Prijevod od "prilagoditi" na Turski


Kako koristiti "prilagoditi" u rečenici:

Moram se prilagoditi, slijediti pravila, čitati njihove knjige... slušati njihova predavanja.
Uyum göstermelisin, onların kurallarına uy, kitaplarını oku... derslerine gir.
Moj otac je uvijek govorio o tome kako će cijela jedna vrsta izumrijeti, dok će se drugi, ne previše kompleksniji, prilagoditi na čudnovate načine.
Babam sürekli bazı türlerin neslinin tamamen tükeneceğinden, kendine has özellikleri kalmayan diğer türlerin ise dünyaya olağanüstü yöntemlerle adapte olacağından bahsederdi.
Možda neće, ali nekako će se prilagoditi, pronaći će način.
Belki olmayacaklar ama bir şekilde atlatmanın yolunu bulacaklar.
Osim toga, nadzirat će svaki slučaj u uredu, pa ćeš morati prilagoditi svoje dnevne obaveze, uključujući Fringa.
Tüm günlük işlerini başkalarına devretmen gerekecek. Fring de dahil.
To im je dalo potreban ključ za stvaranje oružja koje se može prilagoditi svakoj mutantskoj moći.
Herhangi bir mutantla savaşabilecek silahları yaratmanın anahtarını bulmuş oldular.
Mansure, da bi ovdje preživjeli, moramo se prilagoditi.
Mansur, burada yaşayabilmek için uyum sağlamamız gerekecek.
Ovi Divergentni preziru naš sustav jer mu se nisu sposobni prilagoditi.
Bu Uyumsuzlar, sistemimizi hor görüyor çünkü ona uyum sağlayamıyorlar.
Vjerujem da mladom Benjaminu treba prilagoditi put.
Genc Benjamin'in yoluna da bir ayar cekilmesi gerektigini dusunuyorum.
Ali one stvarno trebaju rasijati svoje gene kako bi se pomiješali s drugim genima, kako bi se mogli prilagoditi okolišnim nišama.
Ancak gerçekte kendi genlerini diğerleriyle karıştırmaya ihtiyaçları vardır, böylece çevresel ekolojik konumlara uyum sağlayabilirler.
Današnja stvarnost je da ako se razbolimo kažu vam kako će liječiti vaše simptome, te da se trebate prilagoditi na novi način života.
Bugünün gerçeği şu, eğer hastalanırsak, biz sizin semptomlarınızı iyileştireceğiz ve sizin yeni bir hayat tarzına alışmanız gerekecek.
Sve su religije na svijetu potpuno sposobne zadržati svoje vrijednosti i prilagoditi se novome svijetu.
Dünya üzerinde dinlerin hepsi değerlerini koruma ve yeni şartlara uyum sağlama kapasitesine sahipler.
Ne isplanirate detalje, a ljudi će sami osmisliti što treba napraviti i kako se prilagoditi novom okviru.
Detayları planlamazsınız ve insanlar ne yapacaklarını, bu yeni çevreye nasıl uyum sağlayacaklarını kendileri çözeceklerdir.
Ovo je moć "gurkanja" u pokušaju rješavanja složenih društvenih problema, a kad to napravite, ne biste trebali ljudima govoriti kako se prilagoditi.
Karmaşık sosyal problemleri çözmeye çalışırken dürtülerin gücü budur ve bunu yaptığınızda, nasıl uyum sağlayacaklarını insanlara söylemeye çalışmamalısınız.
Situacija je prepuna teškoća i mi se moramo prilagoditi situaciji."
Bir durum şartlar zorlaştıkça aşılması zor hale gelebilir, o zaman biz de zorlukların üzerine tırmanarak o durumu aşmalıyız.
I bitno bi bilo objaviti baze podataka besplatno, prilagoditi ih pretraživanju, i drugim klikom, pretvoriti ih u grafički oblik u kojem ih smjesta možemo razumjeti.
Ve konu, veritabanlarının ücretsiz olması, aranabilir yapılması ve ikinci tıklamamızda onları hemen anlayabileceğiniz grafik formatına dönüştürebilmenizdir.
Dakle izrazi lica -- bitni za spoznaju o emocionalnim iskustvima -- su dizajnirani tako da funkcionira bez podešavanja a osjetljivost se može fino prilagoditi u ovisnosti o korisniku.
Yüz mimikleri -- daha önce duygusal deneyimlerde de bahsettiğim gibi -- şimdilik, bazı hassasiyet ayarlamaları ile kişiselliştirmeye müsait olacak şekilde çalışmaya uygun olarak dizayn edildi.
Ako promijenite zahvat, on se može prilagoditi.
Eğer kavrayışınızı değiştirirseniz, ona uyum sağlayabilir.
3.3559529781342s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?