Dağıldı ve yeteneğimi daha karlı bir amaç için kullandım.
De sluttet, så jeg brukte smidigheten tiI mer innbringende formål.
Hazretleri, eğer bunu kabul edecek olursam... namuslu ve karlı bir mesleğe veda etmem gerekir.
Deres Nåde, hvis jeg er så tam at jeg godtar dette... da bør jeg oppgi denne ærefulle og lukrative beskjeftigelsen.
Bu durumdan siz de karlı çıkmaya bakın, yoksa burayı yıkarım.
Du kan enten tjene på det eller gå til grunne.
İşte burada da ev anahtarları... ve karlı bir İsviçre köyünü canlandıran turistik hatıra.
Her er husnøklene og en en sveitsisk snøsuvenir.
Aslında son zamanlarda her ikimiz için de çok karlı olabilecek bir fikrim var.
Faktisk sa har jeg nylig fatt en ny idé som jeg tror kunne bli ekstremt lonnsom for oss begge to. Absurd lonnsom, faktisk.
Sadece saatler önce, bir Amerikan B-52 bombardıman uçağı İspanya kıyıları üzerinde rutin görev uçuşunu yaparken ülkenin karlı sınır bölgesine çarptı.
Et amerikansk B-52 som fløy over Spanias kyst, har styrtet på den spanske landsbygda.
Biliyor musun, bu "karlı iş" durumu sosyal hayatımızı sekteye uğratmaya başladı.
Ansettelsen begynner å ta over det sosiale livet ditt.
Artık bir korsanın karlı bir iş yapmasının tek yolu başka korsanlara ihanet etmesi.
I dag kan en sjørøver bare leve av forræderi mot andre sjørøvere.
Ayrıca, son derece karlı da olabilir.
Og noe som kan gi oss penger.
Kayak yapılan, karlı yer falan değil?
Med all skigåingen og snøen og alt?
Şu sizin işi muhasebecime anlattım güvenli ve karlı bir işe benzediğini söyledi.
Jeg sjekket tallene dine med revisoren min, og alt virker strålende.
Galiba o bu anlaşmadan daha karlı çıkıyor.
Høres ut som avtalen er best for henne.
Bunu başarırsan, bu işten çok karlı çıkarsın.
Du vil tjene stort hvis du klarer det.
Tabii, bir de başka neyin karlı olmadığını hatırlamamız gerek.
Men vet du hva annet som også er dårlig butikk, sir?
Onlara bundan karlı çıkmayı beklediğimizi söyle.
Fortell dem at de vil tjene gode penger på dette.
Güç bela geçinen Carolina sömürgesini karlı bir yere çeviren adamdan söz ediyoruz.
Det er mannen som fikk Carolina, en koloni i vansker, til å bli lønnsom.
Nassau'yu karlı bir girişim haline getirmenin yolu yordamı nedir?
Hva tror De vil gjøre Nassau stabil og lønnsom?
Fantazileri gerçekleştirmenin senin tam olarak faydalanmadığın, çok karlı bir iş olduğunu düşünüyorum.
Det må være en lønnsom bransje, men det tjener visst ikke deg.
Karlı film anlaşmaları var, hem bireysel hikayeler hem takım filmleri.
Lukrative filmavtaler, både opprinnelses- og lagfilmer.
O köyde, karlı buz satış yeri olduğunu hissediyorum.
Jeg tror at det er en slush-maskin i landsbyen.
Birkaç gün sonra, karlı bir gece beyazlar içinde genç bir kız kapılarını çalıp evlerinde kalabilir mi diye sorar.
Noen dager senere, en snørik kveld, banket en ung kvinne kledd i hvitt på døra, og ba om ly.
Yehoyada oğlu Kavseelli Benaya yürekli bir savaşçıydı. Büyük işler başardı. Aslan yürekli iki Moavlıyı öldürdü. Ayrıca karlı bir gün çukura inip bir aslan öldürdü.
Så var det Benaja, sønn av Jojada, som var sønn av en djerv seierrik stridsmann fra Kabse'el; han slo Moabs to løvehelter. En dag det hadde snedd, steg han ned i en brønn og slo en løve ihjel.
0.34203815460205s
Last ned vår ordspillapp gratis!
Koble bokstaver, oppdag ord og utfordre hjernen din på hvert nye nivå. Klar for eventyret?