Sen Fletcher'a geliyor olduğumu söyle işte, orospu çocuğu!
Goni se u pakao i reci im da dolazim.
Cehenneme git ve onlara geleceğimi söyle.
Nek im je na utjehu da dolazim tamo.
Ferah tutsunlar gönüllerini söyleyin geri geleceğimizi.
Žao mi je što ovako dolazim.
Seni böyle aniden ziyaret ettiğim için kusura bakma.
Ispričavam se što dolazim tako kasno.
Saatin geç olmasından dolayı özür diliyorum.
Dolazim ovdje već danima ali te nikada nije bilo.
Günlerce buraya gelip durdum. Ama sen yoktun.
Zašto me nisi stavio na popis da te dolazim posjetiti u zatvoru?
Neden hapishaneye gelip seni görmemi istemedin?
Ali nisu vidjeli mene kako dolazim.
Ama o gece gelen ben değildim.
ODAKLE JA DOLAZIM, ŽENE, ZNAJU VOZITI BOLJE OD TEBE.
Geldiğim yerde kadınlar bile bundan dahi iyi araba kullanıyor.
Tamo odakle dolazim, tko god da odlazi kod psihijatra, ili uzima neke lijekove, pretpostavlja se da je bolestan.
Geldiğim yerde eğer biri psikiyatriste giderse veya bir ilaç alırsa, hasta kabul edilir.
Nije bilo puno bazena za crnce tamo odakle dolazim.
Geldiğim yerde siyahların kullandığı yüzme havuzu yoktu pek.
Ostavite Zemlju na miru, jer dolazim po vas!
Dünya'yı rahat bırakın. Çünkü ben sizin için geliyorum.
Dolazim sa one strane zida, gdje smo skoro uništili jedni druge.
Ben duvarın dışından geliyorum. Orada birbirimizi neredeyse yok etmiş durumdayız.
Dopindere, dolazim do zaključka da sam danas u ovom taksiju s razlogom.
Dopinder, bana sorarsan benim bu taksiye binmemin bir sebebi var.
Jer odakle ja dolazim, ne rješavamo borbe bacanjem bombi.
Çünkü benim geldiğim yerde kavgaları bomba atarak bitirmeyiz.
Dopustite mi da vam dam primjer: u Turskoj od kuda ja dolazim, koja je jako hiper-svjetovna republika, sve do nedavno, imali smo ono što ja nazivam svjetovna policija, koja bi čuvala sveučilišta od velom pokrivenih studentica.
Size bir örnek vereyim: Geldiğim ülke olan Türkiye'de ki hiper-laik bir cumhuriyettir, çok yakın zamana kadar benim "Laiklik Polisi" dediğim bir olgu vardı. Bunlar üniversiteleri başı örtülü öğrencilere karşı korurdu.
Rođen sam s rijetkim vizualnim poremećajem koji se naziva akromatopsija, što je potpuna sljepoća za boje, nikada nisam vidio boju i ne znam kako boja izgleda zato što dolazim iz svijeta nijansi sive.
Tam renk körlüğü; akromatopsi adlı nadir görülen bir hastalıkla doğdum; gri tonlu bir dünyadan geldiğim için hiç renk görmedim ve renk neye benzer bilmiyorum.
Tamo odakle ja dolazim ukoliko niste „tetkica“, radikalni mislioc ili neka vrsta performera, bili ste čudak.
Benim geldiğim yerde, bir "drag queen" (kadın kılığına giren erkek sahne sanatçısı) ya da radikal bir düşünür ya da bir çeşit performans sanatçısı değilseniz, garip olan sizdiniz.
Dolazim iz skromne obitelji, i dva tjedna prije roka za prijavu na MIT, započela sam proces prijavljivanja.
Sıradan bir aileden geliyorum, MIT'e başvurmam için verilen sürenin bitişinden iki hafta önce, uygulama sürecini başlattım.
Ja dolazim iz Norveške: svi su naši heroji istraživači; i zaslužuju biti herojima.
Ben Norveçliyim; tüm kahramanlarımız kâşiflerdir ve öyle olmayı hak ederler.
Ja sam Sirena. Imam 11 godina i dolazim iz Connecticuta.
Ben Sirena. 11 yaşındayım ve Conncecticut'tan geliyorum.
Dolazim iz konvencionalne nigerijske obitelji srednjeg sloja.
Geleneksel, orta sınıf bir Nijeryalı aileden geliyorum.
Poruči on Mojsiju: "Ja, tvoj tast Jitro, dolazim k tebi s tvojom ženom i s oba njezina sina."
Musaya şu haberi gönderdi: ‹‹Ben, kayınbaban Yitro, karın ve iki oğlunla birlikte sana geliyoruz.››
Dolazim ubrzo. Čvrsto drži što imaš da ti nitko ne ugrabi vijenca."
Tez geliyorum. Tacını kimse elinden almasın diye sahip olduğuna sımsıkı sarıl.
"Evo, dolazim ubrzo i plaća moja sa mnom: naplatit ću svakom po njegovu djelu!"
‹‹İşte tez geliyorum! Vereceğim ödüller yanımdadır. Herkese yaptığının karşılığını vereceğim.
0.57645702362061s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?