Prijevod od "sesini" na Hrvatski


Kako koristiti "sesini" u rečenici:

Bana sesini yeniden bulmak için mi geldin?
Došla si k meni ponovno pronaći svoj glas?
Senin sesini duymak da çok güzel.
I meni je drago da te čujem.
Deniz cadısı'na, bacaklar karşılığında sesini verdi.
Mijenjala je svoj glas, s morskom vješticom, i dobila je noge. Jes' skont'o sad?
Sesin varsa, kullanabiliyorsan sesini, konuş benimle.
Ako imaš zvuka, ili ako se glasom služiš ti, odgovori mi!
Gloria, son zamanlarda kalbimin sesini dinliyordum ve sanırım ben hazırım bu ilişkiyi, um, bir sonraki aşamaya taşımak istiyorum.
Gloria, u zadwe vreme sam se jako zagledavao u svoju dušu, i mislim da sam spreman da ovu vezu podignem na viši nivo.
Borazanın sesini duyar duymaz toplanıp geri çekileceğiz!
Uvijek slušaj SIGNAL za povlačenje. Kad čuješ znaj da sam mrtav.
Borazanın sesini duymazsanız, ayakta kalan son askere kadar savaşmaya devam edeceksiniz.
Nisu se oglasili. Do zadnjeg čovjeka, se moramo boriti.
60 km öteden gelen yağmurun sesini duyabiliyorum.
Mogu čuti kišu na 60 km.
Tüfek sesini duyduğum anda mermiyi hissettim.
Čuo sam pušku i osjetio zrno.
Ters bir durum olursa onu yukarı götürüp TV'nin sesini sonuna dek açacağım.
Ako nešto pođe po zlu, odvest ću je gore i pojačati TV.
Robotun silah sesini duymamış olması mümkün değil.
Nema šanse da robot nije čuo tu pucnjavu.
Evet, şimdi sesini duymak için gelecek yıla kadar beklemek zorunda.
Da, a sad će morati čekati još godinu dana da te opet čuje.
Evet ama dükkân sahibi olarak sonunda "Burada çalışmıyorsun, kes sesini"ye verilecek güzel bir cevabım var.
Da, ali kao vlasnik trgovine, imao bih dobar odgovor na: Ne radiš ovdje. Zacepi!
O güzel sesini nasıl duyacağım ya?
Kako ću čuti tvoj divni glas?
Ben haklıyım, sen haksız. Kes sesini.
Ja sam u pravu, ti si u krivu. Ušuti.
Ve kalbinizin sesini dinlemiş olursunuz ve bir şeyleri başarmış hissiyle dolarsınız.
I završiš slijedeći svoje srce i osjećaš se vrlo ispunjeno.
Hatta görme engelli bebekler bile insan sesini duyunca gülümsüyorlar.
I čak se i slijepe bebe smiješe zvuku ljudskog glasa.
En son ne zaman gerçekten bir arkadaşınızın sadece sesini duymaktan keyif aldınız?
Kad ste zadnji put zbilja uživali samo u glasu svog prijatelja?
Bana soruyorlar Malala'nın akıl hocalığını yaparken onu bu kadar cesaretli, bu kadar sesini çıkarmaktan çekinmeyen ve bu kadar özgüvenli kılacak kadar özel ne yaptın?
Ljudi me pitaju, što je tako posebno u mom mentorstvu što je Malalu učinilo tako smjelom i hrabrom i tako glasnom i staloženom?
Bu iki taraf birleştiği zaman, rüzgarın sesini dinliyorsunuz demektir.
Kada se te dvije stvari spoje slušaš uzalud.
Yeşu, bağrışan halkın sesini duyunca, Musaya, ‹‹Ordugahtan savaş sesi geliyor!›› dedi.
A Jošua ču viku naroda koji je bučio pa reče Mojsiju: "Bojna vika u taboru!"
Ateşin içinden seslenen Tanrının sesini sizin gibi duyup da sağ kalan başka bir ulus var mı?
Je li ikad koji narod čuo glas Boga gdje govori isred ognja kao što si ti čuo i na životu ostao?
O sizi yola getirmek için gökten size sesini duyurdu. Yeryüzünde size büyük ateşini gösterdi. Ateşin içinden size sözlerini duyurdu.
S neba ti se oglasio svojim glasom da te pouči; dopustio ti je da vidiš njegov veliki oganj na zemlji; i isred ognja čuo si njegove riječi.
Tutsaklar huzur içinde yaşar, Angaryacının sesini duymazlar.
Sužnjeve na miru tamo ostavljaju: ne slušaju više poviku stražara.
‹‹Başına bol yağmur yağsın diye Bulutlara sesini duyurabilir misin?
Zar doviknuti možeš oblacima pa da pljuskovi tebe poslušaju?
RAB göklerden gürledi, Duyurdu sesini Yüceler Yücesi, Dolu ve alevli korlarla.
(18:14) Jahve s neba zagrmje, Svevišnjega glas se ori.
Usta büyücülerin, Afsuncuların sesini duymak istemeyen bir kobrayı.
(58:6) da glas čarobnjakov ne čuje ni glas bajača vješta bajanju.
Değirmen sesi yavaşlayınca, Sokağa açılan çift kapı kapanacak, İnsanlar kuş sesiyle uyanacak, Ama şarkıların sesini duyamayacaklar.
kad se zatvore ulična vrata, oslabi šum mlina, kad utihne pjev ptice i zamru zvuci pjesme.
