Dame i gospodo! Molim pljesak za Kostolomca McGrawa.
Testere McGraw'a kafeste üç dakika dayanabilirse 3000 doların sahibi...
Ako ostane tri minute u kavezu s Kostolomcem iznos od 3.000$ bit će isplaćen...
Bu boru hattı motorlu testere gibi oyuyor kıyıyı.
Ovaj je cjevovod izrezbario obalu u slagalicu.
Elektrikli testere kolumla kesmek zorunda kaldık.
Morali smo ga odrezati s mojom motornom... rukom.
Sizden olabildiğince nefret eden birinin siz çaresizce yerde yatarken bir avuç dolusu saçınızı tuttuğunu ve kör bir hançer ya da paslı bir bıçakla kafa derinizin etrafını testere gibi kazıdığını düşünün.
Zamislite kako netko tko vas neizmjerno mrzi zgrabi vašu kosu dok bespomoćni ležite i potegne hrđavim nožem u krug oko skalpa kao da pili.
Cephanelik olmanızı isterdim... böylece kalbini testere ile sökebilirdiniz.
Je I'? Da ste željezarija, mogli biste ga tračnom pilom.
Sokrat denen o çılgın, tedavi edilmemiş şizofren olmasaydı, elektrikli testere fırlatmaktan sonra en iyi öğretim sistemi olan Sokrat Yöntemi de olamazdı.
Da nije bilo Sokrata, tog neliječenog shizofreničara, ne bi imali Sokratovu metodu, najbolji način da se išta nauči, osim mahanja električnim pilama.
Krum'a gelirsek, onun kafası testere talaşı ile dolu ama Karkaroff'unki öyle değil.
A Krum? Glava mu možda jest puna piljevine. No Karkaroffu nije.
Onun ailesiyle tanışmak boğazdan şarkı söylemeyi, testere ve diğer garip enstrümanları çalmayı öğrenmek istiyor.
Htio je da upozna njenu obitelj i da provali to pjevanje iz grla.. Sviranje na testeri, čudni instrumenti i sve te stvari..
Bunu kim yaptıysa dişli testere kullanmış.
Pa, tko god da je ovo napravio, koristio je nazubljenu ivicu noža.
Laura Moser ve diğer üç kişi zincir testere ile doğranmış olarak bulundu.
Laura Mozer i još troje, pronađeni iskasapljeni motornom pilom.
Bagajımda bir bidon çamaşır suyu, muşamba ve testere var.
Imam galon izbjeljivača, kutiju i pilu u bunkeru mojeg auta.
Kesilme izleri bunun testere ağızlı bir bıçakla yapıldığını gösteriyor.
Oštećenja na koži upućuju na nož s nazubljenom oštricom.
Onu çıkarabilmek için testere kullanmak zorunda kaldılar.
Morali su ga izvaditi motornom pilom.
Farazi bir hırdavatçı dükkanını arayıp elektrikli testere aldın mı?
Da li si zvala hipotetičnu prodavnicu alata i kupila teoretsku motornu testeru?
Tüm bu buldukların testere'yi bulmamdan daha iyi nasıl olabiliyor?
Kako je to bolje od mog otkrića sečiva?
Ben gidip Dr. Brennan'a, metali kesebilecek kadar güçlü bir testere aradığımızı söyleyeyim.
Obavestiću dr Brenan da tražimo testeru koja može da seče metal.
Elinde testere veya pala da olabilirdi.
Mogao bi imati motornu pilu ili mačetu...
Mike'ı testere olayında kaybettik, yani Tylerın ortağı olabilirsin tamam kuşevine başlıyoruz üçgenler veya açılar umrumda değil şu an hepsinin üstesinden gelebilirim
Pa, izgubili smo Mike-a, zbog incidenta sa kružnom testerom, tako da možeš biti Tyler-ov partner. U redu, počnite sa kućicama za ptice. Sa krovom ili samo trouglasto, nije me briga.
Hayatım Testere serisi filmlerini seyretmekten keyif alacağını sanmıyorum.
Dušo, mislim da ne bi uživao u Slagalici strave.
Artie ve Turner, Testere filmini izlemeye devam edecekler mi?
Hoće li Artie i Turner nastaviti gledati Slagalicu strave?
Testere filmi şiddet, cinsellik nedeniyle 18. olarak sınıflandırılmıştır.
Slagalica strave, film za odrasle pun nasilja, golotinje i psovanja.
