Razgovarali smo o ovome i razumijem tvoje gledište, no morat ćeš me naći tamo.
Bu konuyu tartışmıştık, demek istediğini anlıyorum, ama benimle orada buluşmalısın.
Mnogi časnici ovdje, također, podržavaju to gledište.
Bugün buradaki pekçok subay da bu görüşü desteklemektedir.
A bojim se da i većina štampe podržava to gledište.
Basının da büyük çoğunluğu korkarım bu fikre katılıyor.
Shvaćam tvoje gledište... ali bolje se osjećam ako sam na čvrstoj zemlji.
Görüş açınızı anlıyorum. Fakat benim ayağım sağlam karaya basarsa daha rahat olurum.
Jer netko iz Nadsvijeta ima drugačije gledište.
Ama Dış Dünya'dan birinin başka bir düşüncesi vardı.
Puška Moje gledište, prigodno, radi upravo ono što ime govori.
Bakış Açısı Silahı, tam olarak adının hakkını vermektedir.
Promijenilo mi je gledište na gotovo sve.
Hemen her şeye farklı bir bakış açısından bakıyorum artık.
To je već gledište prema kojem nisam potpuno bez saosjećanja.
işte ana noktamız ama ben tamamen seninle aynı duygular içinde değilim.
Doista bih volio čuti i žensko gledište o ovom pitanju.
Durumu bir de bayan gözüyle görmeyi çok isterim.
To je definitivno gledište koje i ja dijelim.
Bu kesinlikle olumla gördüğüm bir bakış açısı.
Ipak, naše gledište je... da bi primjena ekonomskih sankcija prema Burmi, samo dovela do toga da Peking... ojača svoju ekonomsku poziciju i utjecaj u Rangunu.
Öte yandan, Birmanya'ya ekonomik yaptırımları genişletmek gibi bir bakış açısı sadece Pekin'in elini kuvvetlendirecektir. Bunu fırsat olarak değerlendirip ekonomik darboğazlarını yoketmek isteyeceklerdir.
Mislim da mi treba nepristrasno gledište.
Sanırım bana tarafsız bir bakış açısı lazım.
Ali neću ublažiti gledište za tvoju podršku za direktora.
Ama amir olma yolumda beni desteklemen için görüşlerimi sertleştirmeyeceğim.
I već imamo prilično dobro gledište o prirodi njihove veze.
Aralarındaki ilişkinin yapısı hakkında bir fikrimiz var zaten.
Učinio si sve što si mogao da promijeni svoje usko gledište i primi me natrag?
Kahrolası dar düşüncesini değiştirip beni geri alması için elinden geleni yaptığın gibi mi?
Janice, ljudi kažu da je takva stvar kao apsolutno zlo, da pokvarenost uvijek gledište, ali gledam oko sebe na bol i uništenje uzrokovan ovom strašnom činu, i ja se ne slažem.
Janice, insanlar gerçek kötülük diye bir şeyin olmadığını söyler. Kötülüğün hep bir sebebi vardır derler. Ama şimdi bu korkunç olayın yarattığı acı ve yıkıma bakıyorum ve onlara katılmıyorum.
Da, pa, jedan stari prijatelj pomogao mi je promijeniti gledište.
Evet, eski bir dostum olaylara farklı yaklaşmama yardımcı oldu.
Ako ne promijeniš gledište, izgubit ćeš svoje prevažne izbore, a možda i svoju kćer.
Eğer olaylara bakış açını değiştirmezsen biricik seçimini kaybedeceksin. Hatta kızını da.
Mislim, možda sam pronašao način da izokrenem njegovo gledište na tom planu, za sada.
Şimdilik bakış açısına ince ayar çekmek için bir yol bulmuş olabilirim.
Ali moje gledište ne utječe na stvarnost svijeta.
Ancak benim bakış açım dünyanın gerçekliğini değiştirmez.
Da smo, stoljećima, naslijeđivali gledište o ljudskoj prirodi koje se temeljilo na ideji da smo odvojene jedinke, da je razum odvojen od emocija i da se društvo razvija u mjeri u kojoj taj razum može potisnuti strasti.
Asırlardır birbirimizden ayrı kişiler olduğumuza dayanan insan doğası imgesini miras olarak taşıdık, mantığın duygulardan ayrı olduğuna ve mantığın tutkuları bastırabileceği noktaya gelecek kadar toplumun ilerleyebileceğine inandık.
