Prilično sam siguran da nisu nastrana seksualna obitelj.
Sapık seks meraklısı ailelerden olmadıklarına emin sayılırım.
Ili to, ili voli biti seksualna robinja.
Ya da bu tip cinsel fantezileri vardı.
Odaliska je haremska djevojka, konkubina, seksualna robinja.
Odalık ise cariye, metres, seks kölesi demektir.
Kakve veze ima moja seksualna sklonost sa onim o čemu smo razgovarali?
Benim cinsel tercihimin sohbetimizle ne alakası var?
Pa me zanimalo, teoretski, ako je moja seksualna orijentacija...
Merak ettiğim şey, benim cinsel seçeneklerim konusunda...
Gđo Gutman, rekli ste da ste mužu bili seksualna ropkinja tokom 36 godina braka.
Bayan Guttman, evliliğiniz süresince 36 yıldır eşinizin cinsel kölesi olduğunuzu ifade ettiniz.
Muškarcu je potrebna samo jedna seksualna fantazija za erekciju.
Sadece bir cinsel fantezi erkeğin ereksiyon olması için yeterlidir.
Istraživanja pokazuju da je seksualna aktivnost studenata... veća nego ikada.
Kamu araştırmasına göre öğrenciler arasındaki cinsel aktivite en yoğun raddesine çıkmış durumda.
Je li to neka seksualna napetost ili sam nešto propustila?
Ne o aranızda özel bir şey mi var?
Vidi, neću da poricem da se mala seksualna tenzija stvorila medu nama, ali, iskreno, koja je uredska romansa ikada uspjela?
Bak, ikimizin arasında oluşan cinsel çekimi inkâr etmiyorum ama dürüst olmak gerekirse, hangi ofis macerası düzgün gitmiş ki?
Moja cjelokupna seksualna povijest se zasniva na laži.
Tüm cinsel geçmişim çürümüş yalan temelleri üzerine inşa edilmiş.
A cijela ova flertno-seksualna stvar koju radiš je samo tvoj način da se našališ na moj račun.
Ve senin yaptığın bütün bu cinsel flörtler, ki bunlar beni gülünç duruma düşürüyor.
A pošto ne možemo odrediti kada se seksualna aktivnost dogodila...
Ve cinsel ilişkinin tarihini belirlemenin imkanı olmadığına göre...
Posledice mogu biti i seksualna disfunkcija, amnezija.čak i halucinacije, kao i dvostruka ličnost.
Uzun vadede etkileri: cinsel fonksiyonların bozukluğu, bellek yitimi kişilik bozuklukları, hatta halisünasyon görme ve çoklu kişilik.
Pa afera je svaka seksualna ili romantična veza.... koja nije ozvaničena ili je privremenog karaktera.
Resmi olmayan ya da geçici olarak gelişen her türlü cinsel ya da duygusal yakınlaşmaya ilişki denir.
Tebi je ona majka, ali ljudima mojih godina, ona je seksualna legenda.
Yani senin için bir anne olabilir ama benim yaşımdakiler için o bir seks efsanesi.
Ali sam malo zabrinuta gdje će me moja velika seksualna energija odnijeti kad se vratim normalnom životu.
Ayrıca inanılmaz derecede yükselen güçlü cinsellik isteğimin de normal hayata dönünce beni nereye götüreceğinden endişeliyim.
Znači ja sam ti samo kupljena seksualna igračka.
Yani, sonuç olarak, ben sadece parası ödenmiş bir seks oyuncağıyım.
Osim toga, ja sam seksualna radnica, zar ne?
Ayrıca ben bir seks işçisiyim, değil mi?
Volimo te bez obzira koja je seksualna orijentacija tvog suprotnog spola partnera.
Karşı cins seks partnerinin cinsel tercihi ne olursa olsun seni seviyoruz.
Znam da si seksualna osoba, Hoyte Fortenberry, i, ako je to potrebno da se popuni ovo rastojanje koje osjećam između nas...
Seksi bir insan olduğunu söyleyebilirim Hoyt Fortenberry ve eğer bu aramızda hissettiğim boşluğu dolduracaksa...
Vaša financijska situacija, seksualna orijentacija, nekonvencionalno obrazovanje, čine vas potencijalnom metom.
Finansal durumunuz, cinsel eğiliminiz ve alışılmadık yetiştirilme şekliniz hepsi sizi potansiyel bir hedef haline getiriyor.
Od kada se rat završio, seksualna trgovina se raširila kao rak.
Savaş sona erdiğinden beri seks kölesi tacirliği bir kanser gibi yayılıyor.
Lijepa, zabavna, pametna, seksualna kao i neurotična?
Güzel, komik, zeki, seksi ve hatta sinir hastası mı?
Mnogo momaka je raskinulo sa mnom, jer su rekli da sam previše seksualna.
Bir sürü erkek arkadaşım, çok seksi olduğum gerekçesiyle benden ayrıldı.
Naravno da naša veza nije bila samo seksualna.
Sadece seksten mi ibaretti? Tabii ki değildi.
Drugi sjajni princip evolucije je seksualna selekcija, i ona djeluje bitno drugačije.
