Bunu tüm Dünya'ya duyurmak bir milli güvenlik ihlali olur.
Objava toga svima predstavlja povredu državne sigurnosti.
Tüm enerjimi bu soruşturmaya harcamak için Milli Güvenlik Danışmanlığından istifa ettim.
Dao sam otkaz na mjesto Savjetnika za sigurnost da bih se potpuno posvetio istrazi.
Milli Gelirler İdaresi TA'e izin veriyor.
Ministarstvo financija se ne žali na TA, u redu je.
Milli muhafız ya da SWAT ekibi göndermeleri gerek çünkü ben hiçbir yere gitmiyorum.
Trenat će im jebeni SWAT tim jer ne idem nigdje!
Ben polis şefiyim, milli şef değil.
Ja sam šef policije, ne šef ljudi.
Pekiyi, Başkan milli hazinemizi neyin uğruna iflas ettirmeyi ümit ediyordu?
A zašto je predsednik hteo bankrotirati našu državu?
Şimdi de rap gurubumuz "Cat Boyz" milli marşı söyleyecek.
A sada će naša grupa "Cat boys" otpjevati nacionalnu himnu.
Lazarey'in ölümü Mutabakat'a bağlandığı için, Milli Güvenlik bu cinayeti araştırıyor.
Lazareyevo je ubojstvo povezano sa Zavjetom. VNS provodi istragu. Misliš da ne znaju?
87223 sayılı tüzüğe göre, milli futbol takımını çalıştıran herkes Çin bitkilerini tanımak zorundadır.
Na osnovu člana statuta 87223, svaki trener nacionalnog nogometnog tima mora imati znanja o kineskim biljkama.
Milli ağaçlandırma programı sayesinde ormanların %65'ini kurtardılar.
Zahvaljujući nacionalnom programu pošumljavanja, One još jednom pokrivaju 65% zemlje.
Bu vesileyle şu anda itibaren milli seferberlik ilan ediyorum ve tüm yedek subayların hazırda bulunmasını emrediyorum.
'Stoga proglašavam da totalna mobilizacija 'sada stupa na snagu, 'i da se svi rezervni oficiri odmah jave.
Hoover da milli güvenlik tehdidi olduğunu düşünürdü.
Hoover je mislio da je prijetnja za nacionalnu sigurnost.
Milli Muhabere Sistemi'nin sana verdiği kimlik uygun değil, kimse değilsin bu da ismi benim sana koyacağım anlamına gelir.
Dokumenti koje ti je dao NCS nisu prošli, pa si nitko. To znači da ti ja mogu dati ime.
Görünüşe göre Ordonez ABD'ye göç etmeden önce 2000-2005 yılları arasında Küba Milli Takımı'nda oynuyormuş.
Ordonez je igrao u reprezentaciji Kube od 2000. do 2005. kada je pobjegao u Ameriku.
Güvenliğin sorun çıkarmayacak yoksa Milli Gelirler İdaresi ve FBI bunu görür.
Tvoje osiguranje će igrati lijepo, ili će porezna i FBI vidjeti ovo.
Milli Güvenlik ve Sınır Devriyesi'nden saat başı rapor istiyorum.
I hoću svakog sata primati izvještaje Domovinske sigurnosti i graničara.
Pek çok insan bol maaşlı işlerinden istifa ederek Milli Hareket'e katıldı.
Mnogo je ljudi dalo ostavke na dobro plaćenim poslovima i prešlo u Nacionalni pokret.
Ve bu sıfır açlık programı gayrisafi milli hasılanın (GSMH) yüzde 5'ine mal oluyor ve birçok insanı açlık ve yoksulluktan kurtarıyor.
Program nulte stope gladi stoji 0, 5 posto BDP-a, a spasio je više milijuna ljudi od gladi i siromaštva.
temel olarak GSMH'nin... kisi basina dusen, 2 oran vardir. kisi basina dusen gayri safi milli hasila, ortalama gelirden soz ediyoruz.
U osnovi, radi se o dva omjera BDP-a po stanovniku, bruto domaći proizvod po stanovniku, dakle, prosječna primanja.
Londra'nın güneyinde bulunan Milli Eğitim Bakanı kendisini bu projenin büyük bir hayranı olduğunu belirtti.
