Prijevod od "işe" na Hrvatski


Kako koristiti "işe" u rečenici:

Bağırsaklarını kurşunla doldurmadan önce o çirkin, sarı işe yaramaz kıçını evimden çıkarman için sana on saniye vereceğim.
DOK IZBROJIM DO 10 BOLJE DA TVOJA GADNA, ŽUTOKLJUNAČKA FACA NESTANE SA MOG POSJEDA INAČE ĆU TE NAPUNITI OLOVOM.
Eğer biri bunu bulursa bu demektir ki planım işe yaramadı ve ben çoktan öldüm.
Ako... itko pronađe ovo pismo... znači da moj plan nije uspio...... i da sam već mrtav.
Ya işe yarar bir haber bulursun ya da işin biter dedi.
Ili ću pronaći trag do tih premlaćivanja, ili sam, u osnovi, završila.
Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm.
Žao mi je što sam te uvukao u ovo.
Peki sen bu işe nasıl bulaştın?
Kako si se ti povezao sa njim?
Ama bu süre zarfında çok fazla şeyi koyuverirsen bir işe yaramayacak.
A ako si usput izgubio previše, to neće uspjeti.
Seni neden işe aldım biliyor musun?
Znaš li zašto sam te zaposlio?
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum ama işe yaramayacak.
Znam što pokušavaš učiniti, a to ne ide na posao.
Fakat eski haline döndüğünde işe yarayacak.
ALI USPJET ĆE NA MUŠKARCU KAKAV JE NEKOĆ BIO.
Seni bu işe soktuğum için üzgünüm.
Vidi, žao mi je što sam te uvukao u sve ovo.
Seni bu işe karıştırdığım için üzgünüm.
Žao mi je što ste upleteni.
Seni bu işe bulaştırdığım için çok üzgünüm.
Žao mi je što sam te upleo u ovo.
Seni bu işe o mu soktu?
Je li te ona nagovorila na ovo?
İşe yarar bir şey söyledi mi?
Da li vam je rekla nešto korisno?
Bunun gerçekten işe yarayacağını mı düşünüyorsun?
Misliš da će ovo stvarno uspjeti?
Bunun gerçekten işe yarayacağını düşünüyor musun?
Zbilja misliš da će ovo uspjeti? -Rowena je rekla da bi moglo.
Bu işe bulaşmak istediğinden emin misin?
Sigurno se želiš petljati u to?
İşe yarar bir şey çıktı mı?
Ima li što korisno u blogu?
Bu işe karışmak istediğine emin misin?
Sigurna si da je ovo u redu?
Bu işe o kadar da ihtiyacım yok.
Ovaj posao mi zapravo ne treba.
İşe bir de iyi tarafından bak.
Gledaj to sa vedrije strane, barem nisi hemofiličar.
Elinde işe yarar suçlamalar olduğuna ve işbirliği yapacağına emin olmak istiyorlar.
Žele potvrditi da imaš bitne inkiminirajuće informacije i da ćeš biti vjerodostojan svijedok.
Ne zaman işe yarayacağı belli olmaz.
Ne znaš kad će ti opet zatrebati.
İşe koyulsam iyi olur o zaman.
Tako je. Pa, onda je bolje da zasučem rukave.
Bunun gerçekten işe yarayacağını mı düşündün?
Mislili ste da će to uspjeti?
Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
Izvini što sam te uvukla u ovo.
Seni bu işe karıştırdığım için özür dilerim.
Oprosti što sam te umiješala u ovo.
Sence bu gerçekten işe yarayacak mı?
Ti stvarno... Ozbiljno misliš da će ovo upaliti?
İşe yarar bir şey var mı?
Vrijedi li? Govori li šta dobro?
Seni bu işe o mu bulaştırdı?
Jel te ona na ovo nagovorila?
Stephen nasıl bir işe bulaştığını bilmiyorsun.
Stephen, vi nemate pojma ¹to ste uzimajuæi u sebe.
İnan bana bu işe karışmak istemezsin.
Vjeruj mi, ne želiš da se uključe u ovu.
Sabah işe gitmek için erken kalkan insanlar var.
Ima ovdje i ljudi koji sutra ustaju rano za posao.
Burada işe yarar bir şey yok.
Jer ovdje nema ničega što nam može pomoći.
Tanrı'nın güneşi altındaki her şey, bir işe yarar.
Sve pod Božjim suncem je dobro za nešto.
Bu işe bir son vermek istiyorum.
Spremna sam da tome dođe kraj.
Seni bu işe karıştırdığım için çok üzgünüm.
Žao mi je što sam te uvukla u ovo.
Ama buna rağmen, diğer 25 öğretmen ile beraber British Council tarafından işe alındım.
No ipak, bila sam regrutirana od strane British Councila zajedno s oko 25 drugih nastavnika.
Bütün ilaçları denediniz. Hiçbiri işe yaramadı.
Svi ti silni lijekovi, ništa ne funkcionira.
2.0734028816223s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?