Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Neki govore da ćemo zauvijek tu ostati ali nikada nećemo prestati tražiti izlaz.
Bazıları burada sonsuza dek sıkıştığımızı söylüyor. Ama çıkış yolu bulmak için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Neki govore da smo zauvijek zaglavili ovdje, ali nikada neće prestati tražiti izlaz.
Bir çıkış yolu gördüm ve bunu kullandım.
Videla sam izlaz i uzela ga.
Onların tek çıkış yolu burası ve sana burada ihtiyacım var!
Ovo je jedini izlaz, ostani ovdje!
İşler çığrından çıkmaya başladığı zaman oradaki insanlar çıkış kapılarını kamyonlarla kapatmış olmalılar.
Ti ljudi, sigurno su zablokirali izlaz s jednim od tih kamiona, prije nego su stvari pošle po zlu.
Artık nihayet bir çıkış yolu bulduk.
Sada smo možda napokon našli izlaz.
Ancak birlikte bir çıkış yolu bulabileceğimizi biliyorum.
Ali zajedno, znam da možemo naći put van.
Buradan başka bir çıkış var mı?
Da li postoji drugi izlaz odavde?
Böyle bir çıkış yapmaya gerek var mı?
Zašto inzistirate na gruboj igri cijelo vrijeme.
Bay Miller, bu kadına hastaneden çıkış yolunu gösterin.
G. Miller, pokažite ovoj ženi kako će izići iz bolnice.
Her zaman bir çıkış yolu vardır.
Tko je uvijek tu, vjeruj mi.
Başka bir çıkış yolu var mı?
Postoji li neki drugi izlaz? Ne Jedini izlaz
433, kuzeybatı 052 çıkış kamerasının görüşü engelleniyor.
Vizualne smetnje na kameri 052 kod izlaza.
Bu başka bir çıkış var mı demek oluyor?
To znači da postoji drugi put za van?
Ve Papale ileri doğru harika bir çıkış yaptı!
Papale je u sjajnom bijegu za loptom.
İsterseniz aynı saati tekrar tekrar yaşayabilir ya da hızlı çıkış sistemimizden faydalanmayı seçersiniz.
Enslin. Možete izabrati da stalno preživljavate ovaj sat, ili možete iskoristiti naš ekspresni sistem odjave.
Anaheim'e iş çıkış saatinde gitmemek hoş olurdu aslında.
Bilo bi lepo ne voziti do Anaheima u vreme saobraćajnih guzvi.
Martinez'in San Quentin'den çıkış biletini bulduğumu söyleyebilirim.
Mislim da sam našao Martinezov izlaz, Mick, izlaz iz Quentina.
Tek giriş ve tek çıkış var.
Postoji samo jedan ulaz i izlaz.
Demek istediğim bir çıkış stratejisi düşünmeye başlayabilirsin belki.
Htjela sam reći da počneš misliti na izlaznu strategiju.
Spor çantasının içinde yün başlık ve morgun acil çıkış merdivenlerindeki ayak izleriyle uyuşan spor ayakkabılar vardı.
Unutra je bila maska i tenisice, koje odgovaraju otisku na požarnim stepenicama mrtvačnice.
Yaptığımız bu anlaşma ikimiz için de bir çıkış yolu olabilir.
Naša nagodba... Mislim da nam je to, oboma, način izlaska.
Bu dostum yukarı çıkış biletin olabilir.
OVO PRIJATELJU, MOŽE DA BUDE TVOJA KARTA ZA TAMO GORE.
Bir daha düşündüm de, belki de bu adadan başka bir çıkış yolu bulurum.
Kada bolje razmislim možda ću naći drugi način da odem sa ovog otoka.
Kendini bir deliğin en dibine sokmuş bir adamsın aklın sana oradan çıkış olmadığını söylüyor.
Iskopao si jamu tako duboku pa zdrav razum kaže da nema izlaza.
Bir çıkış planın olmasa buraya girmezdin.
Ne bi si dozvolio doći ovdje bez strategije bijega.
Maple'a giriş-çıkış için sadece 2 yol kullanılıyor.
Postoji samo dvije ceste ui iz javor.
Şehirden tek çıkış yolu bu mu?
Ovo je jedini izlaz iz grada?
İkinci adım, önündeki bir gölgeyi çıkış yolu olarak seç.
