Prijevod od "görüşüyorum" na Hrvatski


Kako koristiti "görüşüyorum" u rečenici:

Ama ben Volker ve diğer krallarla görüşüyorum.
Ali pregovaram s Volkerom i ostalim kraljevima.
Um... bunun hakkında bir Budist ile görüşüyorum.
Um... Idem kod Budiste zbog toga.
Ben dedektif Callo, Seattle Polisi, kiminle görüşüyorum?
Detektiv Callo, policija L.A. S kim razgovoram?
Dadılarla görüşüyorum o yüzden kontrat şartlarımı yeniden masaya yatıracağım.
Razgovarala sam sa dadiljama, produžiti ću svoj ugovor.
Detroit Emniyeti'nden Müfettiş Todd'la mı görüşüyorum?
Je li to inspektor Todd iz Detroitske policije?
Sevdiğim bir işim var, biriyle görüşüyorum hoş biriyle, espri anlayışı iyi.
Imam posao koji volim, viđam se sa nekim... fin čovjek, sa smislom za humor.
Bud'la görüşüyorum çünkü iyi taraflarını saklamıyor.
Viđam Buda jer ne zna sakriti dobro u sebi.
Bud'la görüşüyorum çünkü Lynn'i görüyor para için yatan bir Lake taklidini değil.
Viđam Buda jer se uz njega osjećam kao Lynn Bracken a ne neka Veronica Lake koja se jebe za novac.
Bud'la görüşüyorum çünkü kim olduğunu saklayamıyor.
Viđam Buda jer on ne zna skrivati samog sebe.
Bud'la senden farklı olduğu her şey için görüşüyorum.
Viđam Buda zbog svega onog po čemu se razlikuje od vas.
Bazı firmalarla görüşüyorum başka firmalar da var.
Dao sam ponude nekim drugim firmama.
En kötü tarafı, hala en iyi arkadaşı ile görüşüyorum.
Gadno je što hodam s njegovim prijateljem.
Lex le tekrar görüşüyorum çünkü gerçeği bulmak istiyor ondan kaçmayı değil.
Obratila sam se Lexu jer je on htio saznati istinu a ne izbjegavati je.
Hemen işe koyulmak istiyorum, ünite şefleriyle görüşüyorum.
Brzo počinjem, pa se sastajem sa šefovima odsjeka.
Yeni biriyle görüşüyorum desem saat başına mı, sevişme başına mı para aldığı soruyorsun.
Viđam nekoga novog, ti pitaš plaćam li je po satu ili po usluzi.
Artık ona bir ilgim kalmadı ama hâlâ onunla görüşüyorum çünkü bir gün CIA'nin ziyaretime geleceğini biliyorum.
Ne zanima me više, ali još uvijek razgovaram s njim jer znam jednoga dana CIA će doći do moje kuće.
Tıbbi malzemeler satan bir şirketle görüşüyorum ama çok pahalı.
Kontaktirala sam sa RMS dostavljačem opreme da ih nabavim ali previše je skupo.
Antwon'la görüşüyorum ve şu an bana ihtiyacı var.
Viđala sam se s Antwonom, i treba me sada.
Bölgedeki tüm çiftlik sahipleri ile görüşüyorum.
Govorim svim rančerima na ovom području.
New Orleans Polis Departmanı'ndan memur Fisher'la mı görüşüyorum?
Da li je to pozornik Fisher iz policije New Orleansa?
Hergün ticari imtiyazlar isteyen Neimoidia'lılarla holonette görüşüyorum. Fakat hiç ilerleme kaydedemiyorum.
Ja sam na holonetu sa Neimoidians-ima svaki dan, tražeći zamjensku koncesiju, ali nikako da napravim nekakav pomak.
Alo, Anthony Cooper ile mi görüşüyorum?
Je li to Anthony Cooper? Zdravo gosp.
"Penny ile görüşüyorum." derken neyi kastettin?
Kada kažeš "viđam se sa Penny", što to točno znači?
Eskiden komşum Penny ile cinsel birleşme yaşayan Zack Johnson ile mi görüşüyorum?
Je li to Zack Johnson koji je imao snošaje s mojom susjedom Penny?
Aslında Buddy'le sık sık görüşüyorum denebilir.
Zapravo... dosta sam se viđala s Buddyjem. - Oh.
9. karayolunda kaçak işçileri becermeye meraklı şişko i.neyle mi görüşüyorum?
Zar Pete nije izbjegli Meksikanac koji je dobio ono što je zaslužio?
Alo, evet, Bay Miller ile mi görüşüyorum?
Halo. Da li je to g. Miler?
Hayır, ben babamla özel olarak görüşüyorum.
Ne, ja provodim vrijeme s njim.
İkinci Ed Du Bois ile mi görüşüyorum?
JE LI TO ED DU BOIS DRUGI?
Ben biriyle görüşüyorum, ve Byron hayatına devam etti.
Viđam nekoga sada, a Bajron se preselio.
Bir adamla görüşüyorum ama adamda espri anlayışı yok.
Izlazim s ovim tipom... nema smisla za humor. Kap koja prelijeva čašu.
Hazır burdayken birkaç genç şefle görüşüyorum.
Sastat ću se s par mladih kuhara dok sam ovdje.
Sabahtan beri evlat edinme kurumlarıyla görüşüyorum.
Cijelo jutro razgovaram s agencijama za posvajanje.
Ben onunla görüşüyorum, o benimle değil.
Vidim ga, ali on ne vidi mene.
Doktor Nash adında bir psikiyatrist ile görüşüyorum birkaç haftadır.
Posjećivala sam liječnika, dr. Nascha. Nekoliko tjedana.
Çünkü ben seninle görüşüyorum, onunla değil.
Jer sam s tobom. Ne s njime.
Afili yarış arabası'nın sürücüsü ile mi görüşüyorum?
Je li ovo Trkač jedan u zgodnom autu?
Andy, kundakçılık biriminden Teğmen Johnson'la görüşüyorum.
Andy, naći ću se s poručnikom Johnsonom iz Odjela za palež.
Nakliyatı yeniden yapması için bir simsarla görüşüyorum.
Imam drugog brokera da zamjeni tovar.
(Alkış) BC: Bir sonraki şiirin adı "Taşra" üniversitede birisiyle tanıştım, hala kendisiyle görüşüyorum.
(Pljesak) BC: Sljedeća se pjesma zove "Selo" i nastala je kad sam studirao i upoznao kolegu koji mi je i danas prijatelj.
Gerçek anlamda orada, altı kıtadan birinden olan sınıfımla ve tecrübelerden bazılarını her gün paylaştığım 70.000 öğrenciden bazılarıyla Skype üzerinden görüşüyorum.
Ovdje doslovno skajpam u učionici s jednim od šest kontinenata i oko 70, 000 studenata koje smo povezivali svakoga dana s ovim iskustvima.
Ben hâlâ on yıl önce küresel Zapatista eylemlerinde tanıştığım arkadaşlarımla görüşüyorum ve yabancılar arasındaki bağ hiç de değersiz değil.
Još viđam prijatelje koje sam upoznala u onim Zaptista-sazvanim globalnim prosvjedima prije više od 10 godina, a veze između stranaca nisu beskorisne.
1.2172000408173s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?