Ministar obrazovanja na jugu u Londonu opisao se kao "veliki fan".
Bu, size, ortalama yaşam süresiyle brüt milli gelirin ilişkisini gösteriyor -- nasıl zengin ülkelerin ortalama değerlerde olduğunu.
Ovo pokazuje očekivani životni vijek u usporedbi sa bruto nacionalnim dohotkom -- koliko su zemlje u prosjeku bogate.
Fakat sağlık ve sosyal problemleri gösteren aynı indeksin kişi başına GSMH, brüt milli gelirle olan ilişkisine bakarsanız, ortada hiçbir şey yok, bir korelasyon yok artık.
Ali ukoliko pogledate u taj isti pokazatelj zdravstvenih i socijalnih problema u odnosu s BNP-om po glavi stanovnika, bruto domaćim proizvodom, nema ništa, nikakve korelacije.
Fakat gene, eğer bu çocuk esenliği ölçüsünün kişi başına milli gelirle olan ilişkisine bakarsanız bir ilişki yok, bir ilişki olduğuna dair bir iz yok.
Ali opet, pogledate li tu mjeru o dobrobiti djece, u povezanosti s nacionalnim dohotkom po glavi stanovnika, nema povezanosti, nema sugestije o povezanosti.
Toplumlarımızın ortalama esenlik düzeyleri, artık milli gelire ve ekonomik büyümeye bağlı değil.
Prosječno blagostanje naših društava više ne ovisi o nacionalnom dohotku i ekonomskom rastu.
Arkada görünen inekler babamın ve ineklerin de arkasında Nairobi Milli parkı bulunuyor.
Ovo su krave mog oca u pozadini, a iza krava je Nacionalni park Nairobi.
Nairobi Milli Parkının güneyinde çit yoktur. Bu, zebralar gibi vahşi hayvanların parkın dışına serbestçe göç edebileceği anlamına gelir.
NP Nairobi na jugu većinom nije ograđen što znači da divlje životinje kao što su zebre slobodno izlaze iz parka.
Çin modelinde insanların sözüne olanak veren, aslen, yanlış olarak tanımladığınız milli iradeyi tanımlayan mekanizm nedir?
Gdje je mehanizam u kineskom modelu koji omogućuje ljudima da kažu, zapravo, državni interesi kako ste ih definirali su pogrešni?
Bu masraflar milli bütçenin büyük bir kısmını oluşturuyor.
To je velik dio državnih proračuna.
Sosyal Gelişim Endeksi bunu hesaplamamıza yardımcı olabilir çünkü fark etmiş olabileceğiniz gibi endekste hiçbir ekonomik gösterge yok; Sosyal Gelişim Endeksinde gayrı safi milli hasıla ya da ekonomik gelişme yok.
Indeks društvenog napretka nam može pomoći da to izračunamo, jer, kao što ste mogli uočiti, tu nema nikakvih ekonomskih pokazatelja; nema BDP-a ni ekonomskog rasta u modelu Indeksa društvenog napretka.
Ve yatay eksende de kişi başına düşen gayri safi milli hasıla.
A na vodoravnoj osi označen je BDP po glavi stanovnika.
Fakat zenginleştikçe, gayri safi milli hasıladaki her bir dolarlık artış sosyal gelişime daha az katkı sağlıyor.
Međutim, kako postajemo bogatiji svaki dodatan dolar BDP-a nam kupuje sve manje i manje društvenog napretka.
Sosyal gelişim puanımız 61 ve kişi başına düşen gayri safi milli hasılamız da 14.000$
Rezultat društvenog napretka nam je 61, dok je BDP per capita 14000 dolara.
Şimdi buradayız, kişi başına 14.000$ gayri safi milli hasıla.
metu Globalnih ciljeva. Dakle, danas se nalazimo ovdje, BDP od 14000 dolara po glavi stanovnika.
Örneğin, burada olanlardan bazılarınız belki hatırlar, Haziran 1958'de, Milli Sivil Savunma Tatbikatı'nda, o gün on milyonlarca insan 78 ayrı kentte yeraltına girdi.
Na primjer, neki ovdje će se sjetiti ovog dana, lipanj 1958., "Vježba Nacionalne građanske obrane, " gdje su deseci milijuna osoba u 78 gradova otišli u podzemlje.
