Prijevod od "dur" na Hrvatski


Kako koristiti "dur" u rečenici:

Sıkı dur Lordum, senin için savaşacağız
Ustraj, Gospode Borit ćemo se za Te Borit ćemo se za Te
Dur, sana bir resim daha göstereceğim.
Pričekaj, pokazati ću ti još jedan crtež.
# Dur, yeter, sadece üzüyorsun beni #
# I stani, nemoj više više, samo si me uzrujala
Alexandre Dumas'ın "Üç Silahşörler" adlı kitabında, silahşörlerden ikisinin adı Athos ve Porthos'dur.
U knjizi Alexandra Dumasa, "Tri musketara", dva musketara su se zvala Athos i Porthos.
Dur tahmin edeyim, yemek plânlarımı bölmem gerekecek.
Da pogodim, moram otkazati planove za veceru.
Teşkilatımızın bölüm başkanı Gail Bertram, Red John'dur.
Direktor odjeljenja snaga zakona, Gail Bertram, je Crveni John.
Dur bir dakika, dur bir dakika.
Mogao bi izgubiti birače, što onda?
Benden uzak dur! Benden uzak dur!
Skloni se od mene, Skloni se od mene!
Dur da sana otobüs için bozuk para vereyim.
Dacu ti nešto para za prevoz.
Helsingør'dan bir polis aracı alıyor ama kimse adama dur demiyor.
Ima pristup opremi. Uspio je samo tako ukrasti policijski auto.
Dur, dur, dur, dur, dur, dur.
Whoa, whoa, whoa, whoa, whoa, whoa.
Er ya da geç başınızı büyük belaya sokacaksınız ama dur bakalım.
Vas dvoje ćete jednog dana upasti u ozbiljne nevolje.
Dur, bırak başsavcı Spencer'a bir açıklama yapayım.
Daj da sve objasnim okružnoj tužiteljici Spencer.
Tamam, dur bakalım doğru anlamış mıyım.
Redu, dopustite mi da vidim ako sam dobio to ravno.
Lanet olsun Rick, dur dedim sana!
Dovraga, Rick! Rekla sam da prestaneš.
Sıkı dur bebecik, 1999'a doğru bir yolculuk yapacağız.
Drži se, dušo. Ćemo stranku kao da je 1999.
Michaela'dan uzak dur yoksa kim olduğunu söylerim.
Kloni se Michaele, ili ću joj reći tko si.
Daha sonra kapağı kapadı, anneannem, "Dur, dur, dur.
A zatim, kada je zatvorila vrata, baka je rekla, "Ne, ne, ne, ne.
Dur işareti koyuyoruz, ve onları durduruyoruz.
Mi smo stavili znak stop, i mi ih zaustavljamo u njihovom razvoju.
ve bir kendi kendime, " Dur bi dakika. Bu ilginç bir şeye benziyor."
I pomislio sam, "Čekaj. Ovo zvuči interesantno."
Siz, sizin için en iyi olanı bulabilirsiniz, ancak hayatınızda dur işaretleri gerekiyor.
Možete pronaći što vama najbolje odgovara ali potrebni su vam stop znakovi u vašem životu.
Dur, Bak, ve sonra Git, ve gerçekten bir şeyler yap.
Stani, pogledaj, a potom kreni i zaista učini nešto.
Mekanı "Joseph, James Robinson'dur." yazılı tişörtler giyen bir sürü insanla doldurmuştuk.
Kod nas je sve bilo puno agenata s majicama "James Robinson JE Joseph!"
Sonra, ‹‹Yakınımda bir yer var›› dedi, ‹‹Orada, kayanın üzerinde dur.
Evo mjesta ovdje uza me", nastavi Jahve. "Stani na pećinu!
Ama sen burada yanımda dur. Sana bütün buyrukları, kuralları, ilkeleri vereceğim. Bunları halka sen öğreteceksin. Öyle ki, mülk edinmek için kendilerine vereceğim ülkede hepsine uysunlar.›
A ti ostani ovdje kod mene; kazat ću ti sve zapovijedi, zakone i uredbe kojima ćeš ih poučiti i koje će oni vršiti u zemlji što im je dajem u posjed.'
Tanrıya, ‹Bizden uzak dur!› dediler, ‹Her Şeye Gücü Yeten bize ne yapabilir?›
Zborahu Bogu: 'Nas se ti ostavi! Što nam Svesilni učiniti može?'
Elinden gelirse beni yanıtla, Kendini hazırla, karşımda dur.
Ako uzmogneš, ti me opovrgni; spremi se da se suprotstaviš meni!
‹‹Dinle, Eyüp, Dur da düşün Tanrının şaşılası işlerini.
Poslušaj ovo, Jobe, umiri se i promotri djela Božja čudesna.
RABbin önünde sakin dur, sabırla bekle; Kızıp üzülme işi yolunda olanlara, Kötü amaçlarına kavuşanlara.
$DALET Smiri se pred Jahvom i njemu se nadaj, ne žesti se na onog koji ima sreće, na čovjeka koji spletke kuje.
Kendini bilge biri olarak görme, RABden kork, kötülükten uzak dur.
Ne umišljaj da si mudar: boj se Jahve i kloni se zla.
Akılsız kişiden uzak dur, Çünkü sana öğretecek bir şeyi yok.
Idi od čovjeka bezumna jer nećeš upoznati usne što zbore znanje.
‹‹Eğer budala gibi kendini yücelttinse Ya da kötülük tasarladınsa, Dur ve düşün!
Ako si ludovao oholeći se ili to svjesno činio, stavi ruku na usta.
Birbirlerine, ‹Uzak dur, yaklaşma› derler, ‹Çünkü ben senden daha kutsalım.› Böyleleri burnumda duman, Bütün gün yanan ateştir.
I još govore: "Ukloni se! Ne prilazi mi da te ne posvetim." Oni su mi dim u nosu, oganj što gori povazdan.
Öbürleri ise, ‹‹Dur bakalım, İlyas gelip Onu kurtaracak mı?›› dediler.
A ostali rekoše: "Pusti da vidimo hoće li doći Ilija da ga spasi."
Simun Petrus bunu görünce, ‹‹Ya Rab, benden uzak dur, ben günahlı bir adamım›› diyerek İsanın dizlerine kapandı.
Vidjevši to, Šimun Petar pade do nogu Isusovih govoreći: "Idi od mene! Grešan sam čovjek, Gospodine!"
Bu konuların üzerinde dur, kendini bunlara ver ki, ilerlediğini herkes görsün.
Oko toga nastoj, sav u tom budi da tvoj napredak bude svima očit.
1.0345869064331s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?