Da moraš doći do hrane, poput oca, napuniti usta svojih gladnih ljudi?
Bir baba gibi, aç adamlarını doyurmak için yiyecek sağlamak.
"Ne gledamo naslove, o redovima gladnih beskućnika, danas
"Artik görmez olduk ekmek için kuyruk, bugün
Još četiri salate za četvero veoma gladnih ljudi, koji...
Çok aç dört insana dört salata daha...
Dolaze kao čopor gladnih vukova uništavajući sve što im se nađe na putu.
Yeryüzünü sinsi, aç kurtlar gibi dolaşıp, Yollarına çıkan her şeyi tüketiyorlar.
Sedam godina obilja i sedam gladnih godina.
Yedi dolu sene ve yedi boş sene.
Vi ste jedan od onih suhih, gladnih, nemirnih tipova koji plaše Julija Cezara, koji svojim prijateljima zabijaju nož u leđa.
Rüzgarı Julius Caesar'la birlikte kaldıranlardan. Arkadaşlarını sırtından bıçaklayan adamlardansınız.
Šuška se da su mu omiljena sredstva za ubijanje elektro-pištolj plastična vrećica, selotejp i krdo gladnih svinja.
Söylentilere göre en büyük favorisi bayıltıcı bir silah bir plastik torba, bir rulo bant ve aç domuzlara bir paket.
Dvanaestoro iscrpljenih i gladnih ljudi, zauzelo je svoja mjesta na gradskom trgu.
"Yorgun ve aç, 12 gururlu adam kasaba meydanında yerlerini almıştı."
Hranjenje gladnih, davanje vode žednima, odijevanje golih i slično.
Açları doyurun, susamışa su verin, çıplağı giydirin gibi şeyler.
ali ako osetis da ce te stici kao stotine gladnih pasa koliko god da bezis, cekaj nisam mislio da kazem da volim psa, mislim ne idem ja nigde,
Biliyorum ikimiz de koca ve korkunç bir konseptiz -Ama eğer hissedersen, bak ne kadar kaçarsak kaç aç bir köpek gibi peşinden koşacak -Bekle aşk köpektir demek istemedim
Predsjednik je početkom ove sedmice uznemitio košnicu kada je rekao da su problemi gladnih izazvani time što gladni ne znaju gdje da traže pomoć.
Bu hafta başında, açlık sorununun, insanların nereden yardım alacağını bilmemesi yüzünden ortaya çıktığını söyleyen başkan, ateşli tartışmalara yol açtı.
"Žena se bacila u bazen pun gladnih krokodila u zološkom vrtu koji je bio pun posjetilaca u tom trenutku.
"Bir kadın kendini, hayvanat bahçesinde "herkesin gözleri önünde aç timsahların içine attı...
Dok se horde tinejdžera gladnih ljeta slijevaju niz Flagstaff, Arizona, da vidimo što ove dvije samouvjerene mlade žene imaju za reći o zadnjem danu škole!
Grup ile yaz için çildiran gençler... Hiç birsey tahmin etmeden Flagstaff, Arizona girerken... Bakalim bu iki akilli genç kizlar ne diyecek.....
Nisam se borio za slobodu svih Jaffa samo da bi bili potkupljeni od šačice gladnih pojedinaca.
Ben, Jaffa'nın özgürlüğü bir kaç güç heveslisinin eline geçsin diye savaşmadım.
Mi nemamo planove za 23 miliona gladnih Sjevernokorejaca.
Bir planımız yok... - 23 milyon aç Koreli.
mislim da se ljudi plaše reći koliko je naših gladnih vojnika... koliko je stara njegova oprema.
İnsanlar ona, askerlerinin ne kadar aç silahlarının ne kadar eski olduğunu söylemeye korkuyor. - Yani?
Predstavljam koaliciju 7 planeta sa zajedničkom populacijom od 30 milijuna duša gladnih kasse.
Yedi gezegenden oluşan bir koalisyonun temsilcisiyim. Toplam nüfusu kassaya aç 30 milyon kişi.
Dva od tri pingvina prežive napad tuljana, i stižu do svojih uvijek gladnih mladunaca.
Penguenlerin üçte ikisi saldırılardan kurtulup doymayan yavrularına ulaşır.
Desetak marinac uopće nisu imali nikakve šanse protic 10000 gladnih ljudi.
