Prijevod od "şakası" na Hrvatski


Kako koristiti "şakası" u rečenici:

Doğu Almanya, Berlin duvarının bir eşek şakası olduğunu iddia etti.
Istočni Nijemci tvrde da je Berlinski zid bratska šala.
Cooper eşek şakası falan mı bu?
Cooperu, je li ovo neka bolesna šala?
Havuz kenarında eşek şakası yapmayın diyor.
Ovaj znak kaže bez grubosti u igri.
Bu eşek şakası değil, büyük bir hırsızlık.
Ovo nije grubost, ovo je najveća krađa.
Mike, bu birinin eşek şakası olabilir.
Mike, možda se netko bolesno našalio.
Biri, içkileri üzerine dökmem için bana 400 papel verdi eşek şakası olarak.
Dobila sam 400 dolara da prospem piće po tebi, kao neki vic.
Tabii tabii, ben sadece, polis şakası yapıyorum işte.
Da, da, ispričao sam policijski vic.
Bence biri sana eşek şakası yapmış.
Mislim da ste žrtva neslane šale.
Bu bir çeşit eşek şakası mı?
Je li to neka bolesna šala?
Bu da tam bir eşek şakası.
Pa, to je bila najužasnija šala.
Korkarım ki, Teşkilat'ın bu konularda hiç şakası yoktur.
Agencija je, bojim se reći, potpuno ozbiljna o ovim pitanjima.
Bir daha asla konuşmayacağımız efsanevi bir eşek şakası oldu.
Kako legendarna šala, o kojoj više nećemo govoriti.
Dondurmanı çalmak, tamamen anlamsız ama çok lezzetli bir eşek şakası.
Krađa tvog sladoleda je potpuno besmislena, ali ukusna šala.
Arkadaşıma eşek şakası yaptım ve fena halde yaralandı.
Napravio sam smicalicu najboljem prijatelju, i on je teško ozlijeđen.
Ona bir eşek şakası yaptın, o da gülmedi.
Podmetnuo si mu smicalicu. Nije se nasmijao.
Mesela kutu oyunu oynamak ya da tak tak şakası yapmak.
Možda igrati stolne igrice, ili pričati kuc-kuc viceve. Oh!
Yoksa o da müthiş polislerimizin bir şakası mı?
Ili je i on još jedna policijska sprdnja?
İşte kızlar, telefon şakası dediğiniz böyle yapılır.
I tako se, cure, radi lažni poziv.
Acımasız bir eşek şakası olduğu belli ama yine de bundan kimin sorumlu olduğunu bilmek istiyorum.
Očito je to okrutna šala, svejedno želim znati tko je odgovoran.
Bir bebeğim olacak ve çok ihtiyacım olan bir işi 15 senelik bir eşek şakası yüzünden kaybetmek üzereyim!
I dijete na putu. I sad cu izgubiti posao koji zaista trebam zbog spacke stare 15 g!
Telefon şakası aramalarını o buldu sayılır.
On je prakticki izmislio šaljivi lažni poziv.
Ne bu, bir tür eşek şakası mı?
Šta je ovo, neka bolesna šala?
Abartılmış eşek şakası olarak kayıtlara geçmiş.
Shvatili su to kao bolesnu šalu.
İyi bir eşek şakası arada bir çok hoşuma gider.
Poznat sam po tome da povremeno uživam u lažnom lovu.
Sadece anlaşma sağlarsanız bu işi elde tutarsınız, bunun şakası yok.
Zadržat će te taj posao samo ako ga ugovorite, a to nije smiješno.
Bu şirkette sadece büyümekle ilgileniyorum, ve bu olmadığı zaman benim için de şakası olmaz.
Zanima me samo rast ove tvrtke, a kad ne raste to mi nije nimalo smiješno.
Tanrı'nın takdiri miyiz, yoksa acımasız şakası mıyız?
Božja volja ili Božja okrutna šala?
Biri sana eşek şakası yapıyor sanırım Claire.
Osumnjičeni nečije igranje šala na tebe, Claire.
Birçok inek için kötü bir günde sınıfta dalga geçilebilinilir yemek şakası yapılabilinilir veya en kötüsü, okul takımı seni dövebilir.
Zavećinugeeks, lošdanmožesebiti uporištevicevaurazredu, povremenohranepodvala inajgore- štopretuklistranejock.
Bu hayat sona erdiğinde ise Tanrı'nın karşısında durup her şeyin bir Fransızın şakası olduğunu söylemeye çalışırsın.
A kad je ovaj život je više I stojite pred Gospodina... Pa, pokušate govorim 'njega
Mekan sahibinin yangın önlemleriyle şakası olmaz.
Nemojte blokirati hodnik. Vlasnik se ne šali sa protupožarnom regulacijom.
Camlar kırılmadan önce biri telefon şakası yaptı.
Netko me zezao preko telefona prije ovoga.
Sizin gibi sirkçilerin şakası yok vallahi.
Vi iz cirkusa se baš ne volite?
Dostum umarım buraya beni kurtarmaya gelmişsindir çünkü bu heriflerin şakası yok.
Brate, nadam se da si ovdje da me spasiš, jer ovi se ne šale.
Bu da demektir ki 2200 yılında Morgan'dan geçen haftaki şakası için intikam alacağım.
Što znači... U godini 2200, Vratit ću Morganu za onu praktičnu šalu, koju je izveo na meni.
Bir tarafta Kristen Shaw cinayeti ve 20 araçlık zincirleme kaza diğer tarafta da bir avuç eşek şakası.
S jedne strane imamo ubojstvo Kristen Shaw i lančani sudar 20 vozila, a s druge, gomilu djetinjastih podvala.
Bir şeye inanıyorsak bu işin şakası yoktur.
Kad si pod uvjerenjem, to nije šala.
O cüce şakası yapar, ben de hadım şakası.
On se šali na račun patuljaka, ja eunuha.
Bu bir eşek şakası, ama insanlara anlatacak harika bir hikaye veren bir şaka.
To je šala, ali takva koju će ljudi moći prepričavati.
O kadar zor ve tuhaf ki, bazen "acaba bu bir kamera şakası mı" diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
Toliko je težak i čudan da se ponekad pitamo šale li se s nama.
0.56951403617859s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?