Prijevod od "yanımdan" na Hrvatski


Kako koristiti "yanımdan" u rečenici:

Yanımdan ayrılmaz ve bir süre taşrada kalan adamdan bir şeyler kaparsanız, size bir şey olmaz.
Držite se mene i učite od onih koji su duže ovdje. I sve će biti u redu.
Eğer yaşamak istiyorsan, kesinlikle yanımdan ayrılma.
Ako želiš poživeti, ne gubi me iz vida.
Dün gece eve giderken, bir adam yanımdan geçti.
Sinoć sam išao doma i mimoišao se s nekim tipom.
Yanımdan ayrılma, çünkü burada kaybolmak kolaydır.
Trebaš biti blizu mene, jer se ovde lako izgubi.
Senin yerinde olsam, onu yanımdan hiç ayırmazdım.
Da sam na tvom mjestu, držao bih ga uza se.
Bu gün olabildiğince yanımdan ayrılma tatlım.
Koliko god mogla, dušo, danas se drži mene.
Zaman yanımdan geçip gidecek mi sanıyorsun?
Mislio si da će me vreme zaobići
Tamam, eğer yardım etmeyeceksen, o zaman yanımdan yüz git!
OK, ako nećeš pomoći, otplivaj dalje.
Botta yanımdan ayrılmamanızı istiyorum, tamam mı?
Morate izgledati kao da ste uz mene na tom čamcu, uredu?
Yanımdan ayrılamazsın, gözümün önünden ayrılamazsın ve ben "Gitme zamanı" dediğimde, gideriz.
Nećeš se odvajati od mene, otići iz mog vidokruga... Kada kažem da je vrijeme da odemo, tada odlazimo.
Birinci sınıfta otururken tüm fakir insanlar yanımdan geçti.
I dok sjedim u prvoj klasi, kroz nju vode sve ljude bez love.
Geçen sefer, pazar yerine 5 araba park etmişti ve ben beklerken, 3 tane de yanımdan geçti.
Prošli put, bilo je pet kola parkirano na pijaci i još troje se provezlo, dok sam čekao.
Benimle dalga geçmek için geldiysen yanımdan gider misin lütfen?
Ako ćeš me ismijavati, onda molim te odlazi.
Sessiz ve ölümcül demişken, bence yanımdan uzaklaş.
Kad smo već kod toga, možda je bolje da se udaljite koji korak.
Bunu çıkaracağım, ama yanımdan ayrılmayacaksın yoksa seni bir daha bulamam.
Kad skinem ovo ne smiješ se udaljiti od mene. Inace te više nikada necu moci naci
Seni her gece yanımdan arka farları yaptırılmamış şekilde geçerken görmek ne kadar sinir bozucu, biliyor musun?
Znaš li kako mi je bilo gledati te svake noći kako se voziš pokraj mene sa jebenim razbijenim stražnjim svjetlima!?
Ben oradan ayrılırken, bu siyah cip oradaydı, yolda yanımdan geçti ki o da başka komik bir hikâye...
Kad sam odlazio, tamo je bio taj crni terenac. Skoro me je izbacio s ceste. To me podsjetilo na još jednu smiješnu priču...
Bir gün yemek bulmak için çöp tenekelerini karıştırırken yanımdan birkaç adam geçti.
Jednog dana, dok sam čeprkao po smeću da bi našao nešto za jesti... Neka gospoda su mi prišla.
Şimdiyse, operaya olan sevgim duyarlı yanımdan kalan tek şey maalesef.
Sada se bojim da je ljubav prema operi sve što je ostalo od moje osjećajne strane.
Kalırsan, seni temin ederim dünyada benim yanımdan daha güvenli bir yer yok.
I, ako ostaneš, obećavam ti da ne postoji sigurnije mjesto na svijetu od ovog pored mene.
Bazen insanları izliyorum ve onları hissetmeye çalışıyorum yanımdan geçip giden herhangi birinin ötesinde.
Kako su bili u ljubavi Ja bih zamisliti. Koliko je njihova srca mogla biti razbijena...
Ne zaman benim yanımdan geçse, domuz sesi çıkarırdı.
Zaroktala bi svaki put kada bi prošla kraj mene.
Mutfakta duruyordum yanımdan öylece geçti ve buraya geldi.