Elimi yuvaya sokup kuş yumurtalarını toplar gibi Ulusların varını yoğunu topladım. Terk edilmiş yumurtaları nasıl toplarlarsa, Ben de bütün ülkeleri öyle topladım. Kanat çırpan, ağzını açan, Sesini çıkaran olmadı.› ››
Ruka moja kao gnijezda zgrabi bogatstva naroda. Kao što se kÓupe ostavljena jaja, zemlju svu sam pokupio i nikog ne bi krilima da zalepeće, kljun otvori, zapijuče."
Dağlardaki kalabalığın gürültüsünü dinleyin! Büyük bir halkın sesini andırıyor. Bir araya gelmiş ulusların Ve krallıkların gümbürtüsünü dinleyin! Her Şeye Egemen RAB bir orduyu savaşa hazırlıyor.
Čuj! Žagor na gorama kao od silna naroda. Čuj! Buka kraljevstava, sakupljenih naroda. To Jahve nad Vojskama za boj vojsku pregleda.
RAB heybetli sesini işittirecek; Kızgın öfkeyle, her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle, Sağanak yağmurla, fırtına ve doluyla Bileğinin gücünü gösterecek.
Jahve će zagrmjet glasom veličajnim i pokazat ruku svoju što udara u jarosnu gnjevu, sred ognja zatornog, iz olujna pljuska i krupÄe kamene.
Yitirdiğini sandığın çocuklarının sesini yine duyacaksın: ‹Burası bize dar geliyor, Yaşayacak bir yer ver bize› diyecekler.
Opet će na tvoje uši reći sinovi kojih si bila lišena: 'Pretijesno mi je mjesto ovo, makni se da se mogu smjestiti.'
Ne zamana dek düşman sancağını görmek, Boru sesini duymak zorunda kalacağım?
Dokle ću gledati bojne znakove, slušati pozive roga?
RAB diyor ki, ‹‹Sesini ağlamaktan, Gözlerini yaş dökmekten alıkoy. Çünkü verdiğin emek ödüllendirilecek›› diyor RAB. ‹‹Halkım düşman ülkesinden geri dönecek.
Ovako govori Jahve: "Prestani kukati, otari suze u očima! Patnje će tvoje biti nagrađene: oni će se vratiti iz zemlje neprijateljske.
‹‹Boru, ney, lir, kanun, arp, davul ve her çeşit çalgı sesini duyan herkes yere kapanıp altın heykele tapınacak; kim yere kapanıp tapınmazsa kızgın fırına atılacak diye bir buyruk çıkardın, ey kral.
Ti si, kralju, naredio svakom čovjeku koji začuje zvuke roga, frule, citre, sambuke, psaltira, gajda i svakovrsnih drugih glazbala da se baci na tlo i da se pokloni zlatnome kipu;
Uzak tutun benden ezgilerinizin gürültüsünü, Çenklerinizin sesini dinlemeyeceğim.
Uklonite od mene dreku svojih pjesama, neću da slušam zvuke vaših harfa.
Çekişip bağırmayacak, Sokaklarda kimse Onun sesini duymayacak.
preti se neće, neće bučiti, glas mu se neće čuti po trgovima;
Size doğrusunu söyleyeyim, ölülerin Tanrı Oğlunun sesini işitecekleri ve işitenlerin yaşayacakları saat geliyor, geldi bile.
Zaista, zaista, kažem vam: dolazi čas - sada je! - kad će mrtvi čuti glas Sina Božjega i koji čuju, živjet će.
Kendi koyunlarının hepsini dışarı çıkarınca önlerinden gider, koyunlar da onu izler. Çünkü onun sesini tanırlar.
A kad sve svoje izvede, pred njima ide i ovce idu za njim jer poznaju njegov glas.
Bir yabancının peşinden gitmezler, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar.››
Za tuđincem, dakako, ne idu, već bježe od njega jer tuđinčeva glasa ne poznaju."
Petrusun sesini tanıyan kız, sevincinden kapıyı açmadan tekrar içeri koşarak, ‹‹Petrus kapıda duruyor!›› diye haber verdi.
Kad prepozna Petrov glas, od radosti i ne otvori vrata, nego utrča i javi da je Petar pred vratima.
Kuşkusuz İsanın sesini duydunuz, Ondaki gerçeğe uygun olarak Onun yolunda eğitildiniz.
ako ste ga doista čuli i u njemu bili poučeni kako je istina u Isusu:
Bu yüzden Tanrı, uzun zaman sonra Davutun aracılığıyla, ‹‹bugün›› diyerek yine bir gün belirliyor. Daha önce denildiği gibi, ‹‹Bugün Onun sesini duyarsanız, Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.››
Zato Bog ponovno određuje jedan dan, Danas, u Davidu nakon toliko vremena govoreći, kako je već rečeno: Danas ako glas mu čujete, ne budite srca tvrda.
Kuzu dördüncü mührü açınca, ‹‹Gel!›› diyen dördüncü yaratığın sesini işittim.
Kad Jaganjac otvori četvrti pečat, začujem glas četvrtoga bića gdje govori: "Dođi!"
Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. ‹‹Haleluya!›› diyorlardı. ‹‹Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımıza özgüdür.
Nakon toga začujem kao jak glas silnoga mnoštva na nebu: "Aleluja! Spasenje i slava i moć Bogu našemu!
0.76007890701294s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?