Prijevod od "sağla" na Hrvatski


Kako koristiti "sağla" u rečenici:

Onları kovamıyorsan, kendi istekleriyle gitmelerini sağla.
Ako ih ne možeš otpustiti, natjeraj ih da daju otkaz.
Diğer asansörlerin kapalı ve boş olmasını sağla.
Drugi liftovi moraju ostati spušteni i prazni.
Formda görünüyor. 24 saat içinde İstanbul'da bana rapor vermesini sağla.
Djeluje spremno. Neka mi se javi u Istanbul za 24 sata.
O zaman, onların da kızım gibi acı çekmelerini sağla.
Neka onda pate, kao što i ona pati.
O zaman yarın git ve kimsenin yaralanmamasını sağla.
Onda idi vidjeti da se netko nije povrijedio. Marty, učini nešto u vezi s tim.
Sende düşmana karşı güçlü bir kule bulmasını sağla."
Neka u Tebi pronađe utvrđenu kuIu pred Iicem neprijateIja."
Ama eğer içerideyse... kendini rahat ve güvende hissetmesini sağla.
Ali, ako je on tamo... neka se osjeti zaštićen i siguran.
Beth'le Ted'i bulunca başka yere gitmemelerini sağla, tamam mı?
Kad Beth i Ted stignu, pripazite da nigdje ne odu!
Hammond'ın görevine geri verilmesini sağla, yoksa bu diski basına veririm.
Natjeraj ih da vrate Hammonda ili ovo ide novinarima.
Bak, barajı şaşırtmanı istiyorum topu Claire'e at, kendini iyi hissetmesini sağla, anlarsın ya?
Gledaj, želim da se praviš, onda baci Claire, da bi se dobro osećala, znaš?
Beni al, eve götür ve böyle bir şeyi bir daha yapmamamı sağla.
Oni su loši ljudi. Pokupi me i vodi me kući i drži me da ne napravim ponovo nešto takvo.
"Bebeğim bir şeylerle uğraşsın, bunu sağla."
I pobrini se da moja dušica radi stvari.
Jones'la olan hesabımı kapat ve özgürlüğümü sağla.
Podmiriš moj dug s Jonesom jamčiš mi slobodu?
Kimsenin beni rahatsız etmemesini sağla yeter.
Ti se potrudi da me nitko ne ometa.
Onlara dik dik bakıp rahatsızlık duymalarını sağla.
Bulji u njih da im bude neprijatno.
Tamam, madem öyle onunla konuşmamı sağla.
Dobro, onda mi omogući da popričam s njim.
Lütfen bizi koru ve güzelce uyuyabilmemizi sağla.
Molim te, pazi na nas. I blagoslovi nas za dobar san.
O zaman işini yap ve onun güvenliğini sağla.
Onda samo... ostani usredotočen i dobro je čuvaj.
Yardım etmek istiyorsan, Kyle'ın bizimle işbirliği yapmasını sağla.
Ako ga možete nagovoriti da surađuje, možemo mu pokušati pomoći.
Dietz, 2. Operasyon Noktasına dön ve şu lanet iletişimi sağla.
Dietz, ponovno padaju O.P. 2 i donesi mi neki jebeni Comms.
Şimdilik onları buraya uygun hâle getir, yemek ver ve dinlenmelerini sağla.
Za sada im dajte obrok i neka se odmore.
Eğer bizi becermek istiyorsa ona ne yapacağım hakkında düşünmesini sağla.
Neka razmisli što ću učiniti s njom ako se bude zajebavao s nama.
Tavsiyem; dışarıdaki hayatı, işleri, arkadaşları üzerine odaklanmasını sağla.
Moj savjet, čuvaj je usmjeren na njezin život izvana, njezin posao, njezini prijatelji.
Aranızda barışı sağla ve ışığından nasibini al.
Pomiri se s njim, i uživaj u veličanstvenom svijetlu.
Sen, seni yakalamak için bir nedenim olmamasını sağla sadece.
Samo pazi da nemam razloga privesti tebe.
Yeni elemanların burada barışı korumasını sağla.
Pobrini se da tvoji novi dečki održavaju mir ovdje.
Silah işinde yol almamızı sağla ve geçmişinde kalsınlar.
Nama da pokrene prodaju, vama da je ostavite.
Ona kurutulmuş etten fazlasını vermesini sağla.
Samo pazite on hrani nju više od grčevit.
O hâlde Gregory'nin fikrini değiştirmesini sağla.
Onda natjeraj Gregoryja da se predomisli.
Oğlumun eve sağ salim gitmesini sağla.
Pobrini se da sigurno dođe kući.
Hayatta kalma stratejisi bu: Bir yabancının seni gerçek, birey olarak görmesini sağla.
Ovako ona preživljava: ako vas jedan stranac vidi kao pravu osobu, kao pojedinca,
Diğer sisteme uyum sağla ve öğrenci olmaya çalış” diyoruz.
Uklopi se u sustav i pokušaj biti student."
Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün kılları tıraş etmelerini, giysilerini yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar.
Ovako s njima postupi da ih očistiš: poškropi ih vodom za okajavanje; a oni neka se obriju po svemu svome tijelu, neka operu svoju odjeću i bit će čisti.
Sana karşı günah işlemiş olan halkını ve işledikleri bütün suçları bağışla. Düşmanlarının onlara acımasını sağla.
učini im pravdu i oprosti svome narodu što je zgriješio protiv tebe, oprosti sve uvrede koje ti je nanio, učini da mu se smiluju osvajači i da budu milostivi prema njemu,
Bunun üzerine yaşlı peygamber, ‹‹Ben de senin gibi peygamberim›› dedi, ‹‹RABbin buyruğu üzerine bir melek bana, ‹Onu evine götür ve yiyip içmesini sağla› dedi.›› Ne var ki yalan söyleyerek Tanrı adamını kandırdı.
Nato će mu onaj: "I ja sam prorok kao i ti, i anđeo mi je riječju Jahvinom rekao: 'Povedi ga sa sobom kući da jede kruha i pije vode.'" Slagao mu je.
Ya RAB, bana yanıt ver! Yanıt ver ki, bu halk senin Tanrı olduğunu anlasın. Onların yine sana dönmelerini sağla.››
Usliši me, Jahve; usliši me, da bi sav ovaj narod znao da si ti, Jahve, Bog i da ćeš ti obratiti njihova srca."
Ya RAB, atalarımız İbrahimin, İshakın, İsrailin Tanrısı, bu isteği sonsuza dek halkının yüreğinde ve düşüncesinde tut, onların sana bağlı kalmalarını sağla.
Jahve, Bože naših otaca Abrahama, Izaka i Jakova, sačuvaj dovijeka u srcu svoga naroda tu misao i namjeru i upravi njegovo srce k sebi!
Koşullarını anlamamı sağla ki, Harikalarının üzerinde düşüneyim.
Pokaži mi put odredaba svojih i o čudesima ću tvojim razmišljat'.
Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün yüreğimle onu yerine getireyim.
Pouči me da se tvoga držim Zakona i čuvat ću ga svim srcem.
Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.
$JOD Tvoje me ruke stvoriše i oblikovaše; prosvijetli me da naučim zapovijedi tvoje.
İnat etmelerini sağla, Lanetin üzerlerinden eksilmesin.
Učini da srca im otvrdnu, udari ih prokletstvom svojim.
3.0052380561829s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?