Prijevod od "yerine" na Hrvatski


Kako koristiti "yerine" u rečenici:

Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi plânlıyorum.
Sada ću ispuniti očevu želju na samrti.
Barry'nin iyiliğini isteseydiniz, dışarı çıkıp hayatını riske atması yerine onu bu işte vazgeçirmeye çalışırdınız.
Ako ste htjeli Što je najbolje za Barry, ti bi pokušati ga odgovoriti od tog ludila Poticanje ga umjesto da ide vani riskirajući svoj život.
Bu yüzden, bu haber yerine benden istediğin şu röportajı verebilirim sana.
Pa bih možda, umjesto ovoga, mogla da ti dam intervju koji si tražila od mene.
Başkanınız, isteklerimizi yerine getirdiği müddetçe zarar görmeyeceksiniz.
Ništa vam neće biti dok god vaš predsjednik udovolji našim zahtjevima!
Senden istediğim bu son şeyi de yerine getirirsen gemini, bu şehrin hâlâ barındırdığı tüm zenginliklerle doldururum.
Uradi tu poslednju stvar i napuniću ti brod svim blagom koje još postoji u gradu.
Hadat ölünce, yerine Masrekalı Samla geçti.
Kad je umro Hadad, zakraljio se na njegovo mjesto Samla iz Masreke.
Samla ölünce, yerine Rehovot-Hannaharlı Şaul geçti.
Kad je umro Samla, zakraljio se na njegovo mjesto Šaul iz Rehobota na Rijeci.
Şaul ölünce, yerine Akbor oğlu Baal-Hanan geçti.
Kad umrije Šaul, zavlada Baal Hanan, Akborov sin.
Sentox'u Amerikan topraklarında kullanarak tehdit sözlerini yerine getireceklerini farzetmeliyiz.
Moramo se pripremiti za ono što su obećali- oslobađanje gasa na američkom tlu.
Belki de senin yerine onunla evlenmeliydim.
Možda bi bilo bolje da oženim nju.
Taşlar yerine oturmaya başladı, değil mi?
Izgleda da su domine počele padati, zar ne?
Ridgedale'deki Polonyalı bir çocuğun yerine sınava gireceğim.
Radim ispite umesto nekog poljaka na Ridgedale-u.
Bir kafasını kesersen yerine iki tane çıkar.
Odsjeci jednu glavu i narastu dvije.
Siobhan intihar etti, ben de onun yerine geçtim.
Sibon se ubila, a ja sam preuzela njezin identitet.
Bütün kasetleri bulup kasetlerdeki parçaları bir araya getirmek için talimatları yerine getirmelisin.
Moraš naći svaku kazetu i slijediti upute kako bi pronašao sve dijelove plana.
Anlaşmanın bana düşen kısmını yerine getirdim.
Ja sam ispunio svoj dio nagodbe.
Ama bunun yerine Hannah yörüngeme tekrar girdiğinden beri tek düşünebildiğim o.
Ali... od kada se vratila Hannah ne mogu razmišljati ni o čemu drugom.
Şimdi, babamın son dileğini yerine getirmeyi plânlıyorum. Babamın bana verdiği listeyi kullanarak şehrimi zehirleyenleri alaşağı edeceğim.
Poslužiti se listom imena koju mi je ostavio i srušiti one koji truju moj grad.
Düşmanlarımızı balta yerine pişirdiği köftelerle haklayabiliriz.
Njezine su mesne okruglice ubojitije od ratne sjekire.
Bir yerine bir şey oldu mu?
Jesi li se povrijedio? -Ne, dobro je.
Uçuş anahtarını bana verebilirsin, yüklemeyi senin yerine ben tamamlarım ve onu buradan çıkartırım.
Daj meni ključ, ja ću završiti slanje i iznijeti ga odavde.
Ya da bunun yerine eve girip bana daha iyi bir eğlence sunmaya ne dersin?
Ili ćeš me povesti u kuću i bolje zabaviti?
Tekneme binip denizi aşarak Te Fiti'nin kalbini yerine koyacaksın."
Vi ćete na brodu mom brodu, Ploviti preko mora i vratiti srce Te Fiti.
Abrecan Rheda'nın yerine Shieldlands Jarl'ı olmasına yardım edecek misin bilmek istiyor.
ABRECANA ZANIMA HOĆEŠ LI MU POMOĆI DA POSTANE JARL.
Bunun yerine başka bir şey oldu.
I dogodilo se nešto drugo umjesto toga.
Sonradan bu kaynaklar herhangi bir ortak Avrupa diline, yani Latince'ye çevirilirken Yunan Kai harfinin yerine Latin X harfini koydular.
Kasnije kad se ovaj materijal preveo u referentni eurospki jezik, a to je latinski, jednostavno je grčko slovo Kai zamijenjeno latinskim X.
Bir çocuğun kitabı yayımlatma düşüncesi ile dalga geçmek yerine, veya büyüyene kadar bekle demek yerine, annem ve babam beni gerçekten destekledi.