Stajala sam u kuhinji a ona je samo prošla ovamo pokraj mene.
Bu işte seni yanımdan ayırmayacağım Sabinus.
Želeo bih da budeš uz mene, Sabinije.
Ne olursa olsun, sakın yanımdan ayrılma, tamam mı?
Ostanite uz mene bez obzira na sve. Čuvat ću vam leđa.
Kolunu tutarak koşup geçtin yanımdan gözyaşlarından beni göremedin.
Ti ran pored mene držeći ruku, a niste me vidjeti kroz suze.
Seni çöplüğe attığımız günden bir gün sonra avluda yanımdan geçtin ve bana gülümsedin.
Dan nakon što smo te bacili u kontejner... prošao si pored mene u hodniku i nasmijao mi se.
Ve o şeyin yanımdan geçtiğini hissettim.
I osjetio sam tu stvar kako leti pokraj mene.
O orospu çocuğunun yanımdan geçip gitmesine izin verdim.
Dopustio sam da kučkin sin Hodati pravo pored mene.
Sarhoşun teki gibi bir köşe başına düşüverip yabancının tekinin yanımdan geçmesini beklemekten iyidir.
Bolje je nego pasti na ulici kao pijanac i čekati da naiđe neki stranac.
Söylediklerine rağmen ikinizin de yanımdan gitmesi lazım.
Unatoč tome što je upravo rekao, Sam ti trebaš i otići moju stranu.
Sadece beni takip edin ve yanımdan ayrılmayın.
Samo pratite mene i ostanite blizu.
Bunu dört beş kez yaptıktan sonra mahzun bakışlarla yanımdan yüzüp gitti.
I nakon što je to napravila četiri ili pet puta, zaplivala je pored mene s ovim bezvoljnim pogledom na licu.
Belden üstü çıplak, mırıldanarak yanımdan geçti: "Tanrım, ne olur bugün birileri bize saldırsın!"
Skinut do pasa, hoda ispred mene mrmljajući, "O bože, molim te neka nas netko napadne danas."
Çıktığımda, yanımdan çantasında Şikago bayrağı rozeti olan bir adam geçti
Nakon šišanja, pored mene je prošao čovjek s bedžom čikaške zastave na svome ruksaku.
Sonra sesler duymaya başladım, o ıslık gibi, yanımdan bir şey geçiyormuş gibi, "vınnn" sesi.
Počela sam čuti zvukove, nekakav "whoosh", poput šapta, kao da nešto prolazi kroz mene.
‹Biri yanımdan ayrıldı. Besbelli bir hayvan parçaladı, bir daha göremedim onu.
Jedan je nestao, te sam zaključio: sigurno je rastrgan! Odonda ga više nisam vidio.
Samuel, ‹‹Ne yaptın?›› diye sordu. Saul, ‹‹Halk yanımdan dağılıyordu›› diye karşılık verdi, ‹‹Sen de belirlenen gün gelmedin. Üstelik Filistliler Mikmasta toplandılar. Bunları görünce,
Samuel ga upita: "Što si učinio?" A Šaul odgovori: "Kad sam vidio da se narod razilazi od mene, a ti da ne dolaziš do određenoga dana, a Filistejci se skupili u Mikmasu,
Hizmetindeki uşağı çağırıp, ‹‹Bu kadını yanımdan dışarı çıkar, ardından da kapıyı sürgüle›› dedi.
nego dozva momka koji ga je služio i zapovjedi mu: "Otjeraj ovu od mene, izbaci je i zaključaj vrata za njom!"
O zaman peygamber arkadaşına şöyle dedi: ‹‹Sen RABbin buyruğunu dinlemediğin için, yanımdan ayrılır ayrılmaz bir aslan seni öldürecek.›› Adam oradan ayrıldıktan sonra aslan onu yakalayıp öldürdü.
Tada mu onaj reče: "Budući da nisi slušao glasa Jahvina, evo, kad odeš od mene, lav će te razderati." Tek što se udaljio od njega, naiđe na lava koji ga razdera.
İşte, yanımdan geçer, Onu göremem, Geçip gider, farkına bile varmam.
Ide pored mene, a ja ga ne vidim; evo, on prolazi - ja ga ne opažam.
Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
(2:7) I gle, anđeo koji je govorio sa mnom stajaše nepomično, a drugi mu iziđe u susret
0.79221701622009s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?