Ölülere olan saygımızdan dolayı gerisi, olduğu gibi aktarılmıştır.
Z szacunku dla zmarłych, resztę opowiedziano zgodnie z prawdą.
Yeni topraklar, yeni vergi demektir ve Fransa'daki savaştan dolayı zaten vergilendirildiler.
Ależ, panie, nasza szlachta nie będzie chętna do przesiedlenia.
Bayanlar ve baylar, Birleşik Devletler ve müttefiklerine karşı işlemiş olduğunuz önemli suçlardan dolayı tutuklandığınızı açıklamaktan memnunum.
Panie i panowie, z przyjemnością oznajmiam, że jesteście aresztowani pod zarzutem zbrodni stanu przeciwko USA i jego sojusznikom.
Ama yanlış nedenlerden dolayı alınan iyi bir karar, kötü karar olabilir.
Ale dobra decyzja podejmowana ze złych powodów, może się okazać złą decyzją.
Bu suçlardan dolayı ölene kadar asılma cezasına çarptırıldınız.
Za te przestępstwa zostaje skazany na karę śmierci przez powieszenie.
Silahlı Kuvvetler, acı kaybınızdan dolayı size ve ailenize baş sağlığı diliyor.
Sekretarz Armii przesyła serdeczne wyrazy współczucia państwu i państwa rodzinie z powodu tej tragicznej straty.
Kim olduğumdan ve yaptıklarımdan dolayı beni reddedeceğinden korkuyorum.
Lękam się, że mnie odrzuci za to, kim jestem i za to, co zrobiłem.
Tanrı biliyor ya aramızdaki pek çok şeyden dolayı suçluyum ama seninle onun arasındakilerden değil.
Bóg wie, ilu złych rzeczy pomiędzy nami jestem winien, ale nie pomiędzy wami.
İnsanlar, yaptıklarımdan dolayı canavar olduğumu söyleyecekler.
Powiedzą, że jestem potworem... po tym co zrobiłem.
Sürtünmeden dolayı Ark orijinal istasyonlarına kadar dağılacak.
Tarcie rozdzieli Arkę na pierwotne stacje.
Lucien ve Tristan'la aynı nedenden dolayı buradayım soyumu korumak için.
Przybyłam z tego samego powodu, co Lucien i Tristan. By chronić stworzyciela.
Onlarla çalışabilmiş olmaktan dolayı kendimi çok şanslı görüyorum.
Jednak czuję się wyróżniona mogąc z nimi pracować.
Bundan dolayı, bence bu bir problem.
Dlatego sądzę, że to jest problem.
Birkaç hafta sonra, bölüm, ev sahibinden bir mektup aldı cesurca gösterilen efordan dolayı bize teşekkür ediyordu evini kurtardığımız için.
Po kilku tygodniach departament otrzymał od właścicielki list z podziękowaniem za okazaną waleczność przy ratowaniu domu.
Bundan dolayı hazzın derinden geldiğini-- ve bunun sadece sanat gibi yüksek seviyeli hazlar için değil, aynı zamanda gizlenmiş özellikler konusundaki inançlarımız tarafından etkilenen apaçık görünümlü basit hazlarımız için de söz konusu
Więc chcę zasugerować, że przyjemność jest głęboka - i że nie jest to prawdziwe tylko dla przyjemności wyższego rzędu jak sztuka, ale nawet wydawałoby się najprostsze przyjemności ulegają wpływowi naszych przekonań o ich ukrytej esencji.
Bundan dolayı mutlu evliliklerde eşler kocalarının ya da karılarının, herhangi birinin gördüğünden daha iyi olduğunu düşünme eğilimindedirler.
To dlatego partnerzy w szczęśliwych małżeństwach uważają, że ich mąż czy żona wyglądają znacznie lepiej niż ktokolwiek inny myśli, że wyglądają.
Bizim türümüz her şeyi yapabilir bundan dolayı da diğer hiç bir canlı türünün yapamadığı şeyleri başardık.
Potrafimy tworzyć, dzięki czemu rozwinęliśmy się jak żaden inny gatunek.
Ve bundan dolayı 200, 000 yıl kadar önce bizim türümüz bu krizle yüzleşti.
200 tys. lat temu stanęliśmy w obliczu kryzysu.
