Prijevod od "farkındayız" na Hrvatski


Kako koristiti "farkındayız" u rečenici:

Okulumuzun iftiharı, gösteriye hazırız Biz şampiyonuz, bunun farkındayız
Školski ponos, pokažimo ga Prvaci smo i toga smo svjesni
Lutan, gezegeninizdeki pek çok ilerlemeden ve onun... hepimizin saygı duyduğu eski bir Dünya medeniyetine olan benzerliğinin farkındayız.
Lutan, svjesni smo mnogih dostignuća vašeg planeta, i jedinstvene sličnosti sa drevnom Zemaljskom kulturom koju cijenimo.
Kızgın Tanrı'nın gözünde, zavallı günahkarlar olduğumuzun farkındayız.
Bijedni smo grešnici u milosti gnjevna Boga.
Çabalarınızın farkındayız ancak sizden artık başka araştırma yapmamanızı rica etmek zorundayım.
Cijenimo vaš trud ali moram vas zamoliti da prekinete s istragom.
Mr Jordan demek istiyor ki biz bu çocuğu büyütmenin senin için ne kadar ağır bir yük olacağının farkındayız.
Jordan misli je da smo svjesni tereta... koji bi podizanje djeteta bio za tebe.
Hepimiz durumun ciddiyetinin farkındayız ve elimizi çabuk tutmalıyız.
Svi smo svjesni ozbiljnosti situacije i brzo ćemo djelovati.
Bunu kabullenmenin zor olduğunun farkındayız ama gerçeklerle yüzleşip oğlunuzun fazla ömrü kalmadığını kabul etmeniz gerekiyor.
Znam da je teško... ali morate se suočiti sa tim da vašem sinu nije ostalo mnogo vremena.
Baban ve ben, bu ikinci test için ne kadar çalıştığını farkındayız.
Tvoj otac i ja znamo koliko si napora uložila u ponovno polaganje testa. Što ako opet zabrljam?
Evet, bunun farkındayız, Bay Garner,...ama şunu kabul etmelisiniz ki, medyanın da körüklemesiyle,...halk, sigaralarınızın ölümcül hastalıklarla yakından ilişkili olduğunu düşünüyor.
Znamo to, g. Garner, ali zbog manipulacije masovnih medija javnost ima dojam da su vaše cigarete povezane s... Nekim smrtonosnim bolestima.
Dinle, Michael'a katılmıyor olabilirsin ama ikimizde farkındayız, adam işini biliyor.
Hej, slušaj, možda se ne slažeš sa Mihaelom ali i ti i ja znamo da on čini prave stvari.
Ne yapman gerektiğini biliyorum, Clay Ama ikimiz de Zobelle'in Bu kasabada yeterince hasara sebep olduğunun farkındayız.
Znam što ćeš učiniti, Clay. Ali oboje znamo da je Zobelle prouzročio dosta štete u ovom gradu.
Amcan ve ben seni rahatsız ettiğimizin farkındayız ve bilmeni istiyoruz ki değişmek için gerçekten çaba harcayacağız.
Tvoj stric i ja razumemo da smo učinili nešto da se osećaš neprijatno i želimo da znaš da ćemo se zaista potruditi da se sve to promeni.
İkimiz de Tyler'ı buraya onun için getirmediğinin farkındayız.
Oboje znamo da nisi dovela Tylera ovdje zbog njega.
Şu anda nasıl göründüğünün farkındayız ama bir görev üstündeyiz.
Shvaćam kako ovo može izgledati, ali ono što ne znaš je da smo na zadatku, u redu?
Durumunun farkındayız ve seni eve getiremeyeceğimize...
Svjesni smo vašeg položaja. I donjeli smo odluku.
Çok zor bir gün olduğunun farkındayız.
Shvaćamo da je ovo bio težak dan za vas.
Oy kullanmanın bir ayrıcalık olduğunun farkındayız tabii ama kızımın adının o oy pusulasında olması çok daha fazla anlam-
Glasanje je privilegija, ali puno više mi znaci sad kad je ime moje kceri na listicima...
