Između toga, dobar hrvač rješava ljubavna pitanja ili se brine za neko dijete.
Arada, iyi olan ya bir aşk yaşar ya da ufak bir çocuğu korur.
To je samo stara sentimentalna ljubavna priča.
Sadece eski bir duygusal aşk öyküsü.
Samo zato što je to ljubavna priča... ne znači da se ne može priklati ponekog.
Aşk hikayesi olması bir iki kafa koparamayacağım anlamına gelmez.
Nije za nju more bilo grob, već nov početak na nepoznatoj obali bit će to ljubavna priča, u kojoj će ona biti heroina za sva vremena.
Onun için ıslak bir son değil, yabancı bir sahilde başlayan yeni bir yaşam. Bu bir aşk hikayesi, çünkü o hep benim aşkım olarak kalacak.
A i ja sam ljubavna mašina
Ve ben de tam bir aşk makinesiyim.
Ljubavna priča o Alfredu, koji je debeo, tako kao ja, ali je ugodan, i Amparo, njegovi prijatelj, znanstvenik.
Bir aşk hikayesi. Benim gibi ufak tefek biri olan Alfredo ile.. ama yakışıklı biri, bilimadamı olan Amparo arasında.
To je ljubavna priča, zar ne?
Bu bir aşk hikâyesi, değil mi?
Sem, ako muškarac opisuje svoja osjećanja prema tebi, to je ljubavna poruka..
Bir erkek bir kıza karşı duygularını nota döküyorsa o aşk mektubudur.
Pisao mi je tako lijepa, ukrašena, romantična ljubavna pisma.
Bana mektuplar yazardı. öylesine güzel, ağdalı, romantik aşk mektupları.
Tipična ljubavna priča u kojoj ljubavnici na kraju jedan drugome izjave ljubav, na kiši.
Ve filmdeki çiftin, yağmur altında birbirlerini sevdiklerini söylediği tipik bir aşk filmiydi.
Oh ne, to je bila samo jedna ljubavna svađa.
Hayır, bu daha çok âşıkların kavgasının doğası gereğiydi.
Zadesila se i ljubavna priča koja me je umalo zgrabila.
Ve beni neredeyse bir aşk hikâyesi öldürüyordu.
To je baš stara. -"Ljubavna pisma velikih muškaraca".
Eskiymiş. - "Ünlü erkeklerin aşk mektupları." Cilt 1.
Tu su bila ljubavna pisma velikih ljudi plus jedno koje je napisao
"Ünlü erkeklerin aşk mektupları, Cilt 1 " karşımda durmaktaydı.
(Baš kao one žene, što pišu ljubavna pisma serijskim ubicama)...
Tıpkı şu seri katillere aşk mektubu yazan kadınlar gibi...
Mislim da je ljubavna priča i da bi trebalo biti dobri jedan prema drugom.
Bir aşk hikâyesi olduğunu ve birbirlerine yakıştıklarını düşünüyorum.
Ovo jeste priča "momak upoznaje djevojku", ali trebali bi da unaprijed znate, ovo NIJE ljubavna priča.
Bu, genç adamın genç kızla tanışma hikâyesidir. Ama şunu bilmelisiniz ki bu bir aşk hikâyesi değil.
Znaš, ti si, obična Ljubavna sirotinja.
Biliyor musun, sen mızmız, kusur bulan, cinsiyet ayrımı yapan bir ayyaşsın.
Sve što zapravo želimo je zbunjujuća ljubavna radost.
"Aşktan istediğimiz tek şey, şaşırtıcı olması."
Možeš se kladiti u dlakava ljubavna jaja da jesmo.
O kıllı aşk yumurtaların üzerine bahse varım ki öyleyiz!
Prisjećam se jedne rečenice iz onog divnog romana Ericha Segala, Ljubavna priča.
Erich Segal'ın müthiş romanı Aşk Hikayesi'nden bir satır geldi aklıma.
Napola pročitana knjiga isto je i kao napola dovršena ljubavna veza.
Sonuçta yarım kalmış bir kitap, yarım kalmış bir aşk öyküsü gibidir.
Neka banalna ljubavna priča o plemiću i ljubavnici iz niže srednje klase koji se ne mogu vjenčati i koji se onda, iz čiste velikodušnosti, odriču svoje ljubavi.
Önce bir araya gelemeyen ama daha sonra o yüce duygularıyla birbirlerine ilan-ı aşk eden bir asilzade ile orta sınıftan bir kızın sıradan aşk hikayesiydi.
