Opet smo u New Yorku i to suprotstavljeni u slučaju, i bez obzira na naš budući postupak, kratkoročno...
Şimdi New York'a geri döndük ve esas davanın zıt taraflarındayız, o yüzden kısa vadede gelecekte her ne yapabiliyorsak ya da yapamıyorsak-
A što misliš o tvrdnji da to utječe na pamćenje, posebno kratkoročno?
İnsanlar hafızayı etkiliyor... dediklerinde ne düşünüyorsun? özellikle kısa dönem hafıza?
U ovom radu, najbolje je imati kratkoročno pamćenje.
Bu işte tek bel bağlayacağın unutkanlığın olacak.
Kratkoročno, udvostručite dozu metotreksata i dodaj prednizon.
Kisa vadede, metotreksat dozunu ikiye katlayin ve prednizon ekleyin.
Evolucijski skok koji odvaja kratkoročno i dugoročno pamćenje.
Sıçramalı evrim. Kısa süreli belleği uzun süreliden ayırıyor.
Nadamo se da će mu to onemogućiti da zadrži kratkoročno pamćenje, ali ove tehnike nikad prije nisu korištene u ovu svrhu.
Umarım kısa süreli hafızayı tutma işlevini korur. Fakat bu teknik daha önce hiç bu amaç için kullanılmadı.
Izglasali smo to jer smo znali da je kratkoročno.
Bu işin kısa süreli olacağını bilerek kabul ettik bu anlaşmayı.
Detektivka Carter je rekla da su pronašli Pushkov račun od 275 dolara za kratkoročno parkiranje na aerodromu.
Dedektif Parker'ın dediğine göre Pushkov'un cebinde kısa süreli park için 275 dolarlık bir havaalanı fişi bulmuşlar.
Zapravo mi se kratkoročno pamćenje poboljšalo.
Harika bir hafızan var. Kısa süreli hafızam oldukça gelişmiş durumda.
Vrijeme je ono što atmosfera radi kratkoročno... iz sata u sat, iz dana u dan.
Hava durumu, atmosferde gerçekleşen kısa vadeli değişimlerdir. Saatten saate, günden güne.
Ako ne spavaš 24 sata, kratkoročno pamćenje ti ode kvragu.
Yirmi dört saat uyumayınca kısa süreli hafızan kafayı yiyor.
To će samo obrisati kratkoročno pamćenje.
Bu sadece kısa dönemlik hafızanı silecek.
Možda da si planirao za kratkoročno, ne bismo izgubili Dorne i Highgarden.
Belki kısa vadeli planlar yapsan Dorne ve Yüksekbahçe'yi kaybetmezdik.
Nemam ništa protiv ljudi koji ih uzimaju kratkoročno, dok prolaze kroz nešto strašno.
Gerçekten korkunç bir olayı atlatmaya çalışıp da kısa süre boyunca kullanan insanlara diyecek sözüm yok
Alkohol, kratkoročno, znate, jednom ili dvaput kao blagi sedativ, može biti koristan.
Biliyorsunuz, alkol, kısa sürede, bir veya iki kez hafifçe yatışmak için kullanıldığında oldukça faydalı olabilir.
Dublji rad, novi posao, novo razmišljanje o odnosu privrede i društvenih problema zapravo pokazuje kako postoji bitna duboka sinergija, pogotovo ako ne razmišljate jako kratkoročno.
İş ve sosyal sorunlar arasındaki ara birimde yapılacak daha derin bir çalışma, yeni bir iş, yeni bir düşünce, aslında oratada temel, derin bir, sinerjiyi olduğunu gösteriyor, özellikle çok kısa vadeli düşünmüyorsanız.
Zašto? Zato što, kao što mnogi od vas znaju, privatni ulagači razmišljaju kratkoročno.
Neden? Çünkü çoğumuzun bildiği gibi risk sermayesi oldukça kısa vadelidir.
Migracija je zasigurno jedna od ključnih mjera za savladavanje jaza, barem kratkoročno, tako smo ih pitali o mobilnosti.
