Ovo je najgora odluka koju sam ikada morao donijeti.
Bu hayatımda yapmak zorunda kaldığım en berbat telefon görüşmesiydi.
Ja sam najgora vještica koja voli čistiti.
Haklısın, bu ülkedeki en temiz cadıyım.
Ako ovo otpadne s kamiona, neće biti najgora stvar.
Eğer o kamyondan düşerse, o kadar da fena olmaz.
Najgora stvar, kad konačno složiš slagalicu je kad otkriješ da neki dijelovi nedostaju.
bir bulmacayı tamamlamada ki en kötü şey.... kayıp parçaları bulmaktır.
Znaš koja je druga najgora stvar za roditelja, odmah nakon gubitka djeteta?
Çocuk kaybetmeyi saymazsak, bir ebeveyn için en kötü şey nedir, bilir misin?
"Bila su najbolja vremena, bila su najgora vremena."
"Zamanın en kıymetli, ama en kasvetli anlarıydı."
Ovo je definitivno najgora usluga prijevoza koju sam ikad imala!
Bu şimdiye kadar kullandığım en kötü araba hizmetiydi.
A ja sam tvoja najgora noćna mora.
Ben de en kötü kabusunum. - Bu da neydi böyle?
Mislim da je gubitak djeteta najgora bol kroz koju osoba može doživjeti.
Düşünüyorum da çocuğunu kaybetmek, bir insanın üstesinden gelebileceği en zor acı olmalı.
To je najgora imitacija koju sam čula.
Şimdiye kadar duyduğum en kötü taklitsin Jill.
To je najgora ideja koju sam ikada čula.
Bu hayatımda duyduğum en kötü fikir.
Moj tata misli da ste vi momci najgora stvar ikada u Franklinu.
Babam Franklin'i vuran en kötü şeyin "siz" olduğunu düşünüyor.
Najgora je istina bolja od najslađe laži.
En acı gerçek, en tatlı yalandan iyidir.
Nije to baš najgora ideja, je li?
Bu çok da kötü bir fikir sayılmaz, öyle değil mi?
I znala sam da sam najgora žena koja je ikada živjela.
O an yaşayan en kötü kadın olduğumu anladım.
Tako da nisi najgora osoba ovdje.
Buraya getirildiğinden beri hakkında hep doğru kararlar verdim.
To je najgora stvar koju sam ikada čula.
Bu duyduğum en kötü şey. - Evet.
To mi je najgora noćna mora.
Hiç bilmiyorum. En kötü kabusum benim.
To je samo najgora čuvana tajna Bansheeja.
Bu Banshee'nin en kötü saklanan sırrı.
Domaći su teroristi svakoj državi najgora noćna mora.
Ülke içinde yetişen teröristler her ülkenin en kötü kabusudur.
Tata, Henrietta je najgora u kokošinjcu!
Baba kümesteki en kötü tavuk Henrietta!
Jučer si rekao da je najgora Šepava Fran.
Dün Ayaksız Fran için en kötüsü demiştin.
Johne, dobro se sjećam toga, jer to mi je bila najgora noć u životu.
Hatırlamakta sıkıntı çekmiyorum, John. Çünkü hayatımın en berbat gecesiydi.
Najgora od njih je da i dalje vjeruješ da možeš kontrolirati ishod.
En kötüleri de hâlâ her türlü sonucu kontrol edebileceğine inanman.
Druga je bila neophodna, a samim tim i najgora.
İkincisi kaçınılmazdı ve bir o kadar tahrip edici.
Najgora stvar kod raka nije u onome što napravi tebi, nego u onome što napravi onima koje voliš.
Kanserin en kötü tarafı sana çektirdikleri değil... sevdiklerine çektirdikleridir.
Ali najgora opcija je ne činiti ništa.
Ama en kötü seçenek hiçbir şey yapmamaktır.
Recite mi koja je najgora stvar koja se dogodila.
Bana yaşanan en kötü şeyi anlat.
Ne bi bila najgora stvar na svijetu.
Dünyadaki en kötü şey olmaz sanırım.
Najgora razdoblja u povijesti čovječanstva, bilo to u Kambodži ili Njemačkoj ili Ruandi, započinjala su ovako, s negativnim odnosom prema drugima.
İster Kamboçya, ister Almanya isterse Ruanda olsun, insanlık tarihinin en kötü çağları hep bu şekilde, olumsuz ötekileştirmeyle başlar.
Najgora stvar je oblačenje pulovera, jer ćete mi se tada smijati, pa nemojte ništa raditi dok mi je preko glave.
En kötü kısmıysa bu kazağı kafamdan geçirecek olmam, çünkü bu hepinizin bana güleceğiniz zaman, bu yüzden lütfen kazak kafamdayken bir şey yapmayın.
Jednoga dana moja se najgora noćna mora ostvarila, kada sam bila uhvaćena od strane Kineske policije i dovedena u policijsku postaju na ispitivanje.
Çin polisi tarafından yakalandım zaman bir gün bu korkunç kabusum gerçeğe döndü ve sorgulama için karakola getirildim.
To je najgora stvar koju možemo učiniti prije no što odemo spavati.
Bu, uyumaya gitmeden önce yapabileceğimiz en kötü şey.
I vodimo obrazovni sustav tako kao da je pogreška najgora stvar koju možemo napraviti.
Ve mevcut ulusal eğitim sistemlerimizde de bir çocuğun yapabileceği en kötü şey "hatalar"dır.
U stvari, u izvještaju Međuvladinog panela o klimatskim promjenama (IPCC) to nije najgora stvar, i postoje ljudi u bogatom svijetu koji gledaju IPCC i kažu, dobro, to nije tako velik problem.
Aslında, IPCC raporları, ve zengin dünyada birçok insan bu IPCC ye bakıyor hadi diyelim bu çok da önemli değil.
0.83608508110046s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Hayatında yaptığın en kötü şey nedir? 