Zove se "Ljubavna pjesma za... nikog posebno".
Şiirin adı... Belirsiz Birine Yazılmış Bir Aşk Şiiri.
Izgledat će kao ljubavna svađa i ubojstvo i samoubojstvo.
Aşkınızın birden cinayet-intihar ikilisine dönüştüğünü sanacaklar.
Robin, ne želim se miješati, ali kao što poznata ljubavna pjesma kaže...
Robin, burnumu sokmak istemem ama klasik aşk şarkısında da dendiği gibi...
To je vrijeme za početak pjevačke, sestru, i ne mislim nije ljubavna pjesma.
Ötme vakti geldi, kızım ve aşk sözleri duymak istemiyorum.
Ali tu je i ljubavna prepirka a ja moram da radim.
Aşağıda sevgili kavgası da var ve benim çalışmam gerek.
Mrze me što sam stvorio čin za besmrtnost, i znaju da je uporište jedina stvar koja stoji između mene i moje srodne duše, i svaka ljubavna priča treba jednu stvar koja joj je stalno na putu.
Ölümsüzlük büyüsünü yarattığım için benden nefret ediyorlar ve ruh ikizimle aramızda duran tek şeyin dayanak noktası olduğunu biliyorlar. Ayrıca her aşk hikâyesinin sürekli araya giren bir şeye ihtiyacı vardır.
U ovom restoranu, kuhinja nije stari služeni brak, već strastvena ljubavna veza srca.
Bu lokantada, aşçılık eskimiş, yorgun bir evlilik değil, tutkulu bir gönül işidir.
Različitim stvarima, ali u osnovi to je ljubavna priča o ženi koja mora da izabere između 2 muškarca.
Peki, çeşitli şeyler, ama temelde bir aşk hikayesi iki erkek arasında seçim yapmak zorunda bir kadın hakkında.
Rekao sam da je ovo ljubavna priča?
Buna bir aşk hikayesi mi demiştim?
Ovo je tvoja glavna linija, ovo je linija života, a ovo ljubavna linija.
Bu senin baş çizgin. Bu hayat çizgin. Bu da kalp çizgin.
Njihova veza je ljubavna priča koja hrani Zemlju.
Onların ilişkisi Dünyayı besleyen bir aşk hikayesi.
I tako vam mogu pričati o ženi čiji je muž došao iz Afganistana, i ima problema sa otkrivanjem te stvari koju zovemo razgovorom, i tako skriva ljubavna pisma po kući kako bi mu rekla, "Vrati mi se.
Size eşi yeni Afganistan'dan gelmiş bir kadının hikayesini anlatabilirim, kadın iletişim denen şeyi canlandırmakta güçlük çekiyor, bu yüzden evin bazı köşelerine "Bana geri dön. Becerebildiğinde beni bul."
To je ljubavna priča -- ona je kao Norah Jones Velike Britanije -- o tome kako ona jako voli svog dečka, i upoređuje ga s devet milijuna bicikla, i tako dalje.
Bir aşk hikayesi -- Birleşik Krallık'ın Norah Jones'u sayılır. Erkeğini dokuz milyon bisiklete kıyasla ne kadar çok sevdiğini falan anlatıyor.
Ovo je počelo kao ljubavna priča.
Bunların hepsi bir aşk hikayesi olarak başladı.
Je li to afera, ljubavna priča, plaćeni za seks, chatanje, masaža sa sretnim završetkom?
Bu, bir çıkma, bir aşk hikayesi, paralı seks, sanal bir sohbet odası, mutlu sonla biten bir mesaj mıdır?
To nije bila ljubavna priča koja se očekivala od mene, već priča ispunjena slobodom, avanturama i ljubavlju koje nikada nisam mogla zamisliti.
Benden beklenen bir aşk hikayesi değildi hayal edebileceğimden fazlasıyla özgürlük, macera ve sevgiyle dolu bir aşk hikayesi ortaya çıktı.
Prije nego vam počnem pričati o mozgu. Želim vam pročitati nešto što mislim da je najsnažnija ljubavna pjesma na Zemlji.
İnsan beyninden bahsetmeden önce, size kanaatimce dünyanın en güçlü aşk şiirini okumak isterim.
(Smijeh) „All Shook Up“ je velika ljubavna pjesma.
(Kahkahalar) "Tamamen Çalkalanmış" çok güzel bir aşk şarkısı.
0.67219710350037s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Arada, iyi olan ya bir aşk yaşar ya da ufak bir çocuğu korur. 