Göç almak, en azından kısa vadede boşluğu kapatmak için iyi bir çözümdür. Dolayısıyla ankette taşınırlığı sorduk.
Informacija prvo odlazi u kratkoročno pamćenje, gdje je dostupna u razmaku od nekoliko sekundi do dvije minute.
Bilgi öncelikle kısa süreli belleğe gider. Bilgi burada birkaç saniye ve birkaç dakika arasında ulaşılabilir kalır.
Ali kratkoročno, barem, mozak i tijelo vas štite tako da možete birati kada ćete se olakšati.
Fakat kısa vadede, en azından, vücudunuz ve beyniniz her şeyi düşünmüş, yani tatlı salma anınızı rahatça seçebilirsiniz.
Iskorištavanje nije rizično -- gledamo li kratkoročno.
Faydalanma riskli değildir -- kısa vadede.
Pa BDP raste jako brzo - fantastično! To se događa kratkoročno.
GSMH yukarı çıkıyor, harika! Ama kısa vadede böyle.
Kratkoročno, sve je super, ali dugoročno nije tako dobro.
Evet, kısa vadede al gülüm - ver gülüm, uzun vadede, bugün git - yarın gel.
No, u naše kratkoročno vrijeme, gdje se čini da se sve dešava upravo sad i možemo razmišljati samo tijekom nekoliko poruka ili objava, postajemo hiper-nazadni.
Fakat günümüzün kısa-vadeci zamanında, her şeyin şu anda oluyormuş gibi göründüğü yerde ve biz sadece gelecek tweet veya gönderimizi düşündüğümüzde aşırı muhafazakârlaşıyoruz.
Senzorni podaci u početku se prepisuju i privremeno pohranjuju u neuronima kao kratkoročno pamćenje.
Duyusal veriler başlangıçta, kısa süreli hafıza olarak geçici bir şekilde nöronlara kopyalanır ve kaydedilir.
(Smijeh) (Pljesak) CA: Zaista sjajno. Kratkoročno gledano, njih će trebati voziti.
(Gülüşmeler) (Alkış) CA: Bu oldukça harika. Ve kısa vadede bunlar sürücüsüz değil.
Kratkoročno možemo biti nevjerojatno pesimistični, i oplakivati što smo izgubili i što smo zaista uzimali zdravo za gotovo.
Kısa vadede aşırı derecede karamsar olabilir ve kayıplarımız ve kıymetini bilemediklerimiz için yas tutabiliriz.
To je poglavice kratkoročno učinilo moćnima, ali je dovelo do dugoročnog društvenog kolapsa.
Bu, şeflerin kısa vadede güçlenmelerine yol açtı, ancak uzun vadede toplumun çöküşünü getirdi.
To je kratkoročno rješenje, ali morate imati i dugoročno rješenje.
Bu kısa vadeli çözüm, ama bir de uzun vadeli çözüme ihtiyacınız var.
Na sreću, postoji mnogo ljudi poput mene koji traže rješenja koja neće kratkoročno ugroziti živote manjinskih siromašnih zajednica, a neće ih uništiti niti dugoročno.
Çok şükür benim gibi birçok insan, düşük gelirli farklı renkten toplumların hayatlarını kısa vadede olumsuz etkilemeyecek ve bizleri uzun vadede yok etmeyecek çözümler arıyor.
Zatim u drugom koraku se prizna, "Situacija je opasna, ali samo kratkoročno."
Ve ikinci adımda şu denir: Durum oldukça tehlikeli, ama kısa bir süre için.
Minimalne mjere su kratkoročno rješenje i mogu rezultirati katastrofom, a mogu biti sasvim neučinkovite ako postoji mogućnost ponovnog oboljenja.
Hızlıca harekete geçmek hızlı bir onarım fakat küresel bir yıkıma yol açar ve virüs insanlara tekrar bulaşırsa bu yaklaşım hiç işe yaramayabilir.
0.54745101928711s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Şimdi New York'a geri döndük ve esas davanın zıt taraflarındayız, o yüzden kısa vadede gelecekte her ne yapabiliyorsak ya da yapamıyorsak- 