Ali mislim da je dobro biti drugačiji jer predstavljate drugačije gledište.
Ama bence farklı olmak iyidir çünkü farklı bir bakış açısı sunarsınız.
Interesantno, to je također gledište koje neuroznanost sve više zagovara.
Daha ilginç olan ise bu bakış açısının git gide nöroloji bilimi tarafından da desteklendiğini duyuyoruz.
Hebrejski pisci u Starom zavjetu, nećete se iznenaditi, imaju malo drukčije gledište.
Eski Ahit'i yazan Yahudi yazarlar, ki bu sizi şaşırtmayacak, konuya farklı bir bakış getiriyorlar.
Iskreno se nadam da nam ovo gledište o kompleksnosti pruža priliku da iznađemo neku zajedničku osnovu.
Umuyorum ki bu karmaşıklık bakış açısı bizim bir ortak zemin bulmamızı sağlayacaktır.
Ovo je vrlo ekstremno gledište, no ukazuje na stvarnost u kojoj se ljudi nose sa životom koji imaju i ne žele biti izliječeni, promijenjeni ili eliminirani.
insanların var olduğu bir gerçeklikten bahsediyor. Ne oldularsa öyle kalmak istiyorlar. Bu proje için röportaj yaptığım ailelerden biri de
Neki ljudi ovo smatraju plitkim materijalizmom, no to je posve pogrešno gledište.
Şimdi, bazı insanlar buna bakıyor ve sığ materyalizm hakkında konuşuyorlar. Fakat bu kesinlikle ona bakmak için yanlış bir yoldur.
Ne kažem da vjerujem u to, ali to je klasično frojdovsko gledište.
Buna inanıyorum demiyorum, ama bu standart Freudyen yaklaşım.
Većinu 20. stoljeća to je gledište prevladavalo.
20. yüzyılın genelinde bu görüş hakim oldu.
"Borci" znaju da humor pomaže u teškim vremenima, a smijeh pomaže da bi se promijenilo gledište na stvari.
Kavgacılar, mizahın zor zamanları atlatmak ve gülmenin bakış açısını değiştirmek için faydalı olduğunu bilirler.
No, u zadnjih par minuta, želim vam pružiti drukčije gledište o tome što fizika čestica zaista za mene znači -- fizika čestica i kozmologija.
Ama son birkaç dakikada, size farklı bir görüş sunmak istiyorum. Parçacık fiziğinin bana ne mana ettiği, parçacık fiziği ve kozmoloji hakkındaki düşüncelerim üzerine.
Ali to je i ludo zabavno -- ali mislim i važno filozofsko gledište, koje, gledajući unaprijed, trebamo više takvih vrijednosti.
gerçekten çok komikti ama ilerlerken bu tür filozofik noktalarda bu tür çeşitlere ihtiyacımız var.
Zato što ovaj neuron praktički prisvaja tuđe gledište.
Çünkü bana ait bu nöron başka birinin bakış açısını benimsiyor.
Jer da bi imitirao složenu radnju moj mozak treba prisvojiti tuđe gledište.
Çünkü kompleks bir hareketi taklit etmek karşımdakinin bakış açısına adapte olmamı gerektirir.
Kako smo se uvjerili da svaka kultura ima gledište o ovim temama koje je vrijedno razmatranja?
Düşünmeye değer bu konularda her bir kültürün bir bakış açısı olduğuna nasıl inandırdık kendimizi?
Ima li Taliban gledište o fizici koje je vrijedno razmatranja?
Taliban'ın fizik hakkında dikkate almamızı gerektirecek bir görüşü var mı?
Da bih bio pošten i da bih promjenio naše gledište, moramo unijeti novi set podataka, a taj set jest BDP, ili zarada države.
Öyleyse adil olmak ve görüşümüzü genişletmek adına, başka bir veri setine bakmamız lazım, ve bu veri seti GDP, ya da diğer ülkelerin kazançları.
Potrebne su nam relativne brojke koje su povezane sa ostalim podacima da bi mogli vidjeti potpuniju sliku, te nas onda to može dovesti do toga da promijenimo svoje gledište.
Başka verilere bağlı başka benzeri verilere ihtiyacımz var böylece daha büyük olan asıl resmi görebiliriz, ve daha sonra buda bizim görüşümüzü değiştirebilir.
2.2877969741821s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?