Ama değildi, Kanadalılar yeni milli sloganları olarak --şaka yapmıyorum-- "Şartlar el verdiği kadar Kanadalı."
Ali ne, Kanađani su za svoj novi nacionalni slogan odabrali, ne šalim se, "Kanadski koliko je moguće, obzirom na okolnosti."
Ve 1972'de bu ulus, denizdeki karşılığını kurmaya başladı: Milli Deniz Koruma Alanları.
I, 1972. SAD su započele uspostavljati sustav parkova na moru, nacionalna utočišta na moru.
Son üç yıl içinde, örneğin ABD 880, 000 kilometrekare okyanus alanını milli servet olarak koruma altına aldı.
U posljednje tri godine, na primjer, SAD je zaštitila 880.000 četvornih kilometara oceana kao nacionalne spomenike.
Danimarka'da, Danimarka Domuz Üretimi Milli Komitesi, dişi domuzların yapay döllenmesi sırasında cinsel olarak uyarılması halinde, yavrulama sırasında yüzde altılık bir artış olduğunu keşfettiler.
U Danskoj, Danski nacionalni komitet za proizvodnju svinja je otkrio da ako se krmače seksualno stimuliraju dok ih se umjetno oplođuje, očekuje se 6% povećanje broja odojaka.
Hatta mağduru olan ülkelerde her yıl gayri safi milli hasıladan aldığı yüzdeyi yükseltmeye neden olabiliyor.
To bi moglo koštati i do jednog postotnog poena BDP-a svake godine za zahvaćene narode.
Ama gerçekten de MİLLİ EGEMENLİK Japonya'ya iyi geliyor.
Nacionalni suverenitet je bio jako dobar za Japan.
Her yıl 10 vergi mükellefinden birine IRS (Milli Vergi Bürosu)'ten bir uyarı geliyor.
Svake godine, svaki deseti porezni obveznik primi obavijest od Porezne službe.
aynı oranda harcama yapılıyor. Milli hasıla içinden yaklaşık 1000'de 6 oranında pay ayrılıyor.
I&R ukupno u ekonomiji javno financirani, čine oko 0.6 posto BDP-a.
Şunu söyledi: neden bu konuya bu kadar bağımlıyız ve neden gayri safi milli hasılata bu kadar odaklanıyoruz?
Rekao je slijedeće: Rekao je, "Zašto smo opsjednuti i fokusirani s bruto domaćim proizvodom?
Neden şununla daha fazla ilgilenmiyoruz gayri safi milli mutluluk?
Zašto ne brinemo više o bruto nacionalnoj sreći?"
Yani, aslında, kral bizden şunu dikkate almamızı istiyordu başarı için alternatif bir tanım daha sonra şu şekilde bilinecek olan bir tanım GSMM, ya da gayfi safi milli mutluluk
Sada, u biti, kralj nas je pitao da razmotrimo alternativnu definiciju uspjeha, koja je kasnije postala poznatom kao BNS, ili bruto nacionalna sreća.
Bu grafikte dairelerin boyutu nüfusu buyuklugunu gosterir Grafikte daha yüksekte olmak kisi basına milli gelirin daha yuksek olduğu anlamına gelir.
Veličina mjehura u ovom grafu predstavlja veličinu populacije. Dok razina grafa predstavlja BDP po stanovniku.
Ancak 1968 ile birlikte, Robert Kennedy isimli hayalci adam sonu kotu olacak baskanlik kampanyasinin basinda, simdiye dek gayrisafi milli hasilaya yonelik yapilmis en akici elestiriyi getirdi.
Ali 1968., vizionar, Robert Kennedy, započeo je svoju nesretnu predsjedničku kampanju, davši najelokventniju dekonstrukciju bruto nacionalnog proizvoda koja je ikada postojala.
Konusmasini ise soyle bitirdi: "Gayrisafi milli hasila yasami degerli kilanlar disindaki her seyi olcer."
I završio je svoj govor s frazom, kako, "Bruto nacionalni proizvod mjeri sve osim onoga što čini život vrijednim življenja."
1.2955160140991s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Objava toga svima predstavlja povredu državne sigurnosti. 