Birkaç motorlu testere ve dualarıyla bu üç şanssız devin yakında yeniden özgür olmasını umuyoruz.
Ali s par pila i molitvom, nadamo se da ce ova tri nesretna diva biti slobodni.
Tek yapmam gereken kablo bağını kavramak testere gibi kesmek.
Samo moram zgrabiti vezicu i...prerezati ju.
Testere o kadar küflüydü ki, kızların birkaçında görevini tamamlamak için testerisini daha az küflü olanla değiştirecekti.
Pila je bila toliko hrđava, da je u nekim slučajevima prelazio na manje hrđavu pilu da obavi zadatak.
Hayvanları gayet iyi tanırım bu yüzden bir hırdavatçıya gittim ve bir balta, elektrikli testere biraz amonyak ve bir kova aldım.
Snalazim se sa životinjama, otišla sam u gvožđaru i kupila sjekiru, električnu testeru, amonijak i kantu.
Çamaşır suyu, poşet ve balta veya testere gibi kesici bir şey lazım.
Treba nam izbjeljivač, vreće, nešto za rezanje, sjekira, pila ili nešto slično.
Evi, ormanı, elektrikli testere tutan Connor'ı?
Kuća, šuma, Connor s motornom pilom?
Bu durumda yapamayacağın için motorlu testere bulmaya.
Gdje ćeš ti? Da nađem električnu pilu ako ne uspiješ.
Bana testere koluyla bir şeyler yapabilen başka birinin adını söyle.
Sjeti se bilo koje druge osobe koja ima upotrebljivu pilu na ruci.
Bir sınavdan daha çok, Testere'nin son 10 dakikası gibi hissettiriyor.
Ovo sve manje liči na ispit... A sve više na zadnjih 10 minuta 'Slagalice strave'.
Yakıt yok. Balili yerel kadınlar testere talaşları üzerinde yiyeceği pişiriyorlar, ve sadece büyükannelerinin bildiği sırları kullanarak.
Lokalne žene Balija kuhaju hranu u pećnicama na drva koristeći tajne koje znaju samo njihove bake.
1990'larda mallara el koyan "Elektrikli testere" Al Dunlap'a e-posta attım.
Poslao sam e-mail "Chainsaw Al" Dunlapu koji je rasprodavao imovinu 1990-ih.
Onun eline bir testere verip Joplin'de ilkyardıma gönderiyorsunuz ve amacını tekrar kazanıyor.
Dajte mu motornu pilu. Pošaljite ga u Joplin u Missouriju, nakon tornada, on ponovo dobiva taj osjećaj.
Ormanda elektrikli testere sesi duyulur duyulmaz, alet testerenin sesini ayırt ediyor mevcut GSM operatörüyle tam zamanında yetişip ağaç kesimini durdurabilecek koruculara bildirim yolluyor.
Onoga trenutka kada se zvuk motorne pile začuje u šumi, uređaj detektira zvuk pile, putem postojeće standardne GSM mreže šalje upozorenje šumaru na terenu, koji može točno tada otići tamo i zaustaviti sječu.
Bu önemli çünkü bir kilometrelik mesafeden testere sesini duyabiliyor ve böylece üç metrekarelik bir alanı kapsıyorlar ama eğer biri onları görüp alırsa, bu alan korunmasız kalır.
To je bitno jer, iako mogu čuti zvukove motorne pile, do jedan kilometar udaljenosti, pa tako mogu osluškivati površinu od tri četvorna kilometra, ako ih netko uzme, to bi područje bilo nezaštićeno.
Daha ikinci gün, elektrikli testere seslerini almaya başladı.
Već drugi dan je uređaj pokupio zvukove ilegalih pila.
Ayrıca nehir sistemi kocaman, araba boyutlarında bir testere balığına ev sahipliği yapıyordu. O zamanlar nehrin üzeri pterosaurlarla, uçan sürüngenlerle doluydu.
Riječni sustav bio je stanište i divovskog Coelicantha veličine auta, čudovišnom pilanu, a nebo iznad riječnog sustava bilo je napučeno pterosaurima, letećim gmazovima.
Hiç testere ya da başka bir şey kullanmıyorlar, bastan sona yalnızca bıçak ve inanılmaz etkili bir yöntem kullanıyorlar.
Oni ne upotrebljavaju motorne pile, već sve rade noževima i to na nevjerojatno učinkovit način.
0.71319699287415s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Dame i gospodo! Molim pljesak za Kostolomca McGrawa. 