Evrimin bir diğer prensibi ise seksüel seçilimdir ve bu çok farklı işler.
Zapravo, mogli bi reći da neizbježna smrt naših tijela ulazi u evolucionarno vrijeme u istom momentu kao i seksualna reprodukcija.
Aslında, üreme ile ölümün kaçınılmazlığının evrimsel olarak birlikte devreye girdiklerini söyleyebilirsiniz.
I razlog tome je što je seksualna reprodukcija toliko važna -- postoji jako puno drugih stvari koje biljke mogu raditi kako bi reproducirale.
Ve üremenin bu kadar önemli olmasının nedeni - bitkilerin üreyebilmeleri için yapabilecekleri birçok başka şey var.
I neću čak ni odaslati problem izbora protiv biološkog imperativa jer ukoliko bilo tko od vas smatra da je seksualna orijentacija stvar izbora, pozivam vas da izađete i pokušate biti sivi.
ve "seçime karşı biyolojik zorunluluk" konusuna değinmeyeceğim bile çünkü eğer herhangi biriniz cinsel yönelimin bir seçim olduğuna inanıyorsa sizi dışarı çıkıp "gri" olmaya davet ediyorum.
Još jedna zanimljiva stvar koju sam naučila iz svog projekta i svojih putovanja je to kakvo je jadno sredstvo za vezanje seksualna orijentacija.
Projemden ve seyahatlerimden öğrendiğim başka ilginç bir şey cinsel yönelimin aslında ne kadar zayıf bir bağlayıcı olduğu.
Ali Faiza to zapravo nije shvaćala, jer je seksualna edukacija u školama mala, i malo je komunikacije u obitelji.
Ama Faiza aslında bu fark etmemiş. Çünkü okullarda cinsellik eğitimi çok az ve aile içi iletişim neredeyse hiç yok.
Povijesni podaci su puni zapisa o ljudima širom svijeta čija bi seksualna aktivnost trebala biti nemoguća, s obzirom na naše pretpostavke o ljudskoj seksualnoj evoluciji.
Tarihsel kayıtlar, insanın cinsel evrimiyle ilgili varsaydıklarımız göz önünde bulundurulduğunda imkansız olması gereken cinsel pratikleri olan dünyanın birçok yerinden insanların hikayeleriyle dolu.
Ako samo ovako razmišljaš, shvatit ćeš kako treba: Seksualna orijentacija znači s kim ideš u krevet.
Eğer şu şekilde düşünürsen, her şeyi doğru anlayacaksın: Cinsel yönelim yatakta kiminle olduğundur;
Svake me večeri voditelj Jon Stewart tjerao da budem intelektualno iskren sam sa sobom vezano za svoju zadrtost i pomogao mi je da shvatim da rasa, vjera ili seksualna orijentacija nemaju nikakve veze s kvalitetom nečijeg karaktera.
Jon Stewart beni her gece kendi bağnazlığıma karşı entelektüel açıdan dürüst olmaya zorlayıp insanların ırkının, dininin veya cinsel yöneliminin karakterinin kalitesi ile bir ilgisi olmadığını anlamama yardımcı oldu.
(Smijeh) Sviđa mi se ova definicija afere - ujedinjuje tri ključna elementa: tajna veza, koja je ključan dio afere; emocionalna veza određenog stupnja; i seksualna alkemija.
(Gülüşmeler) Şimdi, ben aldatmanın bu tanımını beğeniyorum: 3 önemli öğeyi içeriyor: gizli bir ilişki, ki aldatmanın çekirdek yapısıdır; bir miktar ya da daha fazla duygusal bir bağ; ve cinsel bir simya.
Seksualna izdaja samo je jedan od načina da povrijedite partnera.
Cinsel ihanet birinin eşini incitmesinin sadece bir yolu.
Kao feministkinja, znam da je seksualna industrija mjesto duboko ukorijenjene društvene nejednakosti.
Bir feminist olarak biliyorum ki seks endüstrisi köklerine işlemiş sosyal eşitsizlik.
I mogu razumjeti zašto seksualna industrija izaziva snažne osjećaje.
Ve bunu anlayabiliyorum seks endüstrisinin neden güçlü duygulara sebep olduğunu.
Seksualna radnica može bilo kada odbiti vidjeti klijenta, iz bilo kojeg razloga, i 96% seksualnih radnica na ulici izjavljuje da osjećaju da zakon štiti njihova prava.
Bir seks işçisi, müşteriyi istediği zaman reddedebilir, istediği sebepten dolayı ve sokak çalışanlarının %96'sı yasanın haklarını koruduğunu söylüyor.
Ja sam samo jedna seksualna radnica danas ovdje, ali donosim poruku iz cijelog svijeta.
Bugün ben sadece sahnedeki bir seks işçisiyim ama tüm dünyadan bir mesaj getiriyorum.
Učimo cure da ne smiju biti seksualna bića na način na koji su to dečki.
Kızlara, oğlanların aksine, cinsel hayatları olamayacağını öğretiyoruz.
0.82334685325623s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Sapık seks meraklısı ailelerden olmadıklarına emin sayılırım. 