Lütfen klimayı Dr. Ryan'a doğru çevirin, hava gelsin.
Što se dogodilo Ryanu, događa se i meni.
Ryan'a olanların aynısı bana da oluyor.
Ryanu je trebalo samo nekoliko sati.
Ryan'da değişim sadece birkaç saat içinde oldu, dostum.
Oprosti što smo ranije otišli, ali Ryanu je bilo loše.
Erken gittiğimiz için üzgünüm, Ryan iyi değildi.
Doktori misle da je to vjerojatno od eksperimenata koji su rađeni na Ryanu.
Doktorlar, Ryan'a yapılan deneylerden kaynaklandığını sanıyorlar.
Jesi li zainteresiran da pomogneš Ryanu ili da ga iskoristiš?
Ryan'a yardım etmek istiyor musun? Yoksa sen de mi onu sömüreceksin?
Javit ću Ryanu Chapelleu da ste tu.
Burada bekle. Ryan Chappelle'e geldiğinizi söyleyeyim.
Ako se Ryanu išta desi ti si kriva, pa se nadam da možeš živjeti s time.
Evet, şey, eğer Ryan'a bir şey olursa bu tamamen senin suçunIUmarım bununla yaşayabilirsin
Ako saznam da je pomogao Ryanu, optužit ću ga za suučesništvo.
Eğer Gibbs'i Ryan'a yardım ederken bulursam onu yardım ve yataklıktan göz altına alırım.
To je samo da ne znamo kakav utjecaj ce to imati na Ryanu, a on je bio tako dobro u ovoj godini.
Bunun Ryan üzerinde nasıl bir etki yaratacağını bilmiyoruz ve Ryan da bu yıl çok iyi gidiyordu.
Nisam trebao dati Ryanu da čačka po tome.
Geçici personelin buna dokunmasına izin vermeyeceğim.
Postoji nešto što trebaš znati o Ryanu, nešto što sam trebala reći prije puno vremena.
Ryan hakkında bilmen gereken bir şey var. Bunu sana çok önce söylemeliydim.
Ne krivim te za to što se dogodilo Ryanu, u redu?
Bak, Ryan'a olanlardan dolayı seni suçlamıyorum, tamam mı?
Ne želim prekidati igru, no vidio sam kako si se suprotstavio Ryanu...
Oyununu bölmek istemedim, ama yere çöp attığında, Ryan'a karşı çıktığını gördüm.
Jedna riječ Ryanu i bit će stavljen na BlueTube.
Ryan'a tek bir kelime edersen BlueTube'da yayınlanır.
Steph, reci Ryanu da nemam vremena za poker jer mi ovdje vi dosađujete do smrti, u redu?
Ve Steph, Ryan'a poker oynamaya zamanım olmamasının nedeninin burada sizin beni sıkıntıdan öldürmeniz olduğunu söyle.
Lagao si detektivima Ryanu i Espositu, u vezi tog gdje si bio u noći ubojstva.
Cinayet gecesi nerede olduğunuz hakkında Dedektif Ryan ve Esposito'ya yalan söylediniz.
Ne postoje zapisi o Gavinu O'Ryanu na bilo kojem letu s Havaja, oko datuma koji je naveden.
Gavin O'Ryan'ın Hawaii'den ayrıldığını gösteren uçuş kaydı da yok.
Kad sve bude gotovo, javit ćemo Ryanu da je sigurno za Dianu da se obrati svojim sljedbenicima.
İş bittiği anda Ryan'a, Diana'nın onun müritlerine ulaşmasi için güvende olduğunu haber vereceğiz. Anlaştık mı?
Ljudi se raspitivaju o Ryanu Flay.
İnsanlar Ryan Flay hakkında sorular soruyorlar.
Jedino što je Nikita Ryanu ponudila je bila istina.
Nikita'nın Ryan'a önerdiği tek şey her zaman gerçek oldu.
Htjela sam se ispričati... zbog načina kako sam se postavila prema Ryanu.
özür dilemek istiyorum... ryan'a öyle davrandığım için tamam.
Ona misli da je zbog nečeg što je rekla ili napravila Ryanu na Crno-Bijelom balu.
Siyah-Beyaz Balosunda Ryan'ı kızdıracak bir şeyler söylemiş olabiliceğini düşünüyor.
Poželimo dobrodošlicu našem novom i živahnom prijatelju Ryanu.
Neden yeni ve çok esprili arkadaşımız Ryan'a hoş geldin demiyoruz?
Takođe, nekromanseru Ryanu treba pomoć u nalaženju njegovog inhalatora.
Ayrıca, büyücü Ryan şifacısını, Bulabilmek için yalvarıyor.
To je jedan šamar za svakih 7 i po minuta koje su oduzeo Ryanu.
Bu iki tokat, Ryan'dan aldığın her bir 7, 30 dakika içindi.
Dečki, najbolje ćemo pomoći Ryanu ako napravimo slučaj protiv Bobbyja S.
Ryan'a yardım etmenin en iyi yolu Bobby S'e karşı dava oluşturmak.
Ryanu su na pamet pale gomile teorija zavjere.
Ryan ise komplo teorilerini çok farklı bir seviyeye taşıdı.
Baca je Ryanu koji ima dovoljno prostora.
Önü boş olan Ryan'a pas attı.
Chrisu Ryanu nedostaje jedno polaganje da obori rekord.
Chris Ryan'ın eyalet rekorunu kırmasına tek gol kaldı.
Poslala si SMS Ryanu sinoć u vezi sa Shaninim bivšim dečkom i rekla mu da ti nabavi ta policijska izvješća...
Hayır. Dün gece Ryan'a Shana'nın eski erkek arkadaşıyla ilgili mesaj atıp senin için o eski polis raporlarını getirmesini...
Hm, našao sam ih u domu, i htio sam ih vratiti Ryanu.
Um, bunları yatakhanede buldum, Ryan'a vermek istiyorum.
Ili o Ryanu koji ne može pohađati školu jer njegova kćer sa imunodeficijencijom ne može riskirati da bakterije uđu u njihovu kuću, tako da Ryan nije mogao napustiti kuću.
Veya bağışıklık yetmezliği yüzünden evine mikrop getirme korkusuyla kızını riske atmak istemeyen ve bu sebeple evden ayrılamayıp okula gidemeyen Ryan gibi.
5.9407351016998s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Lütfen klimayı Dr. Ryan'a doğru çevirin, hava gelsin. 