Ako nije problem u seksu, onda netko mora postati židov.
Eğer aramızdaki sorun seks değilse, o zaman birinin Musevi olması gerekli.
Nakon sirove večere Samantha je cijelu noć uživala u sirovom seksu.
Ve çiğ yemek gecesinden sonra, Samantha tüm gece çiğ seks yaptı.
Dečki i cure pričaju jedni s drugima o seksu, Randal.
Erkek ve kız arkadaşlar birbirileriyle seks hakkında konuşabilirler, Randal.
Znate, nikada nisam shvaćala vas biblomanijake i vaše licemjerje prema seksu.
Senin gibi İncil hastalarının seks konusundaki iki yüzlülüğünü hiç anlayamadım gitti.
Nisam izbirljivo o seksu, Ako je to ono što misliš.
Seks konusunda pek titiz değilim, eğer düşündüğünüz buysa tabii.
U novinama su spomenuli da su vam osim odbojnosti prema seksu i nasilju nenamjerno usadili mržnju prema glazbi.
Gazetelerin bahsettiğine göre seks ve şiddet eylemlerine karşı şartlandırılmanın yanında kasıtsız olarak müziğe karşı da şartlandırılmışsınız.
Imam veliki broj muških prijatelja i tu nema ni spomena o seksu.
Benim bir sürü erkek arkadaşım var ve işin içinde seks yok.
Sjećaš se onih edukativnih filmova o seksu u naše vrijeme.
Bizim zamanımızdaki eğitim filmlerini hatırlıyor musun?
Jedini čovjek koji je ikada osvojio olimpijske zlatne medalje i u limbu i u seksu.
Hem limbo hem de seks dalında olimpiyat altın madayası kazanan tek adam o.
Ali treba da postaneš dobar u seksu dok ne dođeš na koledž.
Evet ama üniversiteye başlayana kadar seks işinde ilerleme kaydetmek lazım.
Otvorila mi je oči, u seksu.
Tam şurada. - Cinsel manada ufkumu açtı.
Nisam čak... pričao sa njom o seksu.
Henüz onunla... seks hakkında konuşmadım bile.
To će unijeti revoluciju u seksu za jednu noć!
Bu, tek gecelik ilişkiler'de devrim yaratacak.
Mislim da si toliko povrijeđen propašću braka da se gubiš u praznom seksu.
Bana kalırsa halen Maria Elena ile yürütemediğin evliliğin acısını onunla bununla sevişerek çıkarmaya çalışıyorsun.
Ako hoćeš da govoriš o seksu, trebalo bi da vidiš Lisinu haljinu sa dubokim dekolteom.
Elbisen seksi olsun istiyorsan, yakası Lisa'nınki kadar açık olmalı.
Ali usprkos diletantskom seksu, nekako sam izgradila vezu prema frizerskom manekenu koji sjedi u toj stolici.
Amatör sekse karşın, bir şekilde bağlandım ben, bu garip saçIı; sandalyede oturan adama.
Zašto su zombiji dobri u oralnom seksu?
Neden zombiler oral sekste iyidirler mi?
Radi se o socijalnom pritisku, statusu i seksu.
Sosyal baskı, statü ve seksle ilgili.
Da, ali vidi, ovo nije o seksu ili... primoravanju, niti bilo čemu od naših ostalih trikova.
Evet ama bunun seksle ikna gücüyle veya diğer yeteneklerimizle ilgisi yok.
On je ovisnik o kokainu i seksu, koji je uzimao čekove s računa ove kompanije da bi platio kurve.
Adam fahişe satın almak için şirket parasını kullanan kokainman bir seks bağımlısı.
Je li to nešto o seksu.
Seks için bir şifre falan mı bu?
A maštam o seksu s Kejsi Flin.
Casey Flynn ile sevişmenin hayalini kuruyorum.
Imala si drzak stav prema seksu?
Seks konusunda karşı tutumun mu vardı?
Slijedeća kategorija su pjesme o seksu.
Peki. Sıradaki kategorimiz seks hakkında şarkılar. - Seks mi?
On je ovisnik o seksu, tako da ti to ide u prilog.
Adam seks manyağı, yani... Böyle bir avantajın var.
Pretpostavljam da ti otac nije ispričao ništa o seksu.
Babanın sana, seks hakkında pek fazla bir şey söylediğini sanmıyorum.
Žene imaju čudne ideje o seksu.
Kadınların seks hakkında garip fikirleri var.
To je zbog toga što trenutno želim seks bez obaveza, ali rekao si da se želiš opustiti u seksu.
