Şu an ona yardım edemiyor olabilirim ama yangından birilerini kurtarabiliyorsam ya da silahlı soyguncuları durdurabiliyorsam, bunu yapacağım.
Sada sam Mesh neće moći da mu pomognu, Ali ako ja mogu astrolozi Netko iz zgrade u plamenu XOR stopira vrhunac Lopovi naoružani, Ja ću to učiniti.
Yapacağım son şey olsa bile mutluluğunuzu yok edeceğim.
Uništit ću vašu sreću, makar mi to bilo zadnje.
Yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Ja ću učiniti sve što mogu da pomognem.
Buraya geldiklerinde tam olarak ne yapacağım?
I što da radim kada dodu?
O zaman ben de öyle yapacağım.
Onda ću se i ja prestati bojati.
O zamana kadar ben ne yapacağım?
Pa šta ja trebam raditi u međuvremenu?
Bunun olması için elimden geleni yapacağım.
Učinit ću sve što je u mojoj moći da se to dogodi.
Sana yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Pomoći ću ti najbolje što mogu.
Size yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Uradiću sve što mogu da vam pomognem.
Sana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Napravit ću sve što je u mojoj moći da ti pomognem.
Tam olarak yapacağım şey de bu.
To je upravo ono što ću uraditi.
Anneni bulmana yardım etmek için elimden geleni yapacağım.
Uradit ću što mogu... da ti pomognem da saznaš sve o svojoj majci.
Bu konuşma hiç yaşanmamış gibi yapacağım.
Znaš, pravit ću se da nikad nismo vodili ovaj razgovor.
Klaus hayatta oldukça, o ne derse onu yapacağım.
Sve dok je Klaus živ, radim ono što kaže.
Ben de aynı şeyi esrarla yapacağım.
To ću i ja napraviti s travom.
Sizi korumak için elimden geleni yapacağım.
Uradiću sve što je u mojoj moći da vas zaštitim. Da.
Kızımı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Napravit ću sve što je potrebno da bih spasio kćer.
Bunu düzeltmek için elimden geleni yapacağım.
Učinit ću sve kako bih to ispravio.
Ama ben geçtim ve kalanları da ben yapacağım.
Ali ja jesam. I odradit ću ostale.
Onu bulmak için elimden geleni yapacağım.
Učinit ću sve da ga nađem.
Ama senin için bir istisna yapacağım.
Ali za tebe ću učiniti iznimku.
Onun babası, bizim kaçak mesihimiz, her şeyi havaya uçurmadan önce Ultra ile kendi barışımı yapacağım.
Sama ću sklopiti svoj mir sa Ultrom prije nego što njegov otac, naš odsutni mesija, odnese sve k vragu.
Olanı değiştirmek için bir şey yapamam ama telafi etmek için elimden geleni yapacağım.
Ne mogu promijeniti prošlost, ali ću se vraški potruditi da ispravim to.
Bunu engellemek için ne gerekiyorsa yapacağım.
Uradit ću što bude trebalo da spriječim ovo.
Senin için elimden gelen her şeyi yapacağım.
UČINIT ĆU SVE ŠTO MOGU DA TI POMOGNEM.
Hamlemi yapacağım zaman senin becerilerinde bir adama ihtiyacım olacak.
Zatrebat ću čovjeka tvojih sposobnosti kad poduzmem korake.
Gizli kimliğimi oluşturmak için silah kaçakçılarına baskın yapacağım.
Ja ću uhapsiti nosivost od tih gunrunners uspostaviti svoj poklopac.
Elimden geldiği sürece elimden geleni yapacağım.
Napravit ću koliko mogu... Koliko god dugo budem mogao.
Seni korumak için elimden geleni yapacağım.
Učinit ću sve što mogu kako bih te zaštitio,
Bunun için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Gardner. Dat ću... sve od sebe.
Ben de tam olarak bunu yapacağım.
To je upravo ono što ću učiniti.
Geleceği değiştirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Onu hayatta tutabilecek kadar hızlı tek kişi benim.
Ja ću učiniti sve što je u mojoj moći mijenjati budućnost, a ja sam jedini dovoljno brzo da bi na životu.
Size bunlardan bahsedeceğim ve bunların nasıl çalıştığını göstereceğim, bunu, insanların nasıl olup da yanlış düşündüğüne ilişkin örnekleri göstererek yapacağım.
Proći ću s vama kroz te karakteristike i pokazati vam kako funkcioniraju, koristeći isključivo primjere u kojima su ljudi nešto krivo shvatili.
‹‹Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım, Bereket kaynağı olacaksın.
Velik ću narod od tebe učiniti, blagoslovit ću te, ime ću ti uzveličati, i sam ćeš biti blagoslov.
RAB, ‹‹Yapacağım şeyi İbrahimden mi gizleyeceğim?›› dedi,
Jahve pomisli: "Zar da sakrivam od Abrahama što ću učiniti
Kardeşlerinin yanına gidip, ‹‹Çocuk orada yok›› dedi, ‹‹Ne yapacağım şimdi ben?››
A kad se vratio svojoj braći, povika: "Dječaka nema! Kamo ću ja sad?"
Atalarıma kavuştuğum zaman beni Mısırdan çıkarıp onların yanına göm.›› Yusuf, ‹‹Dediğin gibi yapacağım›› diye karşılık verdi.
Kad legnem dolje sa svojim ocima, prenesi me iz Egipta gore i sahrani me u njihovu grobnicu!" "Učinit ću kako si rekao", odgovori.
Onlara, ‹‹Ardımdan gelin›› dedi, ‹‹Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.››
I kaže im: "Hajdete za mnom, učinit ću vas ribarima ljudi!"
İsa onlara, ‹‹Ardımdan gelin›› dedi, ‹‹Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.››
I reče im Isus: "Hajdete za mnom i učinit ću vas ribarima ljudi!"
Baba Oğulda yüceltilsin diye, benim adımla dilediğiniz her şeyi yapacağım.
I što god zaištete u moje ime, učinit ću, da se proslavi Otac u Sinu.
Benim adımla benden ne dilerseniz yapacağım.››
Ako me što zaištete u moje ime, učinit ću."
‹‹Kardeşler ve babalar, size şimdi yapacağım savunmayı dinleyin›› dedi.
"Braćo i oci, poslušajte što ću vam sad u svoju obranu reći."
Onların günahlarını kaldıracağım zaman Kendileriyle yapacağım antlaşma budur.››
I to će biti moj Savez s njima, kad uklonim grijehe njihove.
Oysa halkını kusurlu bulan Tanrı şöyle diyor: ‹‹ ‹İsrail halkıyla ve Yahuda halkıyla Yeni bir antlaşma yapacağım günler geliyor› Diyor Rab.
Doista, kudeći ih veli: Evo dolaze dani - govori Gospodin - kad ću s domom Izraelovim i s domom Judinim dovršiti novi Savez.
‹‹Rab, ‹O günlerden sonra Onlarla yapacağım antlaşma şudur: Yasalarımı yüreklerine koyacağım, Zihinlerine yazacağım› diyor.››
"Ovo je Savez kojim ću se svezati s njima nakon ovih dana", Gospodin govori: "Zakone ću svoje staviti u njihova srca i upisati ih u dušu njihovu.
3.9964389801025s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?