Prijevod od "çağrı" na Hrvatski


Kako koristiti "çağrı" u rečenici:

Bunun, dikkatimizi çekmek için bir çağrı olduğunu sanıyoruz İstediğiniz dikkat çekmekse başardınız.
Mislimo da je to samo poziv za privlačenje pažnje. Pažnju su dobili. No nešto je čudno:
Hint Monopoly'si de normalin aynısı, sadece paralar Rupi otel yerine çağrı merkezi inşa ediyorsun ve şans kartı çektiğin zaman dizanteriden ölme ihtimalin var.
Zapravo, indijski Monopol je poput običnog, osim što je novac u rupijima, umjesto hotela praviš pozivne centre, a kada pokupiš karticu Šanse možeš umrijeti od dizenterije.
Amerikan Havayollarının 226 nolu New York yolcuları uçağa binmeniz için son çağrı.
American Airlines let 226 za New York... je u finalnoj fazi ukrcavanja.
... sayılı uçak için son çağrı.
Ovo je posljednji poziv za let KL...
Şimdi de İkarus I çağrı kaynağını çiz.
Sada prikaži izvor znaka Icarusa I.
Sana 20 dakika önce çağrı yapmış.
Zvao te je prije 20 minuta.
Bayanlar baylar, panik yapacak bir durum yok ama uçakta bir doktor varsa lütfen çağrı düğmesine basabilir mi?
Dame i gospodo, nije ništa alarmantno ali ako je neko doktor može li pritisnuti dugme?
Evet ama görünüşe göre çağrı yönlendirme uyguluyorlar.
Da, ali izgleda da su uključili prosljeđivanje poziva.
Batı'daki tüm dostlarımıza çağrı yapıyoruz ve bu saldırının devam etmesine izin vermeyeceğinize inanıyoruz.
'Obratili smo se svim našim prijateljima sa Zapada, 'i vjerujemo da nećete dopustiti da se agresija nastavi.
Gecenin bir yarısı bir çağrı alıyorum ve deniyor ki kızım özel mülke zarardan tutuklanmış.
Nazovu me usred noći i kažu da mi je kćerka uhapšena zbog uništavanja imovine.
Bana verilen emirlere göre bütün çağrı cihazlarınızı almak zorundayım.
Imam naredbe da zapljenim bilo koji uređaj koji imaš.
Aramayı iptal etsem bile bir kere çağrı öbür tarafa ulaştı.
Čak i da otkažem, poziv je već otišao.
Bir dakika için 6 çağrı daha yapıldı, hepsi 2-11.
Još 6 poziva u roku od minute, svi sa 211.
Alkol için son çağrı beyler bayanlar.
Dame i gospodo, posljednja narudžba alkohola.
Planlarına göre felaketin sonunda gelen bir çağrı ile ortaya çıkan kahramanlar olacaklar.
Izgleda da im je bio plan da nakon katastrofe iskoče kao heroji.
Özel bir çağrı yakalama sistemi de kuruyorum.
I zaposliti posvećenog dispečera, nema više slušanja tijekom vožnje.
Yapılan çağrı olası bir retrovirüs salgınına işaret ediyordu.
U pozivu je naznačeno da je došlo do moguće retrovirusne epidemije.
Bugün işe gelirken hamilelik görevi için çağrı almış.
Na putu do posla pozvali su je na dužnost začeča.
Çağrı'nın en kuvvetli tarafı çocukları örgüte üye yapmak.
"Poziv" je snažno usmjeren prema vrbovanju djece.
Birleşik Devletlerdeki Çağrı üyeleri karaborsada S-mayın aramaya başlamış.
Nekoliko članova "Poziva" traže S-mine na crnom tržištu.
Ölü bir kadının telefonundan çağrı beklemiyordum.
Ne ocekivala poziv od mrtve žene telefona.
Çağrı iletimizi herhangi bir isyancı telsizi alacaktır.
Svaki pobunjenički radio će pokupiti naš prijenos.
Fakat biz bir tane bile çağrı alamadık.
Ali nismo imali ni jedan odgovor.
Perşembe günü 5 çağrı ve dün 4 çağrı daha senin telefonundan, Narkotik'e yapılmış.
Pet poziva u četvrtak i još četiri jučer, s tvog telefona prema DEA-i.
Ve bu çağrı ile hayatım sonsuza kadar değişecekti.
Taj će poziv zauvijek promijeniti moj život.
Bu bir bilgi ve danışma hattı çağrı merkezi.
Ovo je pozivni centar za servisne i informacijske linije.
Kendilerini içine atabilecekleri bir çağrı ya da bir amaç bulmak istiyorlar.
Svi žele pronaći slučaj ili poziv u koji se mogu baciti.
Jason ile geçen yıl 22 Temmuz'da tanıştım. İntihar etme olasılığı olan birinin köprünün ortasına yakın bir yerde oturduğuna dair bir çağrı aldım.
Upoznao sam Jasona 22. srpnja prošle godine kada sam primio poziv o mogućem suicidalnom subjektu kako sjedi na kablu u blizini sredine.
11 Mart 2005'te, olası intihara meyilli bir kişinin kuzey kulesi yakınlarında köprünün kaldırımında yürüdüğüne dair bir çağrı aldım.
11. Ožujka 2005. godine odgovorio sam na radio poziv mogućeg sucidalnog subjekta na pločniku mosta blizu sjevernog tornja.
Ama yaratıcı cesaret için olan çağrı yenilik ya da alaka için değil.
Ali poziv za kreativnu hrabrost nije zbog novosti ili važnosti.
Bu tip işleri yapan çalışanlar, ister fabrikalarda, çağrı merkezlerinde olsun, isterse ikmal depolarında, işi para için yapıyorlar.
Radnici koji rade te poslove, bilo da rade u tvornicama, pozivnim centrima ili skladištima, rade ih za plaću.
Ekim 2011'de blogumu açtım, ayearofreadingtheworld.com ve kısa bir çağrı yolladım.
U listopadu 2011. godine sam registrirala svoj blog, ayearofreadingtheworld.com i objavila kratki poziv u pomoć online.
Dünyada yaşayan en yaşlı canlılar geçmişimizin bir kaydı ve kutlaması, bugün faaliyet gösteren ve geleceğin nabzını ölçen bir çağrı.
Najstarija živa bića na ovome svijetu su zapis i slava naše prošlosti, poziv na akciju u sadašnjosti i barometar naše budućnosti.
Burada, İngiltere'de İngiliz babaannelere deneyimden sonra bir çağrı yaptım.
Ovdje u Britaniji, odaslao sam poziv britanskim bakama, nakon mog eksperimenta u Gatesheadu.
Kral Asa istisnasız bütün Yahudalıları kapsayan bir çağrı yaptı. Baaşanın Ramanın yapımında kullandığı taşlarla keresteleri alıp götürdüler. Kral Asa bunlarla Benyamin bölgesindeki Geva ve Mispa kentlerini onardı.
Kralj Asa sazva sve Judejce, bez izuzetka, i oni odnesoše kamenje i drvo kojima je Baša utvrđivao Ramu, i kralj Asa utvrdi time Gebu Benjaminovu i Mispu.
Tanrının kulu Musanın çölde İsrail halkına koyduğu vergiyi RABbe getirmeleri için Yahuda ve Yeruşalim halkına bir çağrı yapıldı.
Oglasiše po Judi i Jeruzalemu da se donosi Jahvi porez što ga bijaše odredio Božji sluga Mojsije Izraelu u pustinji.
Hiçe saydı beni savunan yiğitleri, Gençlerimi kırıp geçirmek için çağrı yaptı ordulara, Rab erden Yahuda kızını Üzüm sıkma çukurunda çiğnedi adeta.
Sve junake iz moje sredine Gospod odbaci: digao je zbor protiv mene da uništi uzdanicu moju. U tijesku izgazi Gospod mene, djevicu, kćerku Judinu.
2.3502271175385s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?