Hayvanlar gibi sevişmeyi sevmeyen bir din adamıyla şimdiye kadar hiç tanışmadım.
Pa, nikad nisam upoznao duhovan čovjek Tko ne voli voditi ljubav poput životinje.
Kastettiğim şuydu, ne zaman çekici bir kadınla karşılaşsam... onunla sevişmeyi istemiyormuşum gibi davranmak zorunda kalırım.
Želim reći, kada sretnem privlačnu ženu... počinjem se pretvarati da ne želim voditi ljubav s njom.
İstediğimizle sevişmeyi oynamak olarak adlandırıyorsanız haklısınız.
Ako misliš na spavanje s dru- gima, onda to i jest igra.
Sevmeyi öğrendiğim zaman bana sevişmeyi de öğretir misin?
Budem li vježbala neko vrijeme, naučit ćete me i ono drugo?
Hiç kocandan başka biriyle sevişmeyi düşündün mü?
Jesi li zamišljala seksualne odnose s nekim drugim umjesto svog muža?
Ben sevişmeyi bilecek yaşa geldiğimde ve doğru adam çıkıp geldiğinde onunla sevişebileceğimi söyledim.
Rekla sam da ću voditi ljubav... s pravim čovjekom, kada dođe... i kad budem dovoljno stara da to znam.
Şimdi üç yıllık bir ön sevişmeyi hayal etmeye çalış vücudun cinsel enerjiyle doludur ama asla serbest bırakılmaz.
Sad zamisli predigru koja traje tri godine, sva ta seksualna energija ti teče kroz tijelo i ostaje tu.
Bazen senin yanında durmak ve sevişmeyi düşünmek de beni mutlu ediyor.
Ponekad sam sretan samo razmišIjajući o tome.
Sadece sevişmeyi hayal etmeyi hiç düşünüyor musun?
Jesi li kad razmišljala o maštanju o seksu?
Yine de, ben bu gece sevişmeyi umuyordum.
MADA SAM SE NADAO SEKSU VEČERAS.
Sen de benimle sevişmeyi hayal etmişsindir.
Zamišljala si kako bi bilo sa mnom, jesi li?
Ön sevişmeyi sevdiğini biliyorum ama sadece 5 dakikam var. Bu yüzden sana sandviç yaptım.
Znam da voliš predigru, ali imam samo pet minuta, pa sam ti napravila sendvič.
Bebek sahibi olmayı kabul ettiğimi biliyorum ama o anda sevişmeyi öneriyordun.
Slušaj... Znam da sam pristao na dijete, ali nudila si mi seks.
Hepiniz hemen gitmelisiniz... çünkü birazdan güzel bir kadın gelecek... ve onu sarhoş edip, sevişmeyi planlıyorum.
Svi morate otići. Zato što dolazi prelijepa žena, a ja je namjeravam napiti i ševiti.
Bir ilişkide en önemli şey, ön sevişmeyi uzun tutmaktır.
Najbitnija stvar u vezi je da sve shvatiš kao predigru.
Ön sevişmeyi ve g-noktasını bulmayı biliyor musun?
I znate šta je predigra i G tacka
Sevişmeyi kızlar için iyi görünmeyi ve yaz mevsimini çok severim.
Volim da se nacifram za ženske. Volim leto, devojke su tada razgolićene.
Birlikte seyahat ederdik, tatilimizi birlikte geçirirdik ve onunla sevişmeyi hiç mi düşlemedin?
Putovali smo zajedno, išli na odmor zajedno... i nijednom nisi zamišljao da se sexaš sa njom?
Ben sana sevişmeyi öneriyorum ve sen konuşmak mı istiyorsun?
Nudim ti seks, a ti hoćeš pričati?
Yani, senin de burada yaşamanın tek nedeni babamla ikimizin annenin çok çekici olduğunu ve ikimizin de onunla sevişmeyi düşündüğümüzden.
Pa, jedini razlog zbog kojeg živiš ovdje je da smo ja i tata odlučili da je tvoja mama dobra pička i možda bi trebalo oboje da je povalimo.
Bize ateş ederlerken benimle sevişmeyi hiç kesmedi.
Nije prestao da me'vata sve vreme dok su pucali na nas.
Buna ek olarak, benim hiçbir kadınla ilişki yaşamayı veya sevişmeyi istemiyorum. Dünyadan kendimi soyutlamak dışında başka hiçbir isteğim de yok zaten.
Da ne pominjem, da nemam nikakvu želju biti u vezi sa ženom, bilo kojom, niti imam ikakvu potrebu da vodim ljubav, ili ni jednu drugu želju osim da budem izoliran od svijeta.
Fıstık ezmesi sandviçiyle sevişmeyi denedin mi hiç?
Jeste li pokušali voditi ljubav sa sendvićem od kikiriki maslaca?
Hem role bürünmüşken seninle sevişmeyi sevmiyorum.
Osim toga ne volim seks sa tobom kada si ti ispod.
Ve "takılmak" derken, "sevişmeyi" kast etmemiştin, değil mi?
Pod "druženje" nisi mislio "izlaženje" zar ne?
Nyborg başbakan olursa birçok kişi başbakanla sevişmeyi hayal edecek.
Bit ce prvi put da ljudi zele pojebati Premijera, ako bude Nyborgica.
Eğer 2500 dolar ödeseydim, sadece sevişmeyi ummazdım.
Ako bih plaćao 2.500$ ne bih se NADAO da ću nešto da povalim.
Bu tip konularda öylesine yetiştirildim ki sevişmeyi erkeğin yapmasının daha uygun olduğuna inandım.
Odgojena sam vjerovati da je u ovakvim stvarima muškarac zadužen za "ljubav".
Ben sadece elma aromalı rujunu ve sevişmeyi istiyorum.
Samo želim mirisne usne i ševu.
Belki de sevişmeyi denemelisin, savaşmayı değil.
Možda si trebala pokušati voditi ljubav sa njima a ne svađati se.
Bu herif sevişmeyi çok mu seviyor ne?
Voli li taj tip jebati, ili što?
Jane'e söyle profesörleriyle sevişmeyi bıraksın ve çantandaki mektupları yerine yiyecek pakedi göndersin.
Reci Džejn da se ne seksa sa profom nego da šalje paket.
Bay Weeks, eğer seks öldürebiliyor olsa az aklı olan birisi sevişmeyi bırakmaz mı?
G. Weeks, ako seksanje može ubiti, ne bi li se svatko s imalo mozga prestao jebati?
Çünkü buluşma birinin sizinle sevişmeyi düşündüğünü gösterir.
Jer spoj znači da netko razmišlja da te jebe.
Sevişmeyi bende isterdim ama kaldığımız yerden devam ederiz.
Koliko god želio da nastavimo gdje smo stali...
Ön sevişmeyi bırakın da fırlatmaya odaklanın.
Dosta s ovom budalaštinom. Fokusirajte se na lansiranje. Carson.
Onunla bu gece sevişmeyi hiç istemiyorum.
Zbiljam se želim s tobom večeras poseksati.
Dahası var ayak sesleri, sevişmeyi engelleyen garip fısıltılar nedenini anlayamadığım tek sifonlu tuvalet.
Ima još... koraci, jezivi šapati koje ne možeš razabrati, puštanje vode u zahodu... nisam siguran čemu to.
0.61251306533813s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Pa, nikad nisam upoznao duhovan čovjek Tko ne voli voditi ljubav poput životinje. 