Prijevod od "bih nikada" na Turski


Kako koristiti "bih nikada" u rečenici:

Kockam se i varam na kartama, ali jednu stvar ne bih nikada učinio.
Kumar oynayıp, hile yapıyorum ama yapmadığım bir şey var.
Ne bih nikada išao nikuda bez tebe.
Ben sensiz hiç bir yere gitmem.
Ja ne bih nikada bila tako prizemno odjevena, i ne dopada mi se ovo mjesto, i vi mi se ne dopadate, i samo želim da se vratim kući!
Ben asla bu kadar aşağılık bir kıyafet giymem, ayrıca burayı sevmedim, seni de sevmedim ve evime gitmek istiyorum!
"Ne bih nikada mogla biti sa tobom, Todd."
"Seninle hiçbir zaman birlikte olamazdım, Todd.
Čovječe, Wee Man, ne bih nikada koristio stroj za bacanje karata na tebi.
Ahbap, Ufak Adam, senin üzerinde asla bir kart-atma makinesi kullanmazdım.
Mislim da znaš da ne bih nikada krao od tebe.
geri koymak için başka pIanlarım vardı.
Gledajte, da sam znao da je to ona, ne bih nikada uzeo posao.
Bakın, en baştan o olduğunu bilseydim, bu işi asla almazdım.
Ne znam, ali kunem ti se, mi imamo svoje različitosti ali ne bih nikada unajmila nekoga da te napadne.
Bilmiyorum. Ama yemin ederim, ne kadar fikir ayrılığımız olsa da asla, sana saldırması için birini tutmam.
Ne bih nikada napravila išta kako bih naudila ikome od vas, najmanje Artiju.
Sizlere zarar verecek bir şey yapmam, özellikle Artie'ye.
Možemo li ponoviti, kako ne bih nikada zaboravio?
Bir daha yapalım mı, böylece hiç unutmam?
To je nešto što ne bih nikada očekivala vidjeti.
İşte bu, görmeyi asla beklemeyeceğim bir şeydi.
Imali smo nesuglasica, ali ne bih nikada...
Bak, bazı fikir ayrılıklarına düştüğümüz oldu ama asla...
Znači da je postojalo 85% šanse da ne bih nikada saznala koliko te je malo briga za mene.
Bu da beni ne kadar az önemsediğini asla öğrenemeyeceğim konusunda %85 şansın vardı demek.
Ali ja te ne bih nikada prosula po šumi.
Ait olduğun yerde kalacaksın burada yanımda.
Da izdam tebe, Arthure, izdao bih i nju, a to ne bih nikada učinio.
Eğer sana ihanet edersem Arthur, kardeşime de etmiş olurum ki bunu asla yapmam.
Ne bih nikada došao u sjedište naše ilegalne operacije s hrpom policajaca na tragu.
Polisleri yasa dışı meth operasyonumuzun karargâhına getirecek değilim herhâlde Walter. - Akılsızca bir hareket olurdu.
Ne bih nikada namjestio trku, ili povrijedio džokeja.
Ne hile yapar ne de bir jokeye zarar veririm.
Ne bih nikada, nikada otišao da sam mislio da si još uvjek živa.
Eğer hayatta kaldığını bilseydim....seni asla bırakmazdım.
Sjećam se kako sam razmišljao da ne bih nikada mogao otići na takav pohod... jer nisam čestit.
Sonra böyle bir serüvene hiç çıkamayacağımı düşündüm. Çünkü temiz değildim.
Ne krivim ga ni zbog toga jer mu ne bih nikada mogla reći istinu da ga George ne želi.
Onu bunun için de suçlayamam çünkü George'un onu istemediği gerçeğini söylemedim.
Ne bih nikada povjerovao da biste se družili s takvim ogavnim stvorenjem.
Böylesine aşağılık bir yaratıkla arkadaşlık edeceğine hiç inanmamıştım.
Želite da garantiram da neću napraviti nešto što ne bih nikada napravila.
Asla yapmayacağım bir şey hakkında benden garanti istiyorsun.
Mislim da ne bih nikada stvarno mogla nauditi Titusu.
Titus'a sahiden zarar verebileceğimi hiç sanmıyorum.
Ne bih nikada pomislio da si od one vrste žena koje kuhaju za muškarce.
Bir erkeğe yemek yapacak türden bir kadın olduğunu düşünmemiştim hiç. Niye?
Ne Ne bih nikada neću oprostiti ako ozlijeđen.
Hayır. Eğer sana bir zarar gelirse kendimi asla affetmem.
Jeste li stvarno mislite bih nikada pristati pustiti Jackson kontrolirati vukove?
Cidden kurtları Jackson'ın yönetmesine izin vereceğimi falan mı düşündün?
Keith obećao da bih nikada dopustiti da se to dogodi.
Keith buna izin vermeyeceğine yemin etti.
Ako ste mislili da bih nikada joj izdati, onda me ne znam uopće.
Ona ihanet edeceğimi aklının ucundan geçirdiysen, beni hiç tanımıyorsundur.
Samo te molim da pokušaš zapamtiti da ja ne bih nikada nešto napravio da te povrijedim.
Sadece, sana zarar verecek bir şeyi asla yapmayacağımı unutmamaya çalış.
Koji zašto ne bih nikada htio staviti u opasnost.
Bu yüzden de riske atmak istemiyorum.
Snimajući te razgovore, uvidio sam da mi je mikrofon dao mogućnost da idem na mjesta gdje inače ne bih nikada mogao i da razgovaram s ljudima s kojima drugačije nikada ne bih mogao razgovarati.
Bu görüşmeleri kaydetmek bana, mikrofonun, bana giremeyeceğim yerlere girme, konuşamayacağım insanlarla konuşma hakkını ve imkanını verdiğini anladım.
Razmislite o tome kako govorimo o hrani: Ne bih nikada bio u iskušenju tvrditi kako postoji samo jedna prava hrana za jesti.
Yiyeceklerden nasıl bahsettiğimizi düşünün. Sizinle doğru olan tek bir yiyecek olduğu konusunu asla tartışamam.
2.6080300807953s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?