Irina bana devamlı Moskova Merkez'de üst kattaki herkesin manyak gibi kendi kendilerine güldükleri söylerdi.
Irina mi je stalno pričala kako se u Moskovskom Centru svi na katu valjaju od smijeha.
Sen manyak bir piçsin değil mi?
Ti si jedan bolesni gad, je li?
Evet, sen manyak herifin tekisin, değil mi?
O da, ti si jedan bolesni gad, zar ne?
Aynı dediğin gibi, bu adam manyak.
Kao što si i rekao, tip je munjara.
Görünüşe göre, çatlak ve manyak kadınların kollarındaydım.
Evidentno je, nalazim se u klinču ludo mudrih žena koja kidaju muda.
Çünkü Daryl naşladıktan hemen birkaç saat sonra Sherry'nin de gitmiş olması çok manyak bir tesadüf olmuş.
jer ti moram reći da je vraška podudarnost što je otišla nekoliko sati nakon bijega Daryla.
Şimdi bir manyak babasını öldürmemi istiyor.
A sada taj luđak želi da ubijem njegovog oca.
Bu kadarını taşımak için insanın manyak olması lazım.
Samo idiot bi nosio taj top po ulici tek tako.
Evet, Max birkaç manyak temizledi biraz önce, hepsi bu.
Da, Max ščepao par luđaka. To je sve.
Çıkar şu kelepçeleri Ipkiss, manyak gibi kullanıyorsun.
Skidaj mi ove lisice, voziš kao manijak.
Büyük otellerdeki gibi çarşaflar, havlular... bizim gibi kaçık, üşütük, manyak şeytanların tümüne iyi ilaçlar!
Tamo gdje imaju sjajne lijekove za nas poludjele manične vragove.
Bir grup manyak hayvanat bahçesindeki tüm hayvanları serbest bırakmış.
Ti čudaci su pustili sve životinje iz ZOO-a.
Gördüğü an sizden nefret eden manyak bir katil mi?
Je li on manijak koji te mrzi na pogled?
Üreme organı olmayan bir manyak, Rita'dan ne isteyebilir?
Što bi manijak bez reproduktivnih organa htio od Rite?
Manyak gibi davranıp, Roger'ı vuran sendin.
Pobjegao kao manijak i ubio Rogera.
Karşımızda palyaço kıyafetli bir manyak olmadığını nereden biliyoruz?
Kako znaš da nemamo posla sa nekim psihopatom u klaunovom odijelu?
Senle o final oynasaydınız manyak olurdu, değil mi?
Bilo bi ludo, zar ne? Ti i on u finalu.
Seni manyak Halkıma eziyet edebileceğini mi sanıyorsun tacizci?
Ti misliš da možeš tlačiti moj narod? Kradljivče zemlje?
Aman Tanrım, bu manyak bir şey.
O moj Bože. To je suludo.
Yani bir tür manyak, öz farkındalığı olan bir robot olamayacaksın diye mi üzülüyorsun?
Ne želiš propustiti da postaneš nekakav jezivi svjesni robot?
Hangi manyak kaynayan güneşin altında bagajda elma sosu bırakır?
Tko ostavlja kašu od jabuka na stražnjoj klupi, na vrelom suncu?
Manyak ötesi psikopatmış lan bu Marty.
To je jebeno dobar psihopat, Marty.
Kendimi senin kadar manyak göstermek için mi?
Pa da ispadnem lud kao ti?
Neyin var lan senin manyak puşt?
Koji je vrag s vama, glupani?
Bir sebepten dolayı bu manyak, boktan dünyada cezalandırılıyordum.
Koji god da je bio razlog na ovom čudnom, jebenom svijetu, JA sam taj koji je kažnjen!
Ne manyak bir haftaydı, değil mi?
A ludog tjedna, jel'? - Oh, da.
Ne yapacağımı bildiğim yazıyordu ki bu berbat bir şeydi çünkü kutuyu açtığımda bu kocaman, çıplak, patates kafayı manyak uyandı ve deliye döndü!
Uvijek je govorio da ću znati što trebam učiniti... To su bila sranja jer kad sam otvorio kutiju probudio se ovaj veliki, goli krumpiroliki luđak i pošandrcao! Nisam... pošandrcao.
Ollie, şu manyak tekrar bize saldırmadan Roger'ı kasabaya geri götür.
Ollie, vrati Rogera u grad prije no taj luđak ponovno zapuca na nas.
Beni bir kan dökme ritüeli için feda etmek isteyen bir grup manyak cadıdan korumak istiyor.
Od grupe psiho vještica koje me žele žrtvovati u ritualu krvi.
Ben, manyak gibi kilisenin tavan arasında yaşamını sürdüren 16 yaşında bir cadıyım.
Ja sam 16-godišnja vještica koja živi na tavanu crkve kao neki čudak.
Kaderimi kabullenseydim annem gibi Vegas'ta içki dağıtan bir garson olur ve kapüşonlu bir manyak bana bir bilgi işlemci kızından çok daha fazlası olabileceğimi söylediğinde inanmazdım.
Da sam se pomirila sa životom, sad bih konobarila u Vegasu kao moja mama. I nikad ne bih povjerovala nekom luđaku u kapuljači koji kaže da mogu biti više od puke informatičarke.
Bir manyak için çirkin sayılmaz, tabii eğer kızıl saçlı cadalozları beğeniyorsan.
Pa, nije ružna za luđakinju, pogotovo ako se ložiš na crvenokose oštrokonđe.
Bay Griswold'a go-kart'ımızın ne manyak olduğunu söylesene.
Reci gospodinu Griswoldu kako nam je go kart carski.
Hapiste ölmek, o manyak tarafından idam edilmek mi istiyorsun?
Zelite Ii skončati u zatvoru? Da vas smakne taj manijak?
"Serbestçe dolaşan bir manyak olduğundan ne iyi etmiş de beni düşünmüşsün."
To je veoma pažljivo od tebe, s obzirom da je manijak na slobodi."
Stephanie, bu adamın manyak olmadığını bile farzetsek, ki öyle, hala sebebini anlayamıyorum.
Znaš, Stephanie, čak i da on nije takav krajnji luđak, što je, svejedno ne bih shvaćao razlog.
Senin de ailende cinayete meyilli bir manyak var yani nereden geldiğimi biliyorsun.
Pa, hej, imate ubilacki manijak u obitelji previše, tako da znate gdje sam dolazi iz.
2010 eylülünde New York Times'ta yazılmış bir makalenin başlığı "Yeteri Kadar Manyak"
I bio je članak napisan u New York Timesu, u rujnu 2010.godine, koji je glasio: "Jednostavno dovoljno maničan."
Ve Nathaniel'in manyak öfkesi, bir anlayışa ve sessiz bir merak ve zerâfete dönüşmüştü.
I Nathanielov bijes se pretvorio u razumijevanje, tihu znatiželju i milost.
2.4671199321747s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?