Prijevod od "hazır" na Hrvatski


Kako koristiti "hazır" u rečenici:

Havabükme yeteneklerinin müthiş olmasına rağmen, herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenecek çok şeyi var.
Iako su njegove sposobnosti kontroliranja zraka odlične, mora još puno učiti da bi mogao spasiti bilo koga.
Cactus 1549, hazır edebilirsek pist 1-3'e inmek ister misiniz?
Cactus 1549, ako je dostupna, biste li pokušali sletjeti na pistu 1-3?
Bu gece için her şey hazır mı?
Pa, je li sve spremno za večeras?
Hazır kalmaya karar vermişken, ağabeyine göre nasılmış karşılaştıralım.
Pošto je odlučila ostati, da je usporedimo sa bratom.
Başarılı bir iniş yapabilmem için bunu hazır etmeye 9 günün var.
Imamo devet dana da se spremimo da bih mogla preživjeti pad.
Onunla konuşmak için hazır olduğunuzu umuyor.
On se nada da će se spremni razgovarati s njim.
Bunun için hazır olduğuna emin misin?
Zabavno! Jesi sigurna da si spremna za to?
Alex benimle gitmek için hayatını feda etmeye hazır.
Alex je spremna da se odrekne svog života da bi pošla sa mnom.
Ben hazır mıyım, onu da bilmiyorum.
Ne znam jesam li i ja.
Şeytan ile anlaşma yapmaya hazır mısın?
Bi li htio sklopiti dogovor s vragom?
Önem arz eden biri olmaya hazır mısın Brian?
Pa, Brian, li spremni postati netko tko je važno?
O gün geldiğinde ben hazır olacağım.
Kad taj dan dođe, bit ću spremna.
Hazır olun ya da olmayın, geliyorum.
Skrili se ili ne, evo me.
Yarın için her şey hazır mı?
Jeste li svi spremni za sutra?
Birkaç saat sonra adamotu iksiri hazır olacak ve taşlaşmış herkes eski haline dönecek.
Napitak od mandragore uskoro će biti spreman...... isviokamenjenibit ćedobro.
Bu almaya hazır olduğum bir risk.
To je rizik koji sam spremna preuzeti.
Hazır ol ya da olma, geliyorum.
Spremni ili ne, ovdje sam došao.
Bu robotlar ne zamana hazır olacak?
Za koliko vremena će trutovi biti spremni?
Hayatımda hiç bu kadar hazır olmamıştım.
Nikad nisam bio spremniji u mom jebenom životu.
Yeni iniş pisti tahsisine hazır olun.
Imamo novi plan za vaše sletanje.
Fahişeyi damgalamak için her şey hazır.
Sve je spremno za obilježavanje kurve. Ne, molim vas!
Her şeyin hazır olması ne kadar sürer?
Koliko još dok sve ne postaviš?
Hakang sırtı boyunca saldırı için hazır bulun.
Uzduž grebena Hakang... priprema za napad.
Sen de aynısını yapmaya hazır olmalısın.
Bolje da i ti budeš spremna učiniti isto.
Yemek bir saat içinde hazır olur.
Večera će biti za sat vremena.
Aradığın türden bir bağlılığa hazır olduğumdan emin değilim.
Nisam siguran da sam spreman na predanost kakvu ti tražiš.
Şiddet konusunda ifade vermeye hazır mısın?
I svjedočit ćeš o nasilju? -Da.
Uyum sağlamaya hazır mısın Ajan 33?
Da li si spremna da se povinuješ?
Bunu yapmaya hazır olduğundan emin misin?
Jesi li sigurna da si spremna?
Bunu yapmaya hazır olduğuna emin misin?
Jeste li sigurni da ste na ovo?
Önem arz eden biri olmaya hazır mısın?
Jeste li spremni postati nekoga tko je bitno?
Bir kez daha denemeye hazır mısın?
Dakle, jeste li spremni probati ovaj opet?
Gemim hazır olduğunda sana haber yollayacağım.
Kada brod bude spreman, pozvati ću te.
BG: Büyük çapta bir atılım için hazır mı bu proje?
BG: Je li ovo spremno za aktivno korištenje?
Her ikisi de geçerli, et yiyin ya da vejetaryen olun, zannederim ki henüz tam olarak hazır değildim.
Bilo je ili si mesožder, ili si vegetarijanac. Pretpostavljam kako ja jednostavno nisam bio spreman.
‹‹Sonra kölelerine şöyle dedi: ‹Düğün şöleni hazır, ama çağırdıklarım buna layık değilmiş.
"Tada kaže slugama: 'Svadba je, evo, pripravljena ali uzvanici ne bijahu dostojni.
İsa, kalabalığın arasında sıkışıp kalmamak için öğrencilerine bir kayık hazır bulundurmalarını söyledi.
Stoga reče učenicima neka mu se zbog mnoštva pripravi lađica da ga ne bi zgnjeli.
‹‹Kuşaklarınız belinizde bağlı ve kandilleriniz yanar durumda hazır olun.
"Neka vam bokovi budu opasani i svjetiljke upaljene,
‹‹Sizler, ‹Ekinleri biçmeye daha dört ay var› demiyor musunuz? İşte, size söylüyorum, başınızı kaldırıp tarlalara bakın. Ekinler sararmış, biçilmeye hazır!
Ne govorite li vi: 'Još četiri mjeseca i evo žetve?' Gle, kažem vam, podignite oči svoje i pogledajte polja: već se bjelasaju za žetvu.
Bunun gibi, kişi de kendini bayağı işlerden arıtırsa, onurlu amaçlara uygun, kutsal kılınmış, efendisine yararlı, her iyi işe hazır bir kap olur.
Očisti li se dakle tko od toga, bit će posuda časna, posvećena, korisna Gospodaru, za svako dobro djelo prikladna.
Yöneticilerle yönetimlere bağlı olmaları, söz dinlemeleri ve iyi olan her şeyi yapmaya hazır olmaları gerektiğini imanlılara anımsat.
Podsjećaj ih da se podlažu poglavarstvima, vlastima, da slušaju, da budu spremni na svako dobro djelo,
Zaman sona ererken açığa çıkarılmaya hazır olan kurtuluşa kavuşasınız diye iman sayesinde Tanrının gücüyle korunuyorsunuz.
vas koje snaga Božja po vjeri čuva za spasenje, spremno da se objavi u posljednje vrijeme.
1.9507172107697s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?