Bir düzine askerin 10.000 aç insana karşı hiç şansları yoktu.
Može čekati i nekoliko dana da naiđe neoprezna riba i zapliva pokraj njezinih ružnih i gladnih ustiju.
Dikkatsiz bir balığın, o kocaman, çirkin ağzının yakınına doğru yüzmesi için günlerce bekleyebilir.
Palma proizvodi ogromno sjeme, koji imaju vrlo tvrde ljušture kako bi se obranile od naleta gladnih životinja.
Palmiyeler devasa çekirdekler üretirler. Ancak bunları aç hayvanların saldırılarından korumak için çok sert kabukları vardır.
Popunjeno tijelima i dušama svih gladnih, opasnih i odvratnih bića.
Aç, vahşi ve pis şeylerin bedenleri ve ruhlarıyla dolu bir yer.
Imamo deset gladnih praščića iza nas.
Arkada 10 tane aç domuzcuk var.
Imam tamo večeru dovoljnu za par gladnih ljudi, jako je ukusna.
A adamlara göre olan yiyeceklerden var ama çok lezzetlidirler.
Od danas pa nadalje, biti ćemo jedna Zajednica, jer tamo vani su lutajuće bande bolesnih i gladnih vampira, i oni marširaju.
Bugünden itibaren, tek bir cemaat olacağız. Çünkü dışarıda aylak aylak dolaşan aç ve hasta vampirler var. Yükselişteler.
Dok trošite 800 mil. $ godišnje na naoružanje, imate 16 mil. gladnih!
Siz de 16 milyon insan açken her yıl 800 milyon dolar nükleer silahlara harcıyorsunuz. Yayını kesmeye hazırlan.
Krao sam ih zbog moje braće, tih gladnih drkadžija!
Kardeşleirm için çaldım, açlardı amına koduklarım! Kesinlikle.
Dobrodošli ste ostati na večeri, ali i mi imamo gladnih usta.
Akşam yemeğinde seve seve ağırlarız sizi ama burada da doyuracağımız karınlar var.
Nikad nisam vidjela majčinsko ponašanje kod gladnih.
Daha önce annelik içgüsüyle davranan bir Acıkmış görmemiştim.
Osoba sljedećega predsjednika Sjedinjenih Država još jednom je u rukama gomile sebičnih, gramzivih, poltronskih političara uvijek gladnih moći, koje se može zavesti ili šutirati ili ucijeniti na pokornost.
Birleşik Devletler'in bir sonraki başkanının kimliği bir kez daha ayartmayla, gafil avlamayla ya da şantajla yola getirilebilecek çıkarcı, paragöz, dalkavuk, güç arayışındaki politikacıların elinde.
Kao što znate, već postoji više od milijarde gladnih ljudi na svijetu.
Bildiğiniz gibi, dünya üzerinde Bir milyardan fazla hazır aç insan var.
Nahraniti šest milijardi gladnih mesoždera, do 2050.
2050 yılında beslenmesi gereken altı milyar etobur insan.
Postoji milijarda pretilih ili preteških ljudi i milijarda gladnih ljudi.
Bir milyar şişman ve fazla kilolu insan var ve bir milyar insan aç.
Da ne gnjavim, ali radi se o globalnom prehrambenom sustavu gdje imamo milijardu gladnih ljudi i milijardu pretilih ljudi.
Ölü atı vurmak değil, fakat küresel bir gıda sistemi olan bir milyar insanın aç ve şişman olduğudur.
Sedam mršavih i ružnih krava poslije njih, a tako i sedam praznih, istočnjakom opaljenih klasova, označuje sedam gladnih godina.
Daha sonra çıkan yedi cılız, çirkin inek ve doğu rüzgarının kavurduğu yedi solgun başaksa yedi yıl kıtlık olacağı anlamına gelir.
A poslije njih nastat će sedam gladnih godina, kada će se zaboraviti sve obilje u zemlji egipatskoj.
Sonra yedi yıl öyle bir kıtlık olacak ki, bolluk yılları hiç anımsanmayacak. Çünkü kıtlık ülkeyi kasıp kavuracak.
a primače se sedam gladnih godina, kako je Josip prorekao.
Yusufun söylemiş olduğu gibi yedi kıtlık yılı başgösterdi.
1.168527841568s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?