Prijevod od "bilmiyordum" na Hrvatski


Kako koristiti "bilmiyordum" u rečenici:

Bay Powell ve sizin bir oğlunuz olduğunu bilmiyordum.
Nisam znala da vi i g. Powell imate sina.
Bunun ne olduğunu veya nereden bulduğumu bilmiyordum hiç ama önemli olabileceğini düşündüm.
Nikada nisam znao što je to bilo, ili gdje sam to čak i dobio, ali sam mislio da je možda važno...
Ha siktir ya, Shaffer'a özürlülerin alındığını bilmiyordum.
Isus ti jebo mater, nisam znao da se debili mogu upisati na Shaffer.
Onun nasıl biri olduğunu ya da neler yapabileceğini bilmiyordum.
Nisam znala tko ili što je bio... ili na što je spreman.
Sizlerin de nasıl insanlar olduğunuzu bilmiyordum.
I nisam znala nikoga od vas.
Benden yanlışlarını düzeltmemi istedi ama şu anda kadar ne demek istediğini bilmiyordum.
Htio je da ispravim njegova zla, ali dosada nisam znao na što misli.
İçinde böyle bir şey olduğunu bilmiyordum.
Nisam mislila da si sposoban za ovo.
Bir saat öncesine kadar ben bile bilmiyordum.
Ni ja nisam znao, do prije sat vremena.
Hiç böyle sözler duyduğunu bile bilmiyordum.
Nisam ni znao da je ikada čula za takve riječi.
Sadece bu kadar çabuk olacağını bilmiyordum.
Samo nisam znala da će se dogoditi tako brzo.
Tek kelime Fransızca bilmiyordum... ama altı hafta sonra karım oldu.
Nisam znao ni riječi Francuskoga... a šest tjedana kasnije postala mi je supruga.
Ve sana taşra erkeği dediğim için üzgünüm ne demek olduğunu bile bilmiyordum.
I žao mi je što sam te nazvao seqačinom, čak ni ne znam šta to znači.
Durumun bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum.
Nisam znao da je tako loše.
Böyle bir yer olduğunu hiç bilmiyordum.
Nisam znao da postoji ovakvo mjesto.
Seninkilerin bu dosya üzerinde çalıştığını bilmiyordum.
Ali nisam znao da vi radite na tome.
Senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
Da sam znao da sam ti toliko važan...
İkinizin bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.
Nisam znala da ste vas dvoje postali tako bliski.
Sana işkence ettiklerini bilmiyordum, ya da yaralarını.
Nisam znala da su te mučili, ni za tvoje ožiljke.
Benim için kendini feda etti ama adını bile bilmiyordum.
Žrtvovala se za mene, a ni ime joj nisam znao.
Er ya da geç olacaktı, sadece senin ne yapacağını bilmiyordum.
Znao sam da će te sklepati. Nisam znao kako ćeš reagirati.
Kusura bakma prenses, smokinle yattığını bilmiyordum.
E, oprosti mi, molim te, nisam znala da spavaš u jebenom smokingu!
Bu kadar güzel olduğunu da bilmiyordum.
Nisam ni znao da imaš lijepo lice.
Öyle bir şey olduğunu bilmiyordum bile.
Nisam ni znao da se to može.
Ne zaman ya da nasıl bilmiyordum ama olacağını biliyordum.
I nisam znao kada ili kako, ali... znao sam da budem.
Görünen o ki John, ne düşündüğünü hiçbir zaman bilmiyordum..
Ispostavilo se, Džone, da nikad nisam znao o čemu razmišljaš.
Mallory'nin ölümüyle nasıl başa çıkacağımı bilmiyordum sadece.
Samo nisam znao kako da se nosim sa smrću Mallory.
Özür dilerim geç kaldım çünkü partinin ne zaman başladığını bilmiyordum.
Oprosti što kasnim. Nisam znao kada proslava počinje.
Biliyor musun, senin için polisleri aradığımda kızın olduğunu bilmiyordum.
Nisam znala da imaš kćer kad sam pozvala policiju da te uhiti.
Ne için olduğunu bilmiyordum ama vakti geldiğinde anlayacağımı biliyordum.