Ve bundan dolayı modern dünyamız bir ikilemle karşımıza çıkıyor.
We współczesnym świecie zmagamy się z problemem.
Bana, tıraş sonrasında sakallarımın köklerinden dolayı doğal olarak sol tarafimda siyah noktacıklar kaldığını ancak ağır bir yanık geçirdiğimden sağ tarafta hiç sakal çıkmadığı için yüzümde asimetrik bir görüntü oluştuğunu söyledi.
Wyjaśnił mi, że kiedy się golę mam czarne punkty po lewej stronie twarzy tam, gdzie są włosy, ale po prawej stronie miałem oparzenie, więc nie mam tam włosów i to tworzy brak symetrii.
Siz de muhtemelen bu ilave alandan dolayı eşyalarımızı koymak için bol bol yerimiz olacağını düşünüyorsunuz değil mi?
Pewnie myślicie, że z taką powierzchnią mamy dużo miejsca na rzeczy.
Ve işte bu sebepten dolayı seyirciler - sevgili, güzel seyirciler - daima mutlu bir şekilde yaşadılar.
I za to widownia, kochana, piękna widownia, będzie żyła długo i szczęśliwie. będzie żyła długo i szczęśliwie.
Örneğin, yakın zamanda Motion Pictüre Association ekonomimizin bir yılda telif hakkı hırsızlığından dolayı 58 milyar dolar kaybettiğini açıkladı.
Ostatnio na przykład stowarzyszenie Motion Picture Association of America (MPAA) ujawniło, że nasza gospodarka traci 58 mld dolarów rocznie przez kradzież praw autorskich.
Ve bu özellikle İşletme Bilimi sınıflarında, katılım için verilen notun, toplam notun yarısı olmasından dolayı gerçekten önemlidir.
Ma to ogromne znaczenie na kursach MBA, ponieważ aktywność na zajęciach liczy się za połowę oceny.
Bir sürü insanın aklı belirli bir etiket fiyatı olmaması fikrinden dolayı karıştı.
Wielu ludzi zbija z tropu pomysł braku metki z ceną.
Hepimiz Koreli idik, fakat 67 yıllık bölünmeden dolayı içten içe farklılaşmıştık.
Wszyscy jesteśmy Koreańczykami, ale ze względu na 67 lat podziału, staliśmy się bardzo różni.
Fakat sınırı geçtikten sonra bile yasa dışı sınır geçişinden dolayı ailem tutuklanıp hapse atılmıştı.
Po przekroczeniu granicy, moja rodzina i tak została aresztowana i uwięziona za nielegalne przekroczenie granicy.
Oturmak o kadar yaygın ki ne kadar oturduğumuzu düşünmüyoruz bile ve diğer herkes de bunu yaptığından dolayı bunun doğru olmayabileceği aklımıza bile gelmiyor.
Przeważnie siedzimy i nikt tego nie kwestionuje, bo robi to każdy, i nikt nie zdaje sobie sprawy, że to złe.
Evet, tüm bunları size gösteriyorum çünkü, okullarımızda yeteri kadar dikkate alınmamasından dolayı endişelendiğim, matematiğin çok fazla güzel yönleri var.
Pokazuję to wszystko, bo obawiam się że pięknu tego i wielu innych aspektów matematyki poświęca się w szkołach za mało uwagi.
Eğer bu kilo kaybı uzun süren bir kıtlıktan dolayı olsaydı, beynin bu cevabı akıllıca olabilirdi.
Jeśli waga spadła w wyniku długiej głodówki, to będzie to rozsądna reakcja.
Bu, o zamanki politik havadan dolayı pekişmişti.
Wzmagał to klimat polityczny tamtych czasów.
Yerel halkın resme nasıl tepki gösterdiğini ve minarenin dünyanın her yerinde uluslararası basının bu kadar dikkatini çekmesinden dolayı onları nasıl gururlandırdığını görmek beni şaşırttı.
Zaskoczyła mnie reakcja miejscowych na mój projekt, ile dumy czerpali z tego, że ich minaret przyciąga tyle uwagi mediów z całego świata.
Alımı ve gökyüzündeki büyülü çehresinden dolayı Romalı aşk ve güzellik tanrıçasından adını alan gezegen.
To imię rzymskiej bogini miłości i piękna, zostało nadane jej przez łagodny i eteryczny widok na niebie.
