutar.
Svi zglobovi su ručno izrezbareni i ručno namješteni.
Bütün bağlantılar elle oyulumuş ve kazılmışlar.
Obične ozljede mogu dovesti do desetljeća boli, dok nam se zglobovi doslovno ne samelju i stanu.
Sıradan sakatlanmalar yıllarca geçemeyen ağrılara sebep olabilir ve en sonunda eklemleriniz hareket etmemeye başlar.
Mjedene cijevi kosti su njegove, zglobovi mu od željeza kvrge.
Kemikleri tunç borular, Kaburgaları demir çubuklar gibidir.
Kralj problijedje, misli ga uznemiriše, zglobovi njegovih kukova popustiše i koljena mu stadoše udarati jedno o drugo.
aklından geçenler onu ürküttü, benzi soldu; eli ayağı tutmaz oldu, dizlerinin bağı çözüldü.
1.2323291301727s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?