Şefin maillerinde kayda değer pek bir şey yoktu ben de onun spam maillerini ayıklamaya başladım.
Malo je toga zanimljivog u kapetanovim porukama, pa sam malo pregledao njegovu neželjenu poštu.
Hadi Spam kaçmayı denemeden önce, biraz yemek alıp Fuller ve Benedetto'nun yanlarına gidelim.
Hajde da nabavimo malo hrane za Fullera i Benedetta, prije nego što Spam pokuša pobjeći.
Ve bir de Sam Weston var ama biz ona "Spam*" Weston diyoruz çünkü bu adam bir e-postayı şirketin tamamına gönderiyor.
I onda, tu je Sam Weston, osim što ga zovemo "spam" Weston, (dosadnjaković) jer on stalno šalje mailove svima u tvrtki.
Onlara spam atmamım pek hoş olacağını sanmıyorum.
Da, nisam baš siguran hoće biti u redu da im... zaspamam...
7 farklı kişi aynı linki spam altmış.
Sedam različitih ljudi mi je spamalo istu poveznicu.
Spam engelleyicinin son versiyonunu indirdin mi?
Jesi li skinula najnoviju verziju anti-spama?
Bilgisayarım Vivian'ın e-mail adresini spam olarak damgalamış.
Moj kompjuter označio je Vivianine mailove kao spam.
Spam' a ne oldu böyle? Vay canına.
ŠTA SE DOGODILO S MOJIM NARESKOM? SREĆKOVIĆ OD PSA!
Onların sadece spam mail'lerde var olduklarını sanıyordum.
Mislio sam da postoji samo u spam porukama.
Patates frittata ile pirinçli kızarmış Spam.
Fritate od krumpira i spam sa rižom.
Yani bu hafta benim için pişireceğin bütün yemeklerde Spam mi olacak?
Znači sve što ćeš kuhati će imati spam u sebi?
spam e-mail'imi aldığına dair sana güveneyim mi?
Vjerujem da ste primili moju smeće-poštu?
Spam mesaja gömülü semboller Zodiac'ın 1969'da ilk mesajında kullandıklarıyla aynı.
Simboli sakriveni u poruci su identični onima koje je Zodijak koristio u prvoj poruci 1969.
Bu demektir ki orijinal spam mesajı da onaydı.
Što znači da je i prvobitna šifra bila za njega.
Lafı gelmişken spam bildiğim hiçbir besin grubuna dahil değil.
Kad već raspravljamo, spam musubi po meni ne spada u kategoriju hrane.
Flynn, Pelant'ı "spam"lememiz gerektiğini mi söyledi?
Flynn kaže da trebamo spam Pelant?
Dinle, Pelant ismi aramak için etiketleyebilir fakat onu spam ile patlatabilirsek, dikkatini dağıtabilir, Pelant işin içinde olduğumuzu anlamadan, Trimple üzerinde test etmek için zaman kazanırız.
Slušaj, Pelant može oznaciti Potraga za ime, ali ako cemo ga blast sa spamom, to bi ga moglo odvratiti samo dovoljno dugo za nas pokrenuti cek na Trimple prije Pelant može sumnjati da smo u.
Güzel olan şey, bazı yardımsever Nijeryalılar bizim için bir spam yazmışlardı.
I uredan stvar je, neke korisne Nigerijski vec napisano sve spama za nas.
Spam, talep etmediğim gelen epostalara denir.
Spam su mailovi koje nisam tražio i ne želim na njih odgovarati.
Şu spam yapan kırık sadece dört email gönderdiğini söylemişti.
Peta meta? Onaj seronja je rekao da je poslao samo četiri e-mail virusa.
Burası e-mailin doğrudan dedektifin spam dosyasına gittiğini gösteriyor.
Vrati se nazad. To prikazuje e-mailove koji su otišli izravno u detektivu datoteku smeća.
Hayır, aslında Krampus'un korsanlık, şifre kırma, spam yollama, smurf saldırı geçmişini ve online yaramazlıklarını inceledim ve geçmişte yüzleştiğimiz üç Noel şeytanının kimliğine ulaştım.
Nije. Proučavala sam Krampusovu povijest hakiranja, crackiranja, phreakanja, spammanja i smurfanja te općenitih online nepodopština i identificirala sam troje ljudi koji su u prošlosti imali kontakta s našim božićnim demonom.
Spam dosyasına gittim,...her hafta sonunda otomatik olarak silmeye ayarlamış.
Loše vijesti. Otišao u sam u njegovu mapu smeća i namjestio je da se automatski obriše do kraja svakog tjedna.
Şuradan biliyorum, benim gibi bekar kadınlara haftada on kez spam atıyorlar.
Znam za to jer mi deset puta tjedno šalju bezvezne poruke.
Başta ben de öyle düşündüm ama bu e-postalar tamamen spam.
Prvo sam pomislila na to, ali ove poruke su smeće, doslovno spam.
Ya da favorilerden birisi olan şunu söyleriz, "O e-postayı az önce spam dosyasında buldum.
Ili kažemo, omiljenu tehnološku, „Znaš, upravo sam izvadio taj mail iz spam foldera.
Eğer hesabın spam olduğunu düşünüp yanlışlıkla askıya alırsak, bu şansı elde edemeyeceksiniz.
Nećete dobiti tu priliku ako mi greškom suspendiramo račun misleći da je to spam.
Çok hayati olan bu konuşmayı, spam olarak sınıflandırıp potansiyel olarak askıya alıp susturacak bir kumar oynamak istemiyoruz.
Ne želimo se kockati s tim da nehotično utišamo taj krucijalni govor klasificirajući ga kao spam i suspendirajući ga.
Eğer e-posta göndermenin az da olsa bir maliyeti olsaydı spam diye bir şey olur muydu?
Kada bi slanje e-maila stajalo djelić centa, bismo li i dalje imali neželjenu poštu?
Fakat bu noktada, belki mümkün olan en düşük ev kredisini alacaktım ve mümkün olan en büyük penise sahip olacaktım -- (Gülüşmeler) Bu yüzden ofisteki ilk günümde spam'i kanun dışı ilan ederdim.
Ali u toj točki, ja bih vjerojatno već imao najnižu moguću hipoteku i najveći mogući penis -- (Smijeh) i na prvi dan u uredu bih već prognao lošu poštu.
Bazı denekler için ise, odanın öte tarafında bir kutu Godiva çikolatası, diğer bazıları için ise bir kutu Spam var.
Kod nekih ispitanika, u udaljenom kutu sobe nalazi se kutija Godiva čokolada, a kod drugih konzerva mesnog doručka.
Şöyle ki, Spam'e bakanlar patates cipslerinin oldukça lezzetli olduğunu düşünürken; Godiva çikolatasına bakanlar o kadar da lezzetli olmayacaklarını düşünüyor.
Naime, oni koji gledaju u mesni doručak misle da će čips biti baš ukusan; a oni koji gledaju Godiva čokolade misle da neće biti ni približno ukusan.
0.74040198326111s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Malo je toga zanimljivog u kapetanovim porukama, pa sam malo pregledao njegovu neželjenu poštu. 