Öte yandan biz gerçek görevimizin farkındayız.
Mi smo, u drugu ruku, svesni naše prave misije.
Kongre üyesinin bunu istediğinin hepimiz farkındayız ama, bunun olmasına...
Znamo da bi to kongresnica htjela, ali nećemo dopustiti da naši...
Öldürmek fiilinin farklı olduğunun hepimiz farkındayız.
Svi znamo da je ubijanje drugačije.
Yani tamamen gereksiz bir eleman ve hepimiz bunun farkındayız.
Mislim, potpuno je beskoristan dodatak i svi to znamo.
Caroline ve ben alınacak önlemlerin farkındayız.
Caroline i ja smo znamo mjere opreza.
İzlendiğimizin farkındayız, fakat umarım burada olmamızı beklemiyorlardır.
Uh, znamo da nas prate. Ali nadamo se da nas neće ovdje naći.
Yaptığınız bir şantaj, ikimiz de bunun farkındayız.
Ovo je iznuda novca, i obojica to znamo.
Kim olduğunuzu biliyoruz ve takdire şayan ününüzün gayet farkındayız.
Znamo tko ste, i svjesni smo vaš pohvalne reputacije.
Hala bir uydu telefonumuz olsa işlerin daha kolay gidebileceğinin farkındayız fakat durum böyle değil.
Svi smo svjesni da bi stvari bile lakše da još uvijek imamo onaj SAT telefon, ali to nije slučaj.
1 aydır bunun farkındayız, çünkü şunlardan birini açıklığa kavuşturduk.
Znamo to već mjesec dana, otkad smo presreli ovo.
Sayın Hakim, davayı yeniden açmak için yeterli olmadığının farkındayız.
Časni sude, znamo da to nije dovoljno za ponovno otvaranje slučaja.
Sana eskisi kadar vakit ayıramadığımızın farkındayız.
Tata i ja znamo da nismo mogli da budemo s tobom koliko i ranije.
İnanıyorum ki bunun farkındayız, ancak kendimizi bir çeşit anlatı döngüsü içinde takılıp kalıyoruz.
Vjerujem da to znamo, ali se ipak nađemo zarobljeni u nekoj vrsti narativne petlje.
Yani, açıkça, böcekler ve bitkiler arasındaki ilişkinin farkındayız.
Dakle svjesni smo, očito, veze između insekata i biljaka.
Ve eminim ki hepimiz etrafımızda bu tür şeylerin olduğunu görüyoruz ve durumun farkındayız.
Siguran sam kako je to svima nama poznato, i vidimo da se to događa.
Sanırım hepimiz dünyanın problemlerle dolu olduğunun farkındayız.
Mislim kako smo svi svjesni kako je današnji svijet pun problema.
Hepimiz, internetin, zaman kadar mekân algısını da daralttığının farkındayız.
Svi znamo da je Internet smanjio prostor jednako kao i vrijeme.
Birleşik Devletler'de, firmaların tüzel kişiler olduğu gerçeğinin farkındayız.
U Sjedinjenim državama, svjesni smo činjenice da su korporacije, pravno gledano, osobe.
Ama neyse ki bunun farkındayız ve belli koşullar altında nasıl davranacağımızı kestirebiliriz.
Ali srećom, znamo za tu činjenicu o sebi i možemo predvidjeti kako ćemo postupiti u određenim situacijama.
(Kahkahalar) Sınırlarımızın farkındayız. Ve üzerine inşa ediyoruz.
(smijeh) Svjesni smo svojih ograničenja i krećemo se unutar njih.
Lisan gibi daha kavramsal olgularla biz bunun gayet farkındayız.
Mi smo vrlo svjesni toga u formi pretežno kognitivnih atributa, kao što je jezik.
Bu sonu olan bir kaynak, farkındayız, ve bunu yapmak gerçekten delice, çöpe çakmak ve petrol atmak elinize her paket geçtiği zaman.
Mi prepoznajemo da je to ograničeni izvor i da je jednostavno ludo to činiti, baciti litru i pol benzina u smeće svaki put kad nabavite nešto zapakirano.
5.7565259933472s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?