Umjesto podsmjeha na ovu herezu da dijete želi nešto objaviti, ili da mi kažu da pričekam dok ne budem starija, moji roditelji su mi pružili podršku.
Zevk almak yerine, o işe tahammül ediyorlar ve haftasonunu bekliyorlar.
Podnose to, umjesto da uživaju, i čekaju vikend.
Bala ölünce, yerine Bosralı Zerah oğlu Yovav geçti.
Kad je umro Bela, na njegovo se mjesto zakraljio Jobab, sin Zareha iz Bosre.
‹‹RAB verdiği sözü yerine getirdi. RABbin sözü uyarınca, babam Davuttan sonra İsrail tahtına ben geçtim ve İsrailin Tanrısı RABbin adına tapınağı ben yaptırdım.
Jahve ispuni obećanje svoje: naslijedio sam oca Davida i sjeo na prijestolje Izraelovo, kako obeća Jahve, podigao Dom Imenu Jahve, Boga Izraelova,
Kral Rehavam bunların yerine tunç kalkanlar yaptırarak sarayın kapı muhafızlarının komutanlarına emanet etti.
Namjesto njih kralj Roboam napravi tučane štitove i povjeri ih zapovjednicima straže koja je čuvala vrata kraljevskoga dvora.
İsrail Kralı Ahav ile Yahuda Kralı Yehoşafat kral giysileriyle Samiriye Kapısının girişinde, harman yerine konan tahtlarında oturuyorlardı. Bütün peygamberler de onların önünde peygamberlik ediyordu.
Izraelski kralj i judejski kralj Jošafat sjedili su svaki na svojem prijestolju, u svečanim haljinama, na gumnu pred Samarijskim vratima, a proroci proricali pred njima.
Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹Zayıflıklarımızı O kaldırdı, Hastalıklarımızı O üstlendi.››
da se ispuni što je rečeno po Izaiji proroku: On slabosti naše uze i boli ponese.
Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, Dünyanın kuruluşundan beri Gizli kalmış sırları dile getireceğim.››
da se ispuni što je rečeno po proroku: Otvorit ću u prispodobama usta svoja, iznijet ću što je sakriveno od postanka svijeta.
Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü bu dileğin yerine getirilmesini buyurdu.
Ražalosti se kralj, ali zbog zakletve i sustolnika zapovjedi da se dade.
Genç adam, ‹‹Bunların hepsini yerine getirdim›› dedi, ‹‹Daha ne eksiğim var?››
Kaže mu mladić: "Sve sam to čuvao. Što mi još nedostaje?"
Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:
To se dogodi da se ispuni što je rečeno po proroku:
Yine diyorsunuz ki, ‹Sunak üzerine ant içenin andı sayılmaz, ama sunaktaki adağın üzerine ant içen, andını yerine getirmek zorundadır.›
Nadalje: 'Zakune li se tko žrtvenikom, nije ništa. Ali ako se zakune darom što je na njemu, veže ga zakletva.'
Öğrenciler, İsanın buyruğunu yerine getirerek Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.
I učine učenici kako im naredi Isus i priprave pashu.
Zekeriya, hizmet sırasının kendi bölüğünde olduğu bir gün, Tanrının önünde kâhinlik görevini yerine getiriyordu.
Dok je Zaharija jednom po redu svoga razreda obavljao svećeničku službu pred Bogom,
İsa haberi getirenlere şöyle karşılık verdi: ‹‹Annemle kardeşlerim, Tanrının sözünü duyup yerine getirenlerdir.››
A on im odgovori: "Majka moja, braća moja - ovi su koji riječ Božju slušaju i vrše."
Size şunu söyleyeyim, yazılmış olan şu sözün yaşamımda yerine gelmesi gerekiyor: ‹O, suçlularla bir sayıldı.› Gerçekten de benimle ilgili yazılmış olanlar yerine gelmektedir.››
jer kažem vam, ono što je napisano treba se ispuniti na meni: Među zlikovce bi ubrojen. Uistinu, sve što se odnosi na mene ispunja se."
‹‹Eğer bir kimse Tanrının isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrıdan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.
Ako tko hoće vršiti volju njegovu, prepoznat će da li je taj nauk od Boga ili ja sam od sebe govorim.
Kendisinin daha önce söylediği, ‹‹Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim›› şeklindeki sözü yerine gelsin diye böyle konuştu.
da se ispuni riječ koju reče: "Ne izgubih ni jednoga od onih koje si mi dao."
Bunlar, ‹‹Onun bir tek kemiği kırılmayacak›› diyen Kutsal Yazının yerine gelmesi için oldu.
jer se to dogodilo da se ispuni Pismo: Nijedna mu se kost neće slomiti.
Bu kararı yerine getirip bağışlarını Barnaba ve Saul'un eliyle kilisenin ihtiyarlarına gönderdiler.
To i učiniše te poslaše starješinama po Barnabi i Savlu.
Böylelikle ayılabilir, isteğini yerine getirmeleri için kendilerini tutsak eden İblis'in tuzağından kurtulabilirler.
i ponovno budu trijezni izvan zamke đavla koji ih drži robljem svoje volje.
2.4515450000763s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?