Prijevod od "rušim" na Turski

Prijevodi:

düşmeme

Kako koristiti "rušim" u rečenici:

Mrzim što rušim paralelni svet u koji si zalutao... ali, ovo je pesma o njegovom psu.
Seni bu hayal dünyasından çıkarmak istemezdim. - Ama bu şarkıyı köpeğine yazmış.
Izvlačim oružje, rušim vrata. Vičem zlikovcu, ne miči se!
Silahımı çekip kapıyı kırmanın ve "Olduğun yerde kal" diye bağırmanın hayalini kurardım!
Trčim u zgradu koja gori. Rušim vrata. Ulazim i spašavam dijete.
Yanmakta olan bir binaya koşarak girmenin, kapıyı kırmanın dumanların arasından geçip bir çocuğu kurtarmanın.
Dobro, ljudi, obratite pažnju, jer ne bih volio da vas rušim.
Tamam, millet, dikkatinizi verin Çünkü sizi bırakmak istemiyorum
Ja samo pravim slaninu i rušim stvari da bih preživio.
Geçinmek için bu bokları havaya uçuruyorum.
U zadnjoj sceni, rušim helikopter u tunelu.
Son sahnede, tüneldeki helikopteri vurup indiriyorum.
Uvijek podižu zidove, ja ih uvijek rušim.
Hep duvarlar koyuyorlar ve ben onları yıkıyorum.
Po cijeli dan samo rušim prepreke.
Bütün gün yaptığım, engelleri ortadan kaldırmak.
"Zemlju tresem zaglušnom olujom, rušim šume i domove cijele.
"Gürültülü şimşeklere yeryüzünü sarsarım, ormanları ve evleri tamamen yıkarım.
Prevrćem brodove, rušim kraljeve, a još oči ničije nisu me vidjele." Znam to.
Gemilere yön verir, kralları deviririm, hızla süpürürüm, yine de görünmem."
Dobro, popravićeš šupu za brod inače je rušim.
Aile bağlarını güçlendirmeye mi, yoksa yıkmaya mı çabalıyorsun?
Sad se sve svodi na ove tablete i da ih sve rušim sa svojim istraživanjima.
Şimdi araştırmayla herkesi ezmek için hap vardı iş.
I žao mi je što ti rušim snjegovića, ali moja sestričina nije izdajica.
Partini bozmak istemem ama benim kuzenim Benedict Arnold değil.
Možda sam bijela čokolada pa rušim stereotipe.
Belki de beyaz çikolatayımdır ve tüm kalıplara karşı geliyorumdur.
I kad se uselim, pozvat ću sviju da vide kako rušim kuću. Rušimo je?
Sonra taşındığımda, patlamayı izlemesi için tüm adayı eve çağıracağım.
Imam posla, a od boje se rušim.
Çok işim var ve bu boyama işi bana fenalık geçirtiyor.
Rušim ih sve, ciglu po ciglu.
bu doğru. Hepsini yavaş yavaş aşağıya alıyorum.
...rušim granice između života i smrti.
Ölümle yaşam arasındaki kusursuz dengeyi yok ettim!
Da. Samo ne očekuj od mene da rušim rekorde.
Benden geçmiş rekorları kırmamı bekleme yeter.
Jednom smo unutra, stavili smo se lažnih 10-1, officer-potrebe-pomoć poziva, i dečki radio u, rušim svoj nadzor odgovoriti na poziv.
İçeri girdiğimizde, sahte 10-1 durumunu oluştururuz. Polisler yardım çağrısı yapar siz telsize girersiniz ve çağrıya cevap vermek için gözetlemenizi bırakırsınız.
Hoću nešto ili ću početi da rušim zidove.
Bana bir yön gerek Austin. Yoksa önüme gelen duvarı yıkmaya başlayacağım.
Ne bih da ti rušim snjegovića, ali rimokatolička crkva se bori protiv toga već stoljećima.
Hevesinizi kursağınızda bırakmam istemem ama Katolik Kilisesi yüzyıllardır onunla savaşıyor.
To je postala naša stvar, a sad ti kažem, jebeno se rušim, čovječe, kao i ti i trebam tvoju pomoć.
O bizim olayımız oldu ve sana söylüyorum, ben çöküyorum. Sen de öyle ve yardımına ihtiyacım var.
Ja, Estrigan, rušim kuću, i gradim grobnicu za Felixa Fausta!
Ben, Etrigan, yıkacak bu evi başına ve Felix Faust yazacak, senin mezar taşına!
0.83420896530151s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?