Tim Kurta Arensa i Vica Elforda jako brzo napravio je znatno vodstvo ispred tvorničkih Ferrarija i Gulf-Porsche tima.
Kurt Ahrens'le Vic Elford'un takımları müthiş bir liderlik mücadelesine başladı Ferrari fabrikası ve Gulf-Porsche takımı arasında.
A najedanput se ispostavi da uopće nije antička, nego da ju je neki šaljivac iz vica podmetnuo arheolozima.
Ve birdenbire, hiç de antik olmadığı dalgacı birinin arkeologları kandırdığı anlaşılıyor. Sadece eğlenmek için.
Reader's Digest objavit će mi dva vica.
Reader's Digest iki esprimi yayınlamayı düşünüyor.
Malko me brinulo, ali starom momku baš je stalo do vica.
Ben biraz korktum, ama ihtiyar şakada kararlıydı.
Možda bi trebao da se prijaviš ovde na par dana... kraj nekog vica.
Belki bir kaç günlüğüne burada kontrol edilmelisin... üstesinden gelebiliriz.
Na rođendan sam iz vica otišla u "pričaonicu" za starije od 30 g.
Doğum günümde, "30'un üstü" dalgasında gezindim.
Još na Berkeleyu... izrađivao sam 'puknute' elektronske spravice, u biti, iz vica.
Gençler gülüyor, bilgisayar yanıyor. Berkeley'deyken garip elektronik zımbırtılar yapmayı sürdürdüm sırf şaka olsun diye.
Zbog jednog glupog vica kojeg sam rekao u autu?
Arabada yaptığım aptal bir şaka için mi?
Mislim da je pravedno zaključiti da... ma tko da je ubio Vica Bedforda... ne samo da je bio bijelac, već i da je čekao iza kazališta... zatamnjenog lica kako ga ne bi vidjeli stražari.
Ayrıca Vic Bedford'u öldüren her kimse... sadece beyaz olmakla kalmıyor... aynı zamanda tiyatronun arkasında onu bekliyormuş... nöbetçilere fark edilmemek için suratını boyamış.
Pitao sam vas, jeste li poznavali Vica Bedforda, a vi ste rekli... ali čini se da moji stražari vjerojatno jesu.
Size Vic Bedford'u tanıyıp tanımadığınızı sorduğumda... bana tanımadığınızı ama adamlarınızın tanıdığını söylemiştiniz.
Ne, iz vica si upamtio cijeli njezin raspored.
Hayır, sırf eğlence olsun diye, Onun ders programını ezberledin ha!
Nisam skrenuo s ceste iz vica, nego kako bih izbjegao vašeg sina.
Bir hiç için kaza yapmadım ben. Oğlunuza çarpmamak için direksiyonu kırdım.
Zašto se NCIS zanima za Vica Geru, Gibbs?
Benim. NCIS, Vic Gera ile neden ilgileniyor, Gibbs?
Ako može samo jedan, sjetit ću se drugog vica.
Eğer bir tane olacaksa... Farklı birini seçeyim...
Znala sam Vica dugo, i mogu vam reći, imali smo vezu koja je sagrađena na obostranom poštovanju.
Şu teklif hakkında. Vic'i uzun yıllardır tanırdım. Söylemem gerekir, onunla aramızda ilişki her zaman saygı çerçevesinde oldu.
U prošlosti je bilo nečega između mene i Vica.
Vic'le aramızda bir şeyler oldu. Geçmişte kaldı bu.
Imali su Glockove policijskog izdanja u futrolama na bokovima, zadnji model Crown Vica na parkiralištu.
Bölümden verilmiş Glock'ları vardı, dik horozlu, Crown Vic park bölgesinden bilirsin.
U drugom srednjem, iz vica, svima sam rekla da me profesor engleskog poševio.
Kardeşlik Kanunu. Senelerce Barney'in Kardeşlik Kanunundan yaptığı alıntıları dinledik.
Izgubit ćemo posljednju šansu da sredimo Vica.
Vic'i mıhlamak için son şansı kaçıracağız.
Ona je ugovorila Lemovo ubojstvo za Vica.
Vic için Lem'in öldürülmesini ayarlayan o.
Htio sam doći jer sam se sjetio vica.
Sizin masaya gelmek istiyordum çünkü aklıma bir fıkra gelmişti.
Otići ću do Tradera Vica i donijeti nešto.
Trader Vic'in yerine gidip kalanlardan bir şeyler alıp geleceğim.
Znam, znam, izvini, ali moralo je izgledati stvarno, da se čini stvarno, za Vica.
Biliyorum, biliyorum. Üzgünüm. Ama gerçekçi görünmeliydi.
Morat ću čuti početak tog vica.
O fıkranın başını da duymak isterdim.
Beckworth je to, vjerojatno, stavio iz vica.
Beckworth büyük ihtimalle eşek şakası olsun diye koymuştur.
Ovo je mala stvar i možda ti je dosadna, ali možda bi bilo lijepo ako bi se potrudio upoznati Vica.
Belki önemsiz ve büyük ihtimalle senin için sıkıcıdır ama Vic'i tanımaya çaba göstersen çok güzel olurdu.
Čekajte dok vidite poslovnu kartu mog partnera Vica.
Ortağım Vic'in kartını görün bir de.
Osim toga duguješ mi zbog lošeg vica.
Üstelik bana kötü bir şaka borçlusun.
Zvuči kao pitanje iz lošeg vica.
Kötü bir şakanın can alıcı noktası gibi.
Vi ste kao početak lošeg vica.
Siz çocuklar kötü bir şakanın başlangıcı gibisiniz
Mi smo tebe spasili, što te čini vrhuncem lošeg vica, mačkice.
Ve seni kurtaran da bizdik. Ki bu da senin o kötü şaka dediğin şey, kedicik.
Berklo mi je pričao vic o vevericama sa poentom vica "jedi ove lešnike."
Bearclaw az önce bana yumruklarını vura vura sincaplara "bu cevizleri yiyin."... -...fıkrası anlattı.
Žao mi je što to čujem, Vica.
Hayır, hayır, hayır. Bunu duyduğuma üzüldüm, Vika.
Dovoljno da pobjegnemo od Vica i blizanke, i odemo na sigurno.
Kaçmak için yeterli Vic şu ikiz olayından kurtulup kızımla güvenli bir yerlere gitmek için.
Ni za ujaka Vica, ni za tetu Shelly, ni za medu.
İster Vic amca olsun, ister Shelly teyze ya da yüzük ayısı.
A što bi tvoji prijatelji dileri rekli na cinkera Vica?
Peki eski iş arkadaşların İspiyoncu Vic için ne derler?
Zvuči kao početak lošeg vica, ali u baru sam i neki tip priča bajke o kovanici od 50 centi koju mi pokušava prodati.
Çok kötü bir şaka gibi gelecek belki biliyorum ama barda bir herifle tanıştım ve bana acayip saçma bir hikaye anlattı. Elinde 50 sent var, bana satmaya çalışıyor.
Odmakni se od mojeg Crown Vica... i skini tu naprtnjaču.