Illinoiski ogranak Zaklade prava na život održati će utakmicu protiv Lige za legalizaciju pobačaja sljedeću nedjelju u 14:00.
Yaşama Hakkı Vakfı'nın genel Illinois şubesinin....yılda iki kez düzenlediği, Cook Country Kadın Hakları Derneği'yle....oynanacak olan beyzbol maçı..
Unajmio sam te zato što si mlad i potpuno izvan svoje lige.
Seni tuttum, çünkü çok genç ve bu konuda tamamıyla çaylaktın.
Doista mi je čast upoznati tako istaknutog pripadnika nove generacije lige posebnih gentlemena.
İtiraf etmeliyim, zevk duydum. Bu en yeni nesil Olağanüstü Beyler Birliği'nin böyle ünlü bir üyesiyle tanışmaktan dolayı.
Ispostavilo se da je on narkoman prve lige.
Esaslı otçu kafalardan olduğu ortaya çıktı.
Uvijek bi mi bilo u glavi da sam ja razlog za to, da nisi imala svoje veliko vrijeme u središtu Ajvi Lige, znaš?
Ivy League okulunun sana sunacağı büyük fırsatları benim yüzümden kaçırdığın için hep kendimi suçlarım.
Mama, mislio sam da želite da idem u školu Ivy Lige,...kao što je ona u koju sam primljen.
Sarmaşık Birliği okuluna gitmemi istediğini sanıyordum. Kabul edildiğim okul gibi.
Prošlogodišnje pobjednike predvodi njihov kapetan, vodeći strijelac lige, Iron Maven.
Geçen sezonun şampiyonu, ligin sayı kralı Demirbilek Maven tarafından yönetiliyor.
Dar iz Ženske hokejaške lige iz Ottawe za Hurl Scoutse.
Ottawa Bayan Hokey liginden Fırlama Öncüler'e hediye.
Govori se da Scoutsi imaju najodanije navijače, a znajući da su najlošija momčad lige, Bog zna da ih trebaju.
Öncüler'in taraftarları hep en ateşli taraftar grubu olmuştur ve takım ligde böyle kötü giderken sanırım onlara çok ihtiyaçları var.
Što misliš da će povjerenstvo lige reći kada saznaju?
Ligdekiler bunu öğrendiğinde ne diyecek sence?
Da Leeds osvoji titulu Prve lige... i ja da budem proglašen trenerom godine je stvarno ostvarenje snova.
Leeds'in Birinci Lig şampiyonluğunu kazanması ve Yılın Teknik Direktörü seçilmem bir düşün gerçekleşmesi anlamına geliyor.
Nisam nas doveo sve do Prve lige... da bi mogli da sjedimo u sredini tablice i budemo topovsko meso za neke nalik Leedsu.
Birinci Lige, tabelanın ortasında bir yer bulalım ve Leeds gibi rakipler karşısında averaj takımı olalım diye çıkmadım ben.
I pobjednik Kupa... je pobijedio prvaka Lige.
Böylece Kupa şampiyonu Lig şampiyonunu mağlup ediyor.
Suočavaju se sa Leeds Unitedom kojeg su zbacili sa mjesta prvaka Prve lige na kraju prošle sezone.
Geçen sezon şampiyonluk koltuğundan indirdikleri Leeds United ile karşılaşacaklar.
Kome je bio dat jedan od najvećih poklona u Britanskom nogometu, Leeds,... klub koji u 10 godina, nije završio van prvih 4... i odveo ga na dno Prve lige.
İngiliz futbolunun en büyük lütuflarından biri olan Leeds eline verilmişken 10 yıldır ligi ilk dördün dışında bitirmemiş bir kulüp verilmişken onları Birinci Lig'in dibine indiren adam olarak biliyoruz.
Pripremi se da osjetiš gnjev Lige Zlih Bivših!
Hazır ol Kötü Eski Sevgililer Birliği'nin gazabını hissetmeye.
Oaklandu nedostaju 2 pobjede da se izjednače sa rekorderom Američke lige.
A'lar Amerikan Lig rekorunda eşitlenmek için 2 sayı gerideler. Oldu!
Joseph je rekao da si izvan moje lige, ali oduvijek sam volio izazove.
Joseph senin bana bakmayacağını söylemişti ama zor olanı hep sevmişimdir.
Prošao je ovuda, brzinom od četiri lige na sat.
Buradan geçmiş... saatte dört fersah hızla gidiyor.
Ti posjećuješ groblje i kriješ se u skrovištu Lige.
Sen mezarlığı ziyaret edip Birlik'in güvenli evinde saklanıyorsun.
Ona je došla potvrditi glasine da li je zaista neprijatelj Lige ovdje.
Sara Starling'e söylentileri onaylamak için geldi. Birlik'e düşman birinin burada olduğu söylentileri. - Kim?
Merlin je bio član Lige Ubojica.
Merlyn önceden Suikastçılar Birliği'nin bir üyesiydi.
Spreman si izazvati bijes Lige Ubojica?
Suikastçılar Birliği'nin gazabına uğramak ister misin?
Po zakonima Lige, imam te pravo izazvati na borbu i da budem osuđen.
Birlik kuralına göre seni düelloya çağırma hakkım var.
15 dana prije početka Lige prvaka, bio sam ozlijeđen.
Şampiyonlar Ligi'nin bitimine 15 gün kala sakatlanmıştım.
Roosevelt Grier, ili Rosey Grier, kako su ga obično zvali, rastao je i odrastao u 130 kg teškog i 2 m visokog igrača Nacionalne lige američkog nogometa.
Roosevelt Grier ya da insanların genellikle hitap ettiği adıyla Rosey Grier, büyüdü ve NFL'de (Amerikan Ulusal Futbol Ligi) 136 kilo 195 cm lik bir savunma oyuncusu oldu.
Legendarnim – poput legendarnog Teda Williamsa – posljednjeg igrača Velike bejzbolske lige koji je udario 400 tijekom redovne sezone.
Efsanevi-- Normal sezonda 400'den fazla vuran en son Amerikan beyzbol ligi oyuncusu Ted Williams gibi efsanevi.
Petog studenog 1990., čovjek po imenu El-Sayyid Nosair ušetao je u hotel na Manhattanu i ubio je rabina Meira Kahanea, vođu Židovske obrambene lige.
5 Kasım 1990'da El-Seyyid Nusayr isimli bir adam Manhattan'daki bir otele girip haham Meir Kahane'e suikast düzenledi. Kahane, Yahudi Savunma Ligi'nin lideri idi.
Prije dosta godina, George Moriarty bio je sudac profesionalne bejzbol lige.
Bilirsiniz birkaç yıl önce, George Moriarty adında bir Büyük Beysbol Ligi hakemi vardı.
Igrači prve bejzbolske lige vrlo su osjetljivi na te stvari i primijetili su da u svome imenu ima samo jedno "i".
Büyük beyzbol ligi oyuncuları -- böyle şeyleri çabuk farkederler, ve onun isminde sadece tek "i" olduğunu farkettiler.
6.4286940097809s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Yaşama Hakkı Vakfı'nın genel Illinois şubesinin....yılda iki kez düzenlediği, Cook Country Kadın Hakları Derneği'yle....oynanacak olan beyzbol maçı.. 