Benim yüzümden annene yalan söylemeni istemiyorum.
Znaš, za odvjetnicu, prilično loše lažeš.
Bir avukat için berbat bir yalancısın.
Kako mogu znati da ne lažeš?
Bu sefer doğruyu söylediğine nasıl güvenebilirim?
Uvijek sam znala kada lažeš jer nikad nisi bio dobar u tome.
Yalan söylediğini daima anlardım, çünkü yalan söylemeyi beceremezdin.
Bolje bi bilo da ne lažeš.
Bana yalan söylememiş olsan iyi olur.
Ako je je sve bilo savršeno ne daje ti pravo da lažeš o meni.
Her şeyin bu kadar güzel olması sana benim hakkımda yalan söyleme hakkını vermez.
Ovo se dešava kad lažeš... u vezi čovekove mrtve verenice.
Bu yalan söylediğinde olur... ya da bir adamın ölü nişanlısıyla konuştuğunda.
A činjenica da lažeš o tome mi govori da nešto skrivaš.
Bana yalan söylüyor olman bir şeyler sakladığını gösterir.
Želim ti reći da nikada ne kradeš, lažeš ili varaš.
Belki asla yalan söylemezsin, çalmazsın, aldatmazsın.
Kada ti žena otvoreno priđe, nemoj da lažeš da se ne sećaš.
Bir kadın sana gelip de bir şeyi doğruca söylüyorsa, sakın ona hatırlamadığını söyleme.
Oprosti što sam tražila od tebe da lažeš.
Bunu söylediğiniz ilk kişi ben miyim?
Moram li te uhvatiti da lažeš u lokvi vlastite krvi?
Kendi kanınla dolu bir havuzda olduğunu mu görmeliyim?
Sad znam kako izgledaš kada lažeš, zašto ne pokažeš kako izgledaš kad govoriš istinu?
Yalan söylerkenki halini gördüğüme göre bana şimdi de doğru söylerkenki halini göster istersen.
Ako živiš sa tajnom, a ta tajna podrazumeva da uvek lažeš i budeš sam, i da uvek živiš takvim životom, a ipak žudiš za promenama, šta bi uradio?
Eğer bir sırla yaşasaydın ve o sır da, hep yalnız olmanı ve hep yalan söylemeni gerektirseydi hayatın boyunca bu şekilde yaşamış olsaydın ve değişmek isteseydin ne yapardın?
Govorim ti ovo da bi znala da je u tvom interesu da mi ne lažeš i ne trošiš moje vrijeme, nego da mi daš prokletu kuvertu.
Bunları senin iyiliğin için söylüyorum, durumumu bil de yalan söyleyerek vaktimi boşa harcama. Şimdi bana o lanet olası zarfı ver.
Stvarno to cijeniš ili mi lažeš u facu?
Gerçekten minnettar mısın, yoksa direk yüzüme mi yalan söylüyorsun?
Nisi predvidio što se dogodi ako lažeš.
Yalan söylediğin zaman neler olabileceğini hiç düşünmedin. Teşekkürler.
Posebno ako lažeš onima koje najviše voliš.
Özellikle de en çok sevdiklerine yalan söylediğin zaman.
Lažeš mi više od godinu dana?
Bana bir buçuk yıIdır yalan mı söylüyorsun?
Žao mi je što si morao da lažeš.
Yalan söylemek zorunda kaldığın için üzgünüm.
Znam isto tako kao što znam da me lažeš.
Bana yalan söylediğini anladığım aynı şekilde biliyorum.
I ako lažeš, što i činiš, onda si ubio Minnie i Slatkog Davea.
Eğer yalan söylüyorsan, ki söylüyorsun demek ki Minnie'yi ve Tatlı Dave'i öldürdün.
Ja sam te vidio da izvrćeš istinu, krivotvoriš izvješća o zaštiti okoliša, i lažeš medijima.
Senin gerçekleri çarpıttığını çevre koruma raporları üzerinde oynayıp medyaya yalan söylediğini gördüm.
Zato što će onda Tris znati da lažeš.
Neden? - Çünkü Tris yalan söylediğini anlayacaktır.
Moja žena je mrtva, a ti me lažeš!
Karım öldü ve bana yalan mı söylüyorsun?
Ukoliko lažeš, ili skrivaš činjenice koje bi pomogle, odsjeći ću ti jaja i sahraniti te.
Bir daha yalan söyler, benden bir şey saklarsan kafanı koparır, hayatını bitiririm.
Za tvoje dobro, nadam se da lažeš.
Senin uğruna, ı yalan söylediğini umuyoruz.
Ja gledam „Laži mi“. Znam da lažeš.“
diye bağıran o çocuklar gibi değiller.
6.6614999771118s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?