Bir kız buluyorsun. Sıkı arkadaş oluyorsunuz. Kaç kere yattığınızı saymak aklınıza bile gelmiyor.
Nađeš djevojku, postanete najbolji prijatelji... i ne brojite koliko se puta seksate.
Eng olduğunuzu ve bedeninizin yarısının ölü olduğunu bilerek orada öylece yattığınızı bir düşünsenize.
Zamislite da ste Eng i da ležite ondje, znajući da je zapravo polovica vašega tijela mrtva.
Eğer bir yıldızsanız kiminle yattığınızı hiç kimse umursamaz, yeter ki bunu manşetlerden uzak tutun.
Ako ste bili velika zvijezda, htjeli su da znaju s kim spavate.. Novine su bile pune toga.
Bay Gilford, sizin onunla yattığınızı biliyoruz.
Gilford, znamo da ste spavali zajedno.
Onunla yattığınızı gösteren hiçbir delil yok.
Nema dokaza da ste se seksali s njom.
Onunla yattığınızı düşünürsek, çok ilgisi var.
Budući da ste spavali s njom, itekakve.
Bana kimlerle yattığınızı söyleyin; Ben de size, bunun iyi bir fikir olup olmadığını söylerim.
Recite mi sa kim se jebete, a ja ću vam reći da li je to dobra ideja.
Artık yatağa girin lütfen ve bize nasıl yattığınızı gösterin, çocuklar.
Samo uđite u krevet, molim vas, i pokažite nam kako spavate, dečki.
Bir şey olmadığını söyledin ama köpek bile yattığınızı anlayabilir.
Rekao si da među vama nije ničeg bilo. Čak i pas može vidjeti da si je kresnuo, Muka mi je i znojim se, ne mogu...
Bu, ölü adamla yattığınızı bana söylemediniz demek.
Stvar je u tome da mi nisi rekla da si se tucala sa mrtvacom.
Bana, maktülün arabasında DNA örneğinizin ne aradığını anlatmamıştınız ama? Onunla yattığınızı inkâr etmeyecekseniz elbette.
Niste razgovarali sa mnom o tome što će vaš DNK u žrtvinom autu, osim ako ćete tvrditi da niste spavali sa njim.
Peter ile ayrı odalarda yattığınızı bilebilir mi?
Zna li da vi i Peter spavate u odvojenim sobama?
Çünkü Bay Johnny ile yattığınızı biliyorlar.
Zato što znaju da ste ostali trudni sa gospodinom Johnnyjem.
Damien Scott'la tekrar neden yattığınızı öğrenmek istiyorum.
Želim znati zašto se ponovno spavali sa Damienom Scottom.
Jason yattığınızı Aidan'a anlatmakla tehdit etti...
Jason je zaprijetio da će reći Aidanu, zar ne?
Terapistinizle yattığınızı öğrendiği için mi öldürdünüz?
Zato ste ga ubili, jer je saznao da spavate sa psihijatricom?
İş arkadaşım onunla ne zamandır yattığınızı sorduğunda da incinmiş gibi değil yakalanmış gibi baktınız.
A kada vas je moja koleginica pitala da li spavate sa njim, niste izgledali uvređeno, već uhvaćeno.
Kenneth ile yattığınızı neden bize söylemedin?
I zašto nam niste rekli da spavate s Kennethom?
Yöneticilerim kendinizi insancıl göstermek için duruşma salonu vurulmasını kullanana kadar bekleyecek ve sonra da aslında,...patronunuzla yattığınızı sızdıracaklar.
Moji izvori žele čekati dok vi ne iskoristite pucnjavu u sudnici da se prikažete slabom, a onda ćemo pustiti da ste bili, u stvari spavali sa svojim šefom.
Eğer gülümsediğin şey şuysa, yattığınızı biliyorum.
Znam da ste spavali, ako zbog toga imaš smiješak na licu.
0.7816321849823s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Nađeš djevojku, postanete najbolji prijatelji... i ne brojite koliko se puta seksate. 