Yaşadıkları hüsran hayallerini başaramadıklarından dolayı değil, onların peşine düşmeye bile başlayamadıkları için.
Nie chodzi o frustrację z powodu niespełnionych marzeń. Oni nawet nie zaczęli za nimi gonić.
Bundan dolayı Panama sızıntısının, bu offshore dünyasına yaptığımız devasa bakışın, gerçekten tüm dünyada ve ABD'de açıklığa kavuşmasının yolunu açmasını istiyoruz.
Dlatego chcielibyśmy bardzo, żeby panamskie przecieki, ten gigantyczny podgląd świata offshore, wykorzystano do przejrzystości w USA i na całym świecie.
kuvvetli bir soğuma etkisi yaratıyor. Hiçbir şekilde çalışmamış harika bir fikirdi: infilak etti. Amonyak kullandığınızdan dolayı oldukça yüksek basınç elde ediyorsunuz
Szalony kanadyjczyk Powell Crosley skomercjalizował w 1928 r. Icyball, które było niezłym pomysłem,
Fakat bu resimler, buz tabakasının kalınlığını göstermediğinden dolayı sorunun ciddiyetini yeteri kadar ortaya koyamıyor.
Jednakże nie ukazują one w pełni wagi problemu, ponieważ nie uwzględniają one grubości lodu.
Gerçek şu ki, o öğrenciden daha iyi bir insan olduğum için değil, ama, Amerika'nın kültürel ve ekonomik gücünden dolayı, Amerika hakkında birçok hikaye okumuştum.
Wcale nie jestem lepsza od tego studenta. Chodzi o potęgę kultury i gospodarki USA. Znam wiele historii Ameryki.
Şimdiye kadar çok uzun zamandır, gelişimsel bozukluğu olan bu çocuklara kendilerine konulan yanlış tanılardan dolayı sorunları saptanmadan kaldılar ve durumları daha da kötüye gitti.
Zbyt długo dzieci z zaburzeniami rozwoju były źle diagnozowane, a ich prawdziwe problemy nierozpoznane i nieleczone. a ich prawdziwe problemy nierozpoznane i nieleczone.
Son bir kaç ayda toplumdan gördüğümüz inanılmaz ilgiden dolayı kullandığımız sistemlerin mühendisliğini yenilerken yayın sayımız ve hızımız biraz azaldı.
Dlatego liczba publikacji z ostatnich paru miesięcy została w pewnym sensie zminimalizowana, w tym czasie dostosowujemy nasze systemy do fenomenalnego zainteresowania publiczności.
Ve ülkelerin nasıl böylesi farklı yönlere doğru ilerlediğini gördük, bu sebepten dolayı dünyanın modelini gösteren bir örnek ülke bulmak zor.
Widzieliśmy, jak kraje idą w różnych kierunkach, więc trudno znaleźć kraj, który pokazywałby wzór świata.
100 dolarlık bir bilgisayarın neden bu derece önemli olduğu bundan dolayı.
To dlatego komputer za 100 dolarów będzie tak ważny.
78 yaşında idi. İşlemediği bir suçtan dolayı 37 yılını Louisiana Devlet Cezaevi'nde geçirdi.
Miał 78 lat. 37 spędził w więzieniu stanowym w Louisianie za przestępstwo, którego nie popełnił.
Fakat ne zaman ki bu tercihler bizi, bu iki gelecek arasındaki farka, olduğundan daha fazla değer verdiğimizden dolayı
Nieograniczona ambicja prowadzi do kłamstwa, oszustw, kradzieży i ranienia innych, poświęcania rzeczy, które mają prawdziwą wartość.
‹‹Bundan dolayı RAB Asur Kralına ilişkin şöyle diyor: ‹Bu kente girmeyecek, ok atmayacak. Kente kalkanla yaklaşmayacak, Karşısında rampa kurmayacak.
Przetoż tak mówi Pan o królu Assyryjskim: Nie wnijdzie do miasta tego, ani tam strzały wystrzeli, ani go zaprzątnie tarcza, ani usypie około niego szaóców.
Böylece İsadan dolayı halk arasında ayrılık doğdu.
A tak stało się rozerwanie dla niego między ludem.
Bundan dolayı adamın annesiyle babası, ‹‹Ergin yaştadır, ona sorun›› dediler.