Korak broj dva, odabrati sjenu za izlazak pred vama.
Ek olarak yolu asgari sapma ile gitmek, cenaze oturma planı, çıkış yolu ayarlamak.
Minimalna fleksibilnost na prilaznim rutama, rasporedu sjedenja na sahrani i pri odlasku.
Tris koridorun sonunda, solda bir çıkış daha var.
Tris, na kraju hodnika, popni se uz ljestve.
Belirsiz bir süre içindeki tek güvenli çıkış aralığımız o olabilir.
To nam možda bude jedina sigurna prilika za odlazak u dogledno vrijeme.
Ve çok uzun bir zaman için de insanlar onu ele almak bile istemediler, çünkü " günden güne benliklerin sürmesi ve dengeliliği işinde çıkış noktasına nasıl sahip olabilirsiniz" diye düşünüyorlardı.
I dosta dugo ljudi ga nisu ni htjeli dirati, rekli bi: „Kako se može imati referentna točka, ta stabilnost, koja je potrebna za održavanje kontinuiteta sebstva dan za danom?“
Yeşil çıkış, mavi güç, pembe giriş, turuncu da kablo demek.
Zelena je izlaz, plava je snaga, ružičasta je ulaz, a narančasta žica.
Çıkış kuyruğundaki ya da kırmızı ışıkta bekleyen insanlara bir bakın.
Sjetite se samo ljudi na blagajnama ili na crvenom svjetlu na semaforu.
Onlar insanların iş çıkış saatlerinde araba sürmek yerine yapmaları gereken şeyin ne olduğunu çözmeye çalışan basit girişimlerdi.
To su zapravo pokušaji osmišljavanja što bi ljudi trebali napraviti umjesto vožnje u udarnim terminima.
Şiddetin erken işaretlerini fark edin ve özenle müdahale edin; onu azaltın, kurbanlara güvenli bir çıkış yolu gösterin.
Prepoznajte rane znakove zlostavljanja i savjesno intervennirajte, umanjite ga, pokažite žrtvama siguran izlaz.
7. Adam: Bu köprüden sonra ki, ilk çıkış.
Muškarac 7: Poslije mosta, prvi izlaz.
Bu sadece ben bir çıkış yolu ararken olurdu sonunda anlamaya başlamıştım bize yabancı gelen ve alışılmadık psikolojik bağ hayatta büyük başarısızlıklarımıza giden ve büyük başarılarımıza giden yolun arasındaydı.
I tek kada sam to pokušala odgonetnuti napokon sam počela shvaćati neobičnu i neočekivanu psihološku poveznicu u našim životima u načinu na koji doživljavamo veliki neuspjeh i načinu na koji doživljavamo veliki uspjeh.
bir kronometre yardımıyla, mantar tıpanın suda en yüksek pozisyonundan en alçak pozisyonuna ve tekrar en yukarıya çıkış zamanını ölçersiniz.
koristeći štopericu, izmjeriš koliko je vremena potrebno čepu da iz najvišeg položaja dođe u najniži i ponovno se vrati gore.
Geçtiğimiz bir kaç yıldır, belirgin bir çıkış yaptık.
Kroz proteklih nekoliko godina, postigli smo nevjerojatne stvari.
(Kahkahalar) Ama bence bir iklim krizi daha var birincisi kadar ağır, ve çıkış noktası aynı ve bu krize de aynı aciliyetle yaklaşmalıyız.
(Smijeh) Ali, ja vjerujem, kako postoji i druga klimatska kriza, koja je jednako ozbiljna, koja ima isto podrijetlo, i s kojom se moramo jednako žurno pozabaviti.
RAB'bin Asur'da sağ kalan halkı için Bir çıkış yolu olacak; Tıpkı Mısır'dan çıktıkları gün İsrailliler'in de bir çıkış yolu olduğu gibi.
i bit će cesta Ostatku njegova naroda, koji preživio bude iz Asira, kao što bijaše Izraelcima kad iziđoše iz zemlje egipatske.
Herkesin karşılaştığı denemelerden başka denemelerle karşılaşmadınız. Tanrı güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.
Nije vas zahvatila druga kušnja osim ljudske. Ta vjeran je Bog: neće pustiti da budete kušani preko svojih sila, nego će s kušnjom dati i ishod da možete izdržati.
1.5922949314117s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?