Bolest koja se može zaustaviti, pa čak i obrnuti, promjenom kemijskih elemenata koji pokreću određene gene.
Belirli genleri tetikleyen kimyasal dizilimleri değiştirerek,...engellenebilen hatta tersine bile çevrilebilen bir hastalık.
Baš zbog razloga zbog kojeg me to tražite dizajnirao sam ga da enkriptira prijenos, blokirajući obrnuti proces.
Benden istediğiniz şey nedeniyle nakli şifreleyip, herhangi bir geri dönüşü engelleyecek şekilde tasarladım.
Ovaj napitak može privremeno obrnuti bilo koji čaroliju koju te dobrice bace.
Bu iksir, geçici olarak o iyilik perilerinin yaptığı herhangi bir büyüyü tersine çevirebiliyor.
U stanju u kojem se dječak nalazi, moja bi antitijela mogla obrnuti proces.
Bu çocuğun bulunduğu evrede, antikorlarım gelişimi tamamen tersine çevirip, durdurabilir.
To bi bilo slično sa rijetkim klimatskim pojavama koje su zabilježene, kao što je obrnuti tornado, kružne duge, dnevni sjaj zvijezda...
Aynen rapor edilen nadir hava fenomenleri gibi olurdu. tersine hortumlar, dairevi gökkuşakları, güpegündüz yıldız ışığı gibi.
To znači da ako suzbijem Samin algoritam sa svog računala i dopustim emisijama da se vrate u normalne frekvencije to bi moglo obrnuti proces.
Sam'in algoritmalarının tersini benim bilgisayardan yazıp yayımların normal frekanslarına dönmelerini sağlarsam bu pekala işlemi tersine çevirebilir.
OK, ako ste još tamo, malo sam razmišljao i mislim da bi trebalo biti jednostavno obrnuti proces.
Pekala. Hala oradaysanız, ben biraz düşündüm ve tahminim şu: Basit bir işlemi geri çevirme olayı olmalı.
Ako sam u pravu to bi trebalo obrnuti podprostorni rascjep i time invertirati efekt konvergencije.
Birleştirme etkisini ters çevirerek uzay-zaman yırtığını onaracak.
Probijamo firewall i obrnuti algoritam zgrabi tvoju lozinku, aplikacija se sama briše i nema tragova da smo bili ovdje.
Hayır, var. Ama biz gitmiyoruz. İşte ben böyle iyi bir arkadaşım.
Zamislite ljek koji može pacijentima revitalizovati rak i obrnuti proces Alchajmerove bolesti?
Kansere ve Alzheimer'e iyi gelen bir ilaç düsünebiliyor musun?
Moje lijevo stopalo trza kad radim obrnuti preokret.To je kao:
Sol ayağım tersine sallanınca aksıyor. Bu sanki
Stavit ćemo ga u trendelenburg poziciju (noge više od glave), zatim obrnuti trendelenburg, dok obrađujemo abdomen, kako bismo se osigurali da hemo zaista svuda ispira.
Sonra onu Trendelenburg pozisyonuna getiriyoruz. Sonra tam ters şekilde Trendelenburg uyguluyoruz ki karın bölgesi sallansın ve kimyasal sıvı her yere ulaşsın.
Trebamo obrnuti kronofacijalni obrazac rasta i rezultat uporediti sa bazom podataka nestale djece.
Kafatası ve yüzdeki gelişme şekillerini tersine çevirmeli ve sonuçları, Kayıp Çocuklar Veritabanına girmeliyiz.
Možeš obrnuti... pauzirati, i ubrzati kako ti želiš.
İstediğin gibi geri sarıp duraklama ya da ileri alma yapabilirsin.
I kao što znaš, kao i naši svijetovi, otisci su obrnuti.
Bildiğin gibi bizim dünyamızda onlar ters.
To je autobiografija maskirana u fikciju kao obrnuti James Frey.
James Frey'in tersi tarzda bir gizli anı kurgusu.
Kad se neki elementi spoje, stvore reakciju koja se ne može obrnuti.
Bazı elementler bir araya gelince geri dönülemez bir tepkime meydana getirirler.
Ako uspijemo obrnuti proces, i natjeramo patogen na odstupanje prije nego napadne krvotok mozga, mislim da ga imamo priliku spasiti.
Eğer süreci tersine çevirebilirsek eğer beyne saldırmadan patojeni azaltabilirsek onu kurtarmak için bir şansımız olabileceğini düşünüyorum.
Kontrolni sklop može obrnuti polaritet i isključiti magnetsku levitaciju...
Durağan kontrol ünitesi polariteyi yeterince uzun süre ters çevirebilir ve böylece manyetik...
Sve što pokušavamo je obrnuti to feromonsko ponašanje prije nego se dogodi nešto još gore.
Ve daha kötü şeyler olmadan önce bu feromonal davranışları tersine çevirmeye çalışıyoruz.
U ovoj fazi, postoji nešto što može zaustaviti promjenu, čak je obrnuti.
Başkalaşımın bu aşamasında, değişimi durdurabilecek, hatta tersine çevirebilecek tek bir şey var.
Udaljeni broj stanica, muzički kanali obrnuti unazad, grobne poruke u bijeloj buci.
şifreli uzak radyo istasyonları, Kodlu gürültülü kanalları beyaz gürültü içinde şifrelenmiş mesajları.
Pokušavam obrnuti vrlo komplicirano žrtvovanje, ali tvoje jadikovanje o džezu mi ne pomaže.
Oldukça karışık bir kurban büyüsünü tersine incelemeye çalışıyorum caz müzikle ilgili zırlaman bana pek yardımcı olmuyor.
Ako ljudi koji su ukrali mu do znanja što radite, oni mogu obrnuti inženjering moj rad.
Eğer onu çalan insanlar ne yaptıklarını biliyorlarsa yaptıklarıma ters mühendislik uygulayabilirler.
Ako ju je Becca stvorila tamo, naći će njezine zapise, i sve što moraju učiniti je obrnuti proces od Lune, i svi će živjeti.
Eğer Jaha haklı ve Becca yarattıysa Karakanı orada, bulacaklar. onun kayıtlarından bulup, Luna'dan tersine mühendislikle, yapmak zorundalar böylece, herkes hayatta kalır.
Ako nije u bazi podataka, učinit ćemo obrnuti proces s Luninom krvi.
Eğer yazılımın içinde değilse, Lunanın kanından tersine-mühendislikle yaparız.
Obrnuti inženjering može također angažirati pomoć od ljudske arhive sačuvane u predpovijesti.
Ayrıca bu tersine mühendislik tarih öncesi korunmuş kayıtlardan yardım sağlayabilir.
Zacijelo ste vidjeli nešto ovakvo -- ovo je obrnuti učinak.
Böyle bir şey daha göreceksiniz- bu ters etkidir.
Dakle, uvid je kako zapravo postići obrnuti inžinjering toga i ići od čahure prema žlijezdi i dobiti vodu i protein koji su naši početni materijali.
Bu doğal Kevlar. Yani fikir, nasıl ters mühendislik......uygulayarak kozadan salgı bezine......kadar gelip, başlangıç......maddesi olan su ve protein elde ediliyor?
U mojoj grupi pokušavamo raditi obrnuti inženjering kontrole pokreta kod ljudi.
Bu yüzden grubumla yapmaya çalıştığımız tersine mühendislikle insanların hareket kontrolünü çözmek.
moramo obrnuti formulu za sreću i uspjeh.
Mutluluk ve başarı formülümüzü tersine çevirmeliyiz.
Što znači da možemo obrnuti formulu.
Bu da formülü tersine çevirebileceğimiz anlamına geliyor.
Ono što za to trebamo jest obrnuti formulu kako bismo mogli uvidjeti za što je sve naš razum sposoban.
Beynimizin gerçek kapasitesini görmeye başlamak için yapabilmemiz gereken şey bu formülü tersine çevirmek.
otkrili smo da možemo obrnuti formulu za sreću i uspjeh, i čineći to stvoriti ne samo mreškanja pozitivnosti, nego i pravu revoluciju.
mutluluk ve başarı formülünü tersine çevirebileceğimizi keşfettik, ve bunu yaparak, iyimserlik dalgaları yaratmakla kalmıyoruz, aynı zamanda gerçek bir devrim yaratıyoruz.
Netko radi obrnuti inženjering na dinosaurima tako što vadi njihov DNK iz prapovijesnog jantara.
Birisi, tarih öncesi kehribardan DNA'larını çıkarak dinazorları tekrar yapıyor.
Postoji web stranica ReverseSpeech.com (obrnuti govor) s koje sam skinuo ovu stvar.
Bunları ReverseSpeech.com diye bir web sitesinden indirdim.
Pokušavamo li zapravo obrnuti piramidu, gdje imate veliku stvaralačku klasu, gdje gotovo svatko može sudjelovati kao poduzetnik, umjetnik, kao istraživač?
Neredeyse herkesin girişimci, sanatçı, araştırmacı olarak yer aldığı büyük bir yaratıcı sınıfın olduğu bir yerde, piramidi altüst etme girişiminde bulunuyor muyuz?
Drugi mit jest, postoje tretmani koji pomažu usporiti, obrnuti, ili čak zaustaviti starenje.
İkinci hurafe ise, yaşlanmayı geciktiren, tersine çeviren ve hatta durduran tedavilerin mevcut olduğu.
0.93144607543945s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Belirli genleri tetikleyen kimyasal dizilimleri değiştirerek,...engellenebilen hatta tersine bile çevrilebilen bir hastalık. 