Görünen o ki, şu sıralar hayatımda anlamsız sekse ihtiyacım var ama... sen seks yaparken kendini kaybetmek istediğini söyledin.
Otupjeli smo svoje nezadovoljstvo u alkoholu, drogama i seksu.
Hoşnutsuzluğumuzu alkole, uyuşturucuya ve sekse karşı biledik.
A da ne pričamo o seksu sa tvojom sestrom?
Kız kardeşinin de içinde bulunduğu seks muhabbeti yapmasak nasıl olur?
Ne, u seksu sam više kao muškarac, bez bliskosti.
Hayır. O daha farklı bir adam. Dokunulmaktan hoşlanıyor.
Jesmo li upravo zasmetali u seksu našim roditeljima?
Gidiyoruz! Annemleri iş üstünde mi yakaladık?
Kao kad sam gledala snimku sebe pri seksu.
Tıpkı kendi seks kasetimi izlediğim an gibi şu an.
Razgovarala si o našem seksu s Natalie?
Natalie ile seks hayatımızı mı konuştun?
U teoriji je bila, a nadam se i u praksi, pametan online magazin o seksu i kulturi.
Teoride ve (keşke) pratikte seks ve kültür üzerine çevrimiçi bir dergiydi.
Nastavila sam razmišljati o krevetima i obrazima, i naravno o seksu kada sam ga gledala, i pomislila je li to ono o čemu on razmišlja?
Yatakları ve kırmızı yanakları düşünmeye devam ettim ve tabii ki ona bakınca seksi düşünmeye de devam ettim, sonra düşündüm, onun da düşündüğü şey bu mu?
Faizina priča je samo jedna od mnogih koje sam čula tijekom godina, putujući diljem arapske regije pričajući s ljudima o seksu.
Faiza'nın hikayesi, Arap bölgelerini gezip insanlarla seks hakkında konuşurken duyduğum yüzlerce hikâyeden yalnızca bir tanesi.
Vratimo li se nazad do Proroka Muhameda, postoji bogata tradicija u Islamu iskrenog pričanja o seksu: ne samo o problemima, već i o užitcima, ne samo za muškarce, već i za žene.
İslamda, Peygamber Muhammed'e kadar uzanan, zengin bir gelenek vardı: Seks hakkında açıkça konuşma. Sadece sorunlarını değil, aynı zamanda zevklerini de ve sadece erkekler için değil, aynı zamanda kadınlar için de.
Ali dok se Zapad otvorio seksu, čini se da se ono što pronalazimo u apraskim društvima kreće u suprotnom smjeru.
Ama Batı, seks konusunda daha açık hale gelmişken, görüyoruz ki, Arap toplumlar tam tersi istikamette ilerliyor.
Radije bi otišli u svoju mušku pećinu, gledali utakmicu, udarali loptice za golf, pričali o sportu, lovu, automobilima ili seksu.
Onlar inlerine gidip maç seyretmeyi veya golf toplarına vurmayı tercih ediyor veya spor hakkında konuşmayı veya avlanmayı veya arabaları veya seksi.
U većem dijelu svijeta, bez obzira na manjkavost prevencije, dosta se dobro držimo ovih dana u komercijalnom seksu: postotak upotrebe kondoma je između 80 i 100 posto u komercijalnom seksu u većini zemalja.
Dünyanın büyük bir kısmında, bu birkaç önleme başarısızlıklarına rağmen, bugünlerde ticari seks konusunda gayet iyi durumdayız. Çoğu ülkede, ticari sekste prezervatif kullanma oranı yüzde 80 ila 100 arasında.
Tako da u biti, možete postići vrlo visoke razine upotrebe kondoma u komercijalnom seksu.
Yani, esasında ticari sekste epey yüksek prezervatif kullanım oranları gerçekleştirebiliyoruz.
I kod heteroseksualaca, većinom u komercionalnom seksu, i kod ovisnika o drogama, ne događa se mnogo toga nakon početka liječenja, i to je zbog onog usklađivanja inicijativa o kojem sam ranije govorila.
heteroseksüellerde, çoğunlukla ticari sekste ve uyuşturucu bağımlılarında, tedavinin başlamasından sonra aslında pek bir şey olduğu yok, ve bu da daha önce bahsettiğim güdülerin hizalanmasından kaynaklanıyor.
I te djevojke koje su išle okolo podučavajući o sigurnom seksu i HIV-u su bile poznate kao Majka Tereza.
Okul okul dolanıp güvenli seks ve HIV hakkında eğitim veren bu kızlara Rahibe Teresa ismini taktılar.
0.5455470085144s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Eğer aramızdaki sorun seks değilse, o zaman birinin Musevi olması gerekli. 