Nisam znao za što, ali znao sam da ću znati kad dođe do toga.
Ama akım veya film hakkında herşeyi çok fazla bilmiyordum.
Ali nisam znao dosta toga o pokretu ili filmu.
Ama zavallı Bobo'ya nasıl danışmanlık yapacağımı bilmiyordum çünkü bir haftalık menopoz sürecini yeni atlatmıştı.
Ali nisam imao pojma kako utješiti jadnog Boba jer je tek prebolio cijeli tjedan menopauze.
Ben de çok tipik bir kurbandım çünkü aile içi şiddet, uyarıcı belirtileri ya da örüntüleri hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
Bila sam vrlo tipična žrtva i po tome što nisam ništa znala o obiteljskom nasilju, znacima upozorenja te o obrascima zlostavljačkog ponašanja.
Herhangi bir aile içi şiddet ilişkisinde ilk aşamanın, kurbanı baştan çıkarmak ve büyülemek olduğunu bilmiyordum.
Nisam znala da je prva faza u svakoj nasilnoj vezi zavesti i šarmirati žrtvu.
İkinci adımın kurbanı izole etmek olduğunu da bilmiyordum.
Nisam znala ni da je druga faza izolirati žrtvu.
Emma'nın gelecekteki kariyerinin nasıl olacağını bilmiyordum, kimse gelecekteki işini bilmez, ancak şunu biliyorum ki: Kişiliğe yatırım yapmak, kişiliğe sermaye yaratır.
Nisam znala koja je Emmina poslovna budućnos nitko ne može predvidjeti tržište rada, ali znam ovo: Identitetski kapital stvara identitetski kapital.
Neye güldüklerini bilmiyordum ama onlara katılmak istiyordum.
Nisam znala čemu se smiju, ali i ja sam im se htjela pridružiti.
Bazı oğlanlar beni kırdı, çok gençken, erkeklerin bir kızı kırmak için neler yapabileceğini bilmiyordum.
Neki su me dečki slomili, kada sam bila mlada i nisam znala što dečki mogu napraviti da slome curu.
Tek problem, 3D yazıcı hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordum ve beş moda görünümünü nasıl oluşturacağımı çözmek için dokuz ayım vardı.
Problem je da sam tada jedva išta znala o 3D printanju, a imala sam samo 9 mjeseci skužiti kako isprintati pet modnih ogleda.
Ve niye öyle yaptığımın sebebini bilmiyordum, fakat çok canlıydı.
Nisam znala zašto, ali slika je bila tako živa.
Gerçekten anlamıyorım." Onlara tam olarak ne diyeceğimi bilmiyordum. Çünkü sonder popülerleşmeye başlamışken kim olarak hangi kelimeler gerçek, hangileri uydurma diyecektim.
Nisam znao što da im kažem, jer kad je "sonder" zaživio, tko sam ja da govorim koje su riječi stvarne i koje nisu?
Sadece bakakalmıştım, ve ne yapacağımı bilmiyordum.
Gledao sam u to i nisam znao što učiniti.
Sizlerin de tahmin edeceği gibi bu şeyin gerçekten fiyatının değdiğini bilmiyordum.
Ovo vam, valjda, govori da nisam mislio da je ta govedina vrijedna cijene.
Bu beyinler elime geçtiğinde neye bakmakta olduğumu bilmiyordum.
Kada dođem u doticaj s mozgom, ne znam u što gledam.
Aslında, otantik Afrika'nın ne olduğunu da bilmiyordum.
Zapravo, ja nisam znala što afrička autentičnost jest.
Ben genç bir çocukken düşünme şeklimin farklı olduğunu bilmiyordum.
Dok sam bila malo dijete nisam znala da razmišljam drugačije.
İki adamı saklamış olan Rahav, ‹‹Adamların bana geldikleri doğru›› dedi, ‹‹Ama ben nereli olduklarını bilmiyordum.
Ali žena uze ona dva čovjeka, sakri ih i reče: "Istina, ti su ljudi došli k meni, ali ja nisam znala odakle su.
4.0893449783325s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?