Buraya geldiğinden beri benimle kedi ve fare oyunu oynuyorsun.
Cleary, to je iznenadno. Igraš se mačke i miša sa mnom otkad si došao.
Pekâlâ, Yavru Kedi bu çok uygunsuz görünüyor ve...
Zovi me mačkica. Dobro, mačkice. To je na granici nepodobnog.
İtfaiyeciler kedi olalı ilk defa fare tutmuş oldu böylece.
Vatrogasci spasili macu po prvi put u povijesti vatrogastva.
Teneke bir çatı üstündeki kedi gibi hissediyorum.
Osećam se kao mačka na usijanom, limenom krovu.
Çin'den gelen iki adam,...ikisi de Şanslı Kedi dükkânını ziyaret etti.
Dva čovjeka putuju iz Kine, i obojica idu pravo u Lucky Cat Emporium.
Ona sadece bir şanslı kedi almalıydı.
Trebao joj je kupiti sretnu mačku.
Kedi boyunda üç ejderha ve bir şarlatanın dostluğu seni kral yapmaz.
Tri zmaja veličine mačke i savez s varalicom te neće učiniti kraljem.
O şeyin kedi çişi gibi koktuğunu söylemediniz bana.
Niste mi rekli da ovo smrdi na mačje pišalo.
Sen benim amirim değilsin Çizmeli Kedi.
Ti nisi moj šef, Mače u Čizmama.
Bir keresinde bir kedi girmişti ama güvenlik kediyi öldürdü.
Doduše, jednom je mačka ušla, ali ju je čuvar šokerom.
Ayrıca bu sona erdiğinde, bir kedi yavrusu gibi güçsüz olacak.
Povrh toga, bit će slabašan kao djevojčica nakon svega.
Ben iki ölü kedi ve bir ölü kadın arasında bir bağlantı göremiyorum.
Ti znaš, da ja ne vidim vezu, između dvije mrtve mačke i ubijene žene.
Öldürücü şeylerle birlikte bir kutuya kapatılan bir kedi vardır.
Postoji mačka zarobljena u kutiji s nešto smrtonosno.
Yüzde 50 ihtimalle kedi öldürülmüştür ama kutuyu açana kadar bunu bilmene imkân yoktur.
Postoji 50% šanse mačka je ubijen, ali dok ne otvori kutiju, ne postoji način da se zna jedan ili drugi način.
Kedi kumunu temizledikten sonra gözlerini yıkamadın mı?
Obrisala si oko nakon čišćenja mačjeg sanduka?
Yine de kedi sever kadını seçmişsiniz.
Svejedno ste mi dali gospođu s mačkama.
Susan kedi sever kadın imajın ortama uymayacaktır.
Izgled gospođe s mačkama nije prikladan.
Gerçek okyanuslar, gerçek ağaçlar, gerçek kedi, köpekler.
Stvarno postoje oceani, postoji drveće, postoje mačke.
Ben köpekleri daha çok severim ama hiçbir kedi bunu hak etmiyor.
Ja sam više od psa čovjeku osobno, ali ne Mačka zaslužuje to.
Benden de bir kedi katilini bulmamı istiyorsun.
A ono što želite je za mene pronaći mačka ubojicu.
Bak, zamanını kahrolası bir kedi için harcayacak çok fazla insan tanımıyorum.
Gledaj, nemam dovoljno ljudi proći kroz stotine sati lupetati preko jebene mačke.
Bilgilerini gönderdiğiniz kişinin telefon numarasını bulurum ve onu kedi katili olarak suçladığınızı söylerim.
Ja mogu dobiti telefonski broj osobe kome ste poslali te dokumente, i ja mogu mu reći da ga je optužio da bude mačka ubojica.
İçeride kimin kedi kumuna sıçtım peki?
U čiji sam se pijesak onda posrao?
Birkaç neslin ardından son ejderhalar anca kedi kadardı.
Par generacija kasnije, posljednji zmajevi nisu bili veći od mačke.
Tavşanın (hare) kendisi-- bir kedi değil, köpek değil-- neden bir tavşan (hare)?
Zec sam po sebi, životinja -- ne mačka, ne pas, zec -- zašto zec?
Koko bir defasında evcil kedi yavrusunu bir lavabo'yu duvardan sökmekle suçlamıştı.
Koko je jednom optužila svoju mačku za kidanje umivaonika iz zida.
Kedi bağırsağı nasıl bir şey bilmiyorum ama sert bir şey olduğunu farz edelim.
Ne znam što je mačje crijevo, ali pretpostavimo da je zastrašujuće.
Joanne Webster gibi bilim insanları bir sıçanın ya da farenin içine girdiğinde Toxo'nun bir kemirgeni nasıl kedi-bulucu füze haline getirdiğini göstermiştir.
I znanstvenici kao što je Joanne Webster pokazali su nam da ako se Toxo nastani u mišu ili štakoru, on pretvori glodavca u raketu koja traži mačke.
Bana: "Görünüşe göre Birleşik Devletler'de iş kalmamış çünkü kafalarından iş uyduruyorlar; kedi psikologu, köpeklere fısıldayan adam, kasırga avcıları."
Rekao mi je, „Čini mi se da je SAD ostao bez poslova, jer su počeli izmišljati neke nove: psiholog za mačke, šaptač psima, lovac na tornado.“
Eğer bir kedi büyüklüğünde olsaydı, gezegenimizdeki en tehlikeli şey olurdu.
Kad bi bila veličine mačke, bila bi najopasnija stvar na planetu.
Mesela, "köpek" ve "kedi" kelimelerinin bir arada olmasını, fakat "greyfurt" ve "algoritma" kelimelerinin uzak olmasını istersiniz.
Na primjer, želite da riječi "pas" i "mačka" budu vrlo blizu, no da riječi "grejp" i "logaritam" budu jako daleko.
Örneğin, "Şapkadaki Kedi" eminim hepimizin sık sık okuduğu bir kitap tıpkı "Moby Dick" gibi.
Primjerice, "Mačak u šeširu se vraća, " knjiga kojoj se sigurno mnogi od nas često vraćaju, kao i romanu "Moby Dick."
Bir gün Oakland ormanında yürüyüş yaparken, kızım derenin içinde, içi kedi kumu dolu plastik bir leğen fark etti.
Planinarili smo šumama Oaklanda, kada je moja kćer u potoku primjetila plastičnu posudu s mačjim izmetom.
Bana doğru gelen kedi ve köpekler görüyorum.
Vidim mačke i pse koji hodaju prema meni.
Ama şanssızlık bu ya, youtube'da bir sürü çiftleşen kedi videosu var.
I nažalost, na Youtube-u postoji mnogo videa s parenjem mačaka.
Acımasızlık.. Farkındaydım ki her sene et ihtiyacı için, 10 milyon hayvanı fabrikasyon çiftlik ortamında yetiştiriyoruz, ve de, riyakarca bir durum ki, bunu kendi kedi, köpek ve diğer evcil hayvanlarımız için düşünemeyiz bile.
Okrutnost, znao sam kako se 10 milijardi životinja uzgaja zbog mesa, one odrastaju u tvorničkim uvjetima koje mi, licemjerno, ne bismo ni razmotrili za naše mačke, pse i druge ljubimce.
1.070652961731s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Mislim da je izgledala